Demek bu insanlar yıllardır yanlış yaşıyorlar da, kendileri bile farkında değiller. Sayenizde herkes doğruyu öğrenecek!
Milliyetçi muhalefet de, "Ahlaksızlık erkek erkeğe, kız kıza da olur. Önemli olan eğitim kurumudur. Kız ve erkek ayırarak ahlaksızlığı daha da artırabilirsiniz. Karma eğitim kurumunda yapılan ahlaksızlık neymiş? Bu dar bir zihniyetin görüşüdür" demiş.
"Dar görüş" diyene bakın! "Kız kıza veya erkek erkeğe ahlaksızlığı daha da arttırabilirsiniz" demek geniş görüş mü oluyor?
Yeni anayasa yazılırken, eşcinsellerin talebiyle diğer muhalefet partiler (CHP ve BDP) eşcinselliğin tanınmasını istediklerinde, muhafazakar iktidar ve milliyetçi muhalefet işbirliği yaparak engel çıkarmamışlar mıydı "eşcinsellik ahlaksızlık" diye? Yeri geliyor anlaşıyorlar, yeri geliyor benzer konuda kutuplaşıyorlar. Resmen çıkara uygun politika yapıyorlar işte. Yoksa kimsenin umrunda ahlak-mahlak.
Bu sevişme dedikleri, seks dedikleri, cinsellik dedikleri ne menem ve kimlere mahsus bir şey de ahlak çerçevesinde değerlendiriliyor ki? Eğer cinsellik yapılmaması gereken bir ahlaksızlıksa, o zaman herkesin ahlaksız sayılması gerekmez mi? Yoksa bizim bilmediğimiz bir cinsellik şekli mi var? Eğer yoksa, öyle sizin çıkarınıza uyacak şekilde seks yapılacak diye bir kural olamaz. "Siz kendiniz uyuyor musunuz o kurala?" diye önce size sormazlar mı?
Bugün haberlerde okudum. İmam kız kardeşine diğer erkek kardeşiyle tecavüz edip hamile bırakmış, çocuğu aldırmış, başka erkeklere pazarlamış... İmam böyle yaparsa, gerisi ne yapmaz ki? Sizin ahlaksız dediğiniz kişiler, yani kızlı-erkekli olanlara, kız-kıza veya erkek-erkeğe olanlara daha ötesi bir ahlaksızlık bırakmış olabilir mi ahlaklı olarak tabir edilen kişiler?
Başkası adına konuşmam doğru değil ama kendi adıma konuşursam, bu muhafazakar, dindar geçinen kişilerin yanında, sadece cinselliği baz alsak bile, açık bir eşcinsel olarak benim yaşamım milyon kere daha ahlaklı sayılır. Çünkü bir kere açık, şeffaf birisiyim. İkiyüzlü değilim ve yaşam tarzımın kimseye zerre kadar zararı yok. Heteroseksizme rağmen zaten içimden geldiğim gibi yaşadığım için bastırılmışlığım yok, tatminsizliğim yok ve dolayısıyla kimseyi rahatsız etme durumum söz konusu değil.
Politikanın bu kadar belden aşağı yapılması, bence politikanın ahlakıyla hiç bağdaşmıyor. Kolay politika bunlar gündemi lüzumsuzca meşgul eden. Cinsellik ahlaksızlık ilan edilince, kimse cinselliğini yaşamıyor veya yaşamayacak mı artık? Sadece aile kurarak, nikah memurunun izniyle mi yaşayacak? Ahlaksızlık tabir edilen cinsellik sadece özgürlükçülerin ihtiyacı değil ki, canlıya mahsus bir temel ihtiyaç. Bunun politikasının yapılmasının nasıl mantıklı bir tasarrufu olabilir ki? Gerçek demokrasilerde, cinselliğin kısıtlanmasıyla ilgili politikalara yer yoktur.
E şimdi ne olacak? Kızlı erkekli yaşayınca da ahlaksızlık oluyor, erkek erkeğe veya kız kıza yaşayınca da ahlaksızlık oluyor. Hangi birisine inanacağız veya ne yapacağız? Bu cinsellik, duygusallık her halükarda yaşanacak. Yani din gibi, ahlak gibi dayatmaları dinelemez ki cinsellik. Öğünü gelince yaşanılması kaçınılmazdır. Öyle veya böyle yaşanacak? Yaşı veya nikah memurunu beklemez ki bu meret doğal olarak. Ahlaksız da ilan edilsen, linç de edilsen yaşanır, yaşanır, yaşanır! Sadece iktidarda kalabilmek adına cinselliği politikalarına alet ediyorlar. Yoksa kendileri de biliyorlardır bunun önüne geçilemeyeceğini. Sanırım muhafazakar veya milliyetçilerin farklı işleyen bir metabolizmaları yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder