Evet ibneyim, hem de ölümüne ibneyim. İtiraz eden var mı? Hoşuma gidiyor ibnelik. Zevk alıyorum ibnelikten. En önemlisi de gurur duyuyorum ibneliğimle. Ne yapacaksınız? İdam mı edeceksiniz, linç mi edeceksiniz, kodese mi tıkacaksınız? Hangi gerekçeyle? Yasa mı çıkarttıracaksınız "eşcinsellik suç" diye, yoksa geleneksel yapı veya dini gerekçelerinizi mi öne süreceksiniz? Ben sizin inandığınız değerlere inanmıyorsam ne olacak? İnadına yaşayacağım bir ibne olarak. Rahatsız oluyorsanız gözlerinizi kapatın, görmeyin, kör olun. İradeniz belden aşağı mı da bu kadar kolay tahrik oluyorsunuz?
İki eşcinselin el ele tutuşmasını kimse kendi değer yargılarına göre değerlendirip, yargılayıp, kişisel karar veremez. Veriyorsa o ülkede insan hakları diye bir şey yoktur. Olsa olsa erkek egemen değerler, heteroseksist değerler vardır. Her şeye kendi çıkarlarına göre karar verecekler, her şeyi kendi ahlak ölçütleri içersinde değerlendirecekler, sonra da beni "ibne" diye karalayacaklar. Sizin ahlakınız bana uymuyorsa ne olacak? İnsanların kendilerini, yapılarına uygun olarak ifade etmelerini engellemek değil midir asıl ahlaksızlık? Size uyanların kendilerini ifadesi dürüstlük, uymayanların ki ahlaksızlık olacak öyle mi?
İzmir'de iki eşcinsel el ele tutuştuğu için saldırıya uğramış. O çift heteroseksüel olsaydı saldırıya uğrar mıydı (Heteroseksizmin ahlakının başka bir boyutu olarak heteroseksüel çiftler de saldırıya uğruyorlar ama cinsel yönelim ayrımcılığı olarak değil), uğrasa aynı kifayetsizlik söz konusu olur muydu? Devlet bir şey yapacak mı eşcinsellerin maruz kaldıkları saldırılara karşı? Zannetmiyorum. Ne zaman yapmış ki, şimdi yapsın. Eşcinseller o kadar çok olumsuzluklara maruz kalıyorlar ki, sadece basına yansıyan kadarından haberdar oluyoruz. O da eşcinsel basından. Görmezlikten geliniyor eşcinsellere yapılan ayrımcılıklar. Çünkü eşcinsel hakları diye bir şey olursa, eşcinsellik meşrulaşır. Yöneteni de, yönetileni de aynı kafada.
Kimse eşcinselliğin varoluşuna cesaret edemiyor. Ne yazık ki 3-5 eşcinsel dışında eşcinseller dahil hiç kimse eşcinsel hakları konusunda samimi değil. Her saldırıya maruz kalan eşcinsel bunu dillendirseydi, eşcinsel hakları çoktan yerini bulurdu. "Leyhimde bir sonuca ulaşamayacağım" düşüncesiyle mücadelesizlik de, eşcinsellerin kendilerine olan saygısızlıkları ve duyarsızlıklarından başka ne olabilir ki? Ne zaman yılanlar kendilerini soktu mu, o zaman akılları başlarına geliyor, hatta gelmiyor bile. Kendileri de inanmıyorlar ki eşcinselliğin bir insanlık, bir yaşam hakkı olduğuna. Maruz kaldıkları saldırıları dile getiren eşcinsellere de uzaktan deli gözüyle baktıklarından hiç şüphem yok.
Devlete bir sorum var? Eğer beni eşcinsel olduğum için vatandaşın olarak kabul edip korumuyorsan, ben kendi yöntemlerimle mi koruyayım kendi mi? Ben de heteroseksizmin eşcinselliğe karşı tutumundan tahrik oluyorum. Benim de elimden bir kaza çıkabilir! Bana da tahrik indirimi uygulayacak mısınız?
Bir de heteroseksist bir devlete karşı eşcinsellerde bile eşitlik ve insan hakları konusunda sonsuz bir güvenle karşılaşıyorum. Acaba gerçekleri görmeyenler veya görmek istemeyenler, sırf cinsel yönelimlerinden dolayı saldırıya maruz kalıp, hiç haksız duruma düşmüşler mi? Düşmeseler bile düşeceklerini bildikleri için mi sessizlikleri? Ya da eşcinselliğinden utanmayan açık eşcinsellerin başına gelen nefret saldırılarını hak ettiklerine mi inanıyorlar? Öyle olmasaydı, yani eşcinseller başlarına gelen saldırıları normal karşılamasaydı veya eşcinselliklerine inansalardı, mahkemeler eşcinsellere yapılan saldırı davalarından geçilmezdi değil mi ?
Hayatta en kaldıramadığım şey, benim, "ben" olarak kabul edilmemem. Herkesin kafasına hetero bir şablon yerleştirilmiş, ondan ötesini göremiyor. Kendilerine kör demiyorlar da, bana eşcinselliğimden dolayı yanlış diyorlar. Ben zaten eşcinsel olarak "beni görün" demiyorum ki. "Çekilin önümden, çıkmayın yoluma" diyorum. Bulaşmayın bana? Beni yanlışlığımla başbaşa bırakın! Eğer sizin heteroluğunuza dokunuyorsam, bir zararım varsa, öyle erkeklenin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder