Eşcinsel buluşmalara katılınca, duygusal bir boşalma yaşıyor, gözyaşlarıma hakim olamıyorum; ne kadar çok acı yaşamışlar, ne kadar çok acı yaşıyorlar. Düşünüyorum; acaba ben homofobinin olmadığı bir dünyada mı yaşıyorum; zannetmiyorum; ben de homofobiye maruz kaldım; şiddetse şiddet, nefretse nefret... Ama ben hayata hep olumlu taraftan bakmayı, hayatın gerçeği olan eşcinsel tarafımla barışık olmayı seçtiğim için, acılar yaşadığımı tarafımın üstünü örtmüşüm.
Eşcinselliğimle nasıl bu kadar barışık olduğumu, çevreme nasıl kabul ettirdiğimi soruyorlar. Her şey insanın kafasının içinde bitiyor. Sen kendine-eşcinselliğine inanıyorsan, önündeki engellerin aşılmaması için bir sebep kalmıyor. Sen kendinle barışık olmayınca da oluyor dışarıdaki engeller; hatta aşılamayacak boyutta oluyor barışı kafanın içinde yapmadığın sürece. Ama sen kendinle barışı sağlarsan, içinde yaşadığın toplumla da barışıyorsun. O barış, yani kendinle olan barışın sana öyle bir özgüven sağlıyor ki, sosyalleşmenin beraberinde getirdiği başarı, senin cinsel yönelimine bakmalarına gerek bile bırakmıyor: "Ha, bu da bizdenmiş, cinsel yönelimiyle yapmıyor yaptığı işleri" diyebiliyorlar bu sayede.
Yani homofobiyi aşmanın ilk yolu, eşcinsellerin kendileriyle barışmalarından geçiyor. Kafalarına takmamaları gerekiyor homofobinin yarattığı acılara. Yasını uzatmamaları gerekiyor yaşadıkları acıların. Nasıl toplumsal yaşama katılabilirim derdine düşmeleri gerekiyor. Evet, eşcinseller, LGBTİ'ler toplumsal yaşama karışarak varolabilirler ve yıkabilirler farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerine karşı olan önyargıları. İnsanın içinde yaşadığı heteroseksist sisteme ters düşen kimliğiyle barışık olması ve artı getirilerine rağmen homofobi elbette olacaktır ama senin kendine olan saygı ve sevgine sahip çıkman, olumsuzluklar ve nefreti geri püskürtecektir.
Evet çok homofobik saldırıya maruz kaldım ama bunun şiddetsel boyutunda olanın neredeyse hiçbirine sosyal yaşamda karşılaşmadım diyebilirim. Genellikle cinsel beraberliklerimde karşılaştım şiddetli homofobiyle. Yani eşcinselliğiyle veya eşcinsellikle barışamayanlar, bunu dışarıya şiddet olarak yansıtıyorlar. Bu da gösteriyor ki, homofobinin en şiddetlisi içselleştirilmiş olanı. İnanın sokakta, dışarıdaki homofobi, bu içselleşmiş homofobinin yanında hiç kalıyor. Tamam, okul hayatında, çalışma hayatında, sokakta, ailede ve her yerde homofobi var ama istedikten sonra halledilemeyecek boyutta değil bunlar. En azından benim çevrem ve mücadelemin sonuçlarına göre.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder