Artık gönül rahatlığıyla ölebilirim!

Artık gönül rahatlığıyla ölebilirim. Çünkü, "bugüne kadarki yaşamsal tecrübelerim boşa gitmeyecek" diyebileceğim makul bir açıklaması var artık ölümün. Ben de canlının bedenden çok, evrende hiçbir zaman yok olmayacak bir enerji olduğuna inananlardandım. Okuduğum son haber bu inancımı pekiştirecek cinsten.

Şöyle ki, ölüm bir yok oluş değil, sınırsız sayıdaki evrenlerden birinden diğerine geçiş, yani boyut değiştirmekmiş. Yani evren diye bir şey falan da yokmuş aslında. Her şeyi, uzayı, zamanı falan insan beyni yaratıyormuş. Ölüm de bilincimizin yarattığı bir aldatmacaymış.

İddianın sahibi Amerikalı kuantumcu Robert Lanza'ya göre, bildiğimiz anlamda ölüm yok. Doğada hiçbir enerjinin yok olmadığı gerçeğine göre bilincimiz boyut değiştirip, fiziksel ölümden sonra da yaşamaya devam ediyor. Çünkü bizi biz yapan enerjimiz.

Ben de böyle olduğuna inanıyordum. Hatta reenkarnasyon da sanki bu düşüncenin farklı bir versiyonu gibi. Ha enerjin-bilincin dünyaya tekrar tekrar gelmiş, ha farklı boyutlarda yaşamış. Yaşadığımız her boyut da bir tecrübe.

Bu düşünce bilime inanmayanlara saçma gelecektir. Bilimsel açıklamalara inanmakla ne kaybedebilirim ki? Dini inanca göre bir ölüm olsa da ben gene aynı ben olacağım, bilimsel inanca göre de ben gene aynı ben olacağım. Niye korkularla kendimden uzaklaşayım ki. Bilime inanmakla, bari bu boyuttaki hayatımı zehir etmem kendime. Hem eşcinselliğimi kabul etmeyen dünyalarda ne işim olabilir ki?