Hollanda Hükümeti, eşcinsel koruyucu ailenin yanına yerleştirilen 9 yaşındaki Türk kökenli çocuğa, Türkiye'nin müdahale etme hakkının olmadığını söylemiş. Çünkü çocuklar koruyucu ailelerin yanına yerleştirilirken dine ve ırka göre bir tercih yapılmıyormuş. Çocukların nereden geldiklerine değil geleceklerine bakılıyormuş. Hem çocukları ailelerinden belirli yasalar çerçevesinde alıp, koruyucu aileleri dikkatli bir süreçten sonra belirliyorlarmış. Demek ki ortalığı velveleye verecek yasadışı veya kasıtlı hiçbir şey yok. Hollanda Hükümeti adına konuşan Başbakan Yardımcısı, son dönemde haklarında çıkan haberlerin aileyi üzdüğünü, dolayısıyla güvenlikleri açısından saklamak zorunda kaldıklarını, eşcinsel aileye saygı duyduklarını, eleştirmek yerine heykellerinin dikilmesi gerektiğini söylüyor.
Başbakan Yardımcısı'nın söylediklerine inanamıyorum. Demek ki boşuna eşcinsellerin merkezi demiyorlar Hollanda'ya. Eşcinsel aileye saygı duyduklarını, heykellerinin dikilmesi gerektiğini söylüyor resmen. Rüya gibi bir şey. Gerçekten eşcinsellere saygı duyulan demokrasiler de var dünyada.
Peki ne kaybetmiş Hollanda eşcinsellere saygı duyarak, haklarını vererek? Kaybedilen hiçbir şey yok ama kazanılan o kadar çok şey var ki; İnsanlık, demokrasi, adalet, eşitlik, özgürlük... Daha ne olsun.
Hollanda'yı eleştirmek yerine, oturup ders çıkarılacak o kadar çok şey var ki bu ülkeden. Eğer bir ülkenin Devlet'i eşcinsel vatandaşlarına saygı duyuyorsa o kadar çok yol kat etmiştir ki, demokrasileri baştan aşağı ders gibi bir şey olsa gerek.
Neden geri kalmış yobaz toplumlar, ileri demokrasilerden bir şey çıkarmaya çalışmazlar ki? Çünkü o zaman iktidar olamayacaklar, ideolojilerini gerçekleştiremeyecekler. Demek ki bu ideolojilerin demokrasiyle, eşitlikle bir alakası yok.
Kimse kimseyi kandırmasın öyleyse eşitlik, özgürlük, demokrasi diye. Zaten durum ortada değil mi? Sırf cinsel yönelimlerinden dolayı eşcinsellerin yok sayıldığı, korunmadığı, yasalarda tanımlanmadığı, hatta bakanlarının eşcinselleri hasta ve sapık diye hedef gösterdiği, yargısının homofobiyi-eşcinsel nefretini düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirdiği, tahrik bahanesiyle cezasını indirerek eşcinsel katillerini ödüllendirdiği bir ülkede yaşamıyor muyuz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder