Muhafazakar bir yönetim iktidara geçtiğinden beri, kurumlar da daha bir sansürcü oldu, hatta otosansürlerimiz devreye girdi yaptığımız işlerin yasaklanarak boşa gitmemesi için. Özellikle RTÜK ahlak kumkuması kesildi başımıza. Çıplaklığa asla tahammül edemiyor. Gerekçesi de çocukların ruhsal gelişimi. Oysa çocukları cinsellik ve cinsellik çağrıştıran çıplaklığa yabancı kalacak şekilde yetiştirirsen, çocukların gelişimi, hem de uzun süreli olarak asıl o zaman bozulur. Çocuk çıplaklığı ayıp olarak öğrenirse, cinselliğe "cıs" gözüyle bakarsa, yarın büyüyünce ondan ne bekleyebilirsin? Çıplaklığı, cinselliği ayıp veya ahlaksızlık değil de normal olarak öğrense ne çıkar; çocuk büyünce rahat bir şekilde cinselliğini yaşar, çıplakları görünce de ahlaksız diye saldırmaz. Ama heteroseksist sistemin bizden istediği tam da bu normalin karşısında olmak değil mi? Çıplaklık, cinsellik tabu olsun ve insanlar rahat, özgür ve mutlu bir şekilde kendini, cinselliğini gerçekleştiremesin ki, temel ihtiyaçlar, özellikle en yaşanamadığı için cinsellik üzerinden kontrol altına alınabilsinler.
Hala anlayamıyor musunuz namus cinayetlerinin falan sebebinin tamamen bu ahlakçılık olduğunu? Namus etiketini basıyorlar çıplaklığın, cinselliğin üzerine, çıkartabilirsen çıkart artık. Ya kendini yasaklayacaksın, ya da ahlaksız olarak hedef olmayı göze alacaksın. Bu cinsellik dedikleri şey eğer ahlaksızlıksa, namussuzluksa, insan gelişimini bozuyorsa hepten yasaklayalım ki, başımıza hiçbir zaman musallat olmasın. Yok, cinsellik yaşansın ama heteroseksizmin çıkarına uygun şekilde yaşansın. Tamamen yasaklanıp cinsellik iyice köreltilirse insanlar nasıl kontrol ve baskı altına alınacak değil mi? Yasakçı zihniyetin içselleşmesiyle hep tutalım kendimizi ki, hep itaat edelim erkek egemen sisteme. Varsın cinsel açlık yüzünden ruhsal sağlığımız bozulsun, varsın çıplak birilerini görünce içimizden yiyecek gibi olup, dışımızdan ahlaksız ilan edelim, fırsatını bulunca da cinsel saldırıda bulunalım. Bu ahlakçılar neden anlayamıyorlar ki tecavüzlerin tek sebebinin tam anlamıyla gerçekleştirilemeyen cinsellik olduğunu?
Etrafıma bakıyorum; erkeklere arzu dolu bakışlarla bakan mutsuz kadınlar, kadınlara yiyecekmiş gibi bakan saldırgan erkekler... Veya umutsuz eşcinseller... Boşaltılamayan cinsel enerji, normal hayattaki performansımızı da olumsuz etkiliyor. Yani takılıp kalıyoruz cinselliğe. Cinselliğimizi layığıyla yaşayamadığımız için hep cinsel çağrışımlar altında yaşayıp, hayatın diğer bölümlerine gereken itinayı gösteremiyoruz. Bastırılmış cinsellik altında seksi seksi dolaşıyoruz hep. Bi' rahatlayamıyoruz. İkili ilişkilerde falan hep yanlış anlaşılmaktan korkuyoruz; çünkü tam anlamıyla yaşayamadığımız için seks aklımızdan hiç çıkmıyor ki. Yaşayanları da ne ilan ettiğimizi söylememe gerek yok sanırım.
Peki kapanan kadınların falan neden muhteşem gözükmeye çalıştığını, ihtişamlı olduğunu hiç düşündünüz mü? Mutlaka dar-body kazaklar, bluzlar, saçlar kapalı ama ful makyajlı suratlar, 15-20 cm'lik topuklu ayakkabıların dışarıya fırlattığı kalçalar.... Bu davranışların altında ben cinsellikten başka bir şey göremiyorum. Bu sadece kadın cinsiyeti için geçerli değil. Tüm cinsiyet ve cinsel yönelimler için geçerli. Bastırılımışlığın dikkat çekici bir şekilde pörtlemesi durumu. Bir şeyi tabi hatırlatmam gerekiyor: Hangi cinsellik; 1. Görev icabı yapılan cinsellik, 2. İstediğin şekilde ve kişiyle yapılan cinsellik. İşte bizim toplumumuzda 2. şekilde cinsellik yaşanmadığı için de seksi seksi dolaşıp ahlakçı kesiliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder