21 Şubat 2013 Perşembe

Tarihi sadece heteroseksüel yazmak kimsenin haddine değil

Bu ülkede hala Zeki Müren'e bile eşcinsel değildi diyenler var!

Tarihi şahsiyetlere eşcinsel dendiği veya eşcinsel oldukları ima edildiği zaman hemen heteroseksistler horozlanıyor.

Peki siz nereden biliyorsunuz bu şahsiyetlerin eşcinsel olmadığını? O dönemde mi yaşadınız, kafasının içine girip beynini mi okudunuz, yoksa bilim adamlarına kemiklerinden DNA'sını mı çözdürdünüz?

Sahi siz eşcinselliğin ne olduğunu bile bilmiyordunuz değil mi? Size göre bir erkek pasif ilişkiye girerse ancak öyle eşcinsel sayılıyordu.Yoksa aktif olduktan sonra bilinç altındaki gerçekleştiremediği duyguları ve de gerçek cinsel kimliği hiç önemli değildi. Aynı günümüzdeki gibi; Evlenmiş mi, çocuk sahibi olmuş mu tamamdır erkekliği. Özel hayatında ne yaşamış, duygusal dünyası nasılmış hiç önemli değildir.

Bu dünya sadece heteroseksüellerin olmadığına göre, geçmiş de sadece heteroseksüellere ait değildir ve geçmişiyle, geleceğiyle heteroseksüellerin kadar eşcinsellerindir de bu hayat. Sadece heteroseksüellik üzerinden şekillendiremez kimse bu hayatı ve kimsenin haddine de değildir.

Sanki eşcinselliği normal karşılamışlar da, herkes eşcinselliğini özgürce yaşayabilmiş, eşcinselliğini tarihe geçirebilmiş gibi, dünyayı geçmişiyle, geleceğiyle heteroseksüel yapmaya çalışıyorlar, sonra da eşitlikten bahsediyorlar. Heteroseksüelliğinize bu kadar güveniyorsanız, bırakın artık eşcinselliğe musallat olmayı. Bence kimse heteroseksüelliğine güvenemiyor ki, eşcinsellikten bu kadar korkuyor. Geçmişten günümüze kimsenin eşcinsel olduğunu kabul etmemek, eşcinsellikten korkmaktan başka bir şey olamaz.

E heteroseksüeller de haklı kendince! Eşcinseller heteroseksüellerin iddia ettiği gibi hayatlarını belden aşağı kurmadıkları için, namus anlayışları da arkalarında değil, kafalarının içinde. Bu yüzden de kaybedecekleri bir şey yok. Ama heteroseksüellerin dünyaları belden aşağı ki, sadece o bölgeye odaklı yaşıyorlar. Namus, şeref, ahlak gibi onursal değerler nasıl sindirim sisteminin son bulduğu noktaya yüklenebiliyor anlayamıyorum. Bütün bu patırtı kütürtü işte bu korku yüzünden. Eğer bir erkek eşcinsel olursa bütün değerler yerle bir oluyor çünkü. Oysa insanlığa dair güzel değerleri insanın karakteriyle örtüştürseler, ne gereksiz yere masum eşcinselleri karalamış olacaklar, ne de gereksiz yere eşcinsellikle ilgili korkuları olacak. Çünkü boşaltım sisteminin nasıl kullanıldığının kimseye bir zararı yok. İnsanların kendi cinslerini sevmelerinin de kimseye zararı yok.

Geçmişe sahip çıkmak da bir kişinin cinselliğiyle, cinsel yönelimiyle olmaz, olmamalı da. Çok basite kaçmıyor mu o zaman? Sadece heteroseksüelliğinle, erkekliğinle övünmek, övünülecek bir şey olmadığını da gösterir. Bence hayata cinsellik, erkeklik gibi kavramlar dışında da bakmayı öğrenip, tarihi şahsiyetlerimizi daha farklı şekilde de konuşlandırabiliriz.

Bir de sürekli yokmuş gibi inkar ederek, eşcinselliğe kimse hakaret etmesin artık. Tarihi bir kişiye eşcinsel dendiği zaman hakaret kabul ediliyor da, eşcinselliğe bir suçmuş gibi muamele edilmesinin biz eşcinsellere dokunan tarafı neden görmezlikten geliniyor acaba? Eşcinselliğin her inkarı, insanlara, insanlığa bir hakarettir. Çünkü eşcinsellik bu hayatın, doğanın, insanların değiştirilemez bir gerçeğidir. Nerde insan haklarından, eştilikten bahseden Devlet ve yasaları? Eşcinsellik inkar edilerek eşcinsellere sürekli hakaret ediliyor. Eşcinseller çıkıp da sürekli bu kişi heteroseksüel değildi, heteroseksüellik şiddet barındırır, nefret barındırır, insanlıktan uzaktır, ahlaksızlıktır, doğaya aykırıdır deseler, heteroseksüeller buna sessiz kalırlar mıydı? Haktan, hukuktan bahseden Devlet yetkilileri eşcinseller adına yapılan insan hakları ihlallerini görmüyorlar mı acaba?

Yapılacak tek şey var. Eşcinseller olarak, eşcinsellere karşı yapılan şiddet, nefret, cinayet, her türlü ayrımcılığa rağmen eşcinselliğe sahip çıkmak, her türlü haksızlığa karşı hesap sormak ve eşcinsel hakları için sonuna kadar savaşmak. Kaybedecek neyimiz var ki? Bir eşcinselin eşcinsel olarak yaşayamayıp heteroseksüel olarak yaşaması ölmesi demek değil midir zaten?

Pardon  unutmadan... Heteroseksistler tarihte iz bırakmış bazı önemli şahsiyetlere eşcinselliği konduramazken, bazen de eşcinselliği ayan-beyan ortada olanlara seslerini çıkarmayarak çok büyük çelişki sergiliyorlar. Toplumsal rolü erkekliğe dair olanlara eşcinsellik yakıştırılamıyor ama suya-sabuna dokunmayacak türde sayılanların cinsel yönelimine pek ses çıkarılmıyor. Mesela bir politikacı, bir Devlet adamı eşcinsel olamaz ama bir sanatçı eşcinsel olabilir. Bu çelişkili konuma TRT çok güzel bir örnek. Eşcinselliğe karşı ama bol-bol Zeki Müren yayınlıyor. Bir gün TRT, bazı insanların savunduğu gibi Zeki Müren eşcinsel değildi derse hiç şaşırmam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder