Bir ünlümüz yurt dışına gitmiş ve ülkemizdeki gibi güzel etçi bulamamış. Oradakiler olaya ticari yaklaştıkları için görselliğe önem veriyorlarmış ve etleri lezzetli olmuyormuş. Bunu söyleyen ünlümüz bir hayvansever üstelik.
Evet, ben etsever insanların çok hayvansever olduğuna inanmıyorum. Tamam et sevebiliriz, şu aşamada vaz da geçemeyebiliriz ama et sevmenin ve yemenin çok da dile getirilmemesi gerektiğine inanıyorum ben. Düşünün, evinizde sevdiğiniz, hayatı paylaştığınız hayvanı et sevdiğiniz için kesiyorsunuz, yiyiyorsunuz ve bunu bir de dile getiriyorsunuz "et yemek lezzetli" falan diye. Etini yediğiniz hayvan evinizde hayatı paylaştığınız hayvan olmayabilir ama kesilen hayvanlar can taşımıyor mu? Yoksa siz de mi bütün doğanın insanlara hizmet etmek için yaratıldığına inananlardansınız?
İnsan yanlış da olsa, çelişmemeli aslında söyledikleri ve yaptıklarıyla. Hatta ben kötü insanları çelişkili insanlara tercih bile edebilirim biliyor musunuz? Bülent Ersoy, "Gezi olaylarında Gezi Parkı'na gitmedim; 'Sırtımdaki kürkle burada ne işin var?' demezler miydi bana?" dememiş miydi? Haklı. Yapıyorsan bir yanlış, kendini doğru göstermeyeceksin. Oportünist olmayacaksın kısaca. Hani dışarıya karşı melek gibi görünüp de aslında hiç öyle olmazlar ya... Kendilerini çok mükemmel, çok iyi, çok yardımsever, çok insancıl, çok vicdanlı, çok duyarlı gösterirler falan... Aslında hiç de öyle olmayabiliyorlar.
Yani kısaca tutarlı olamıyorsan, samimi olacaksın, dürüst olacaksın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder