Bazı ünlü kişilerin (Ünlü diyince de sadece görsel dünyadaki ünlüler akla gelir. Oysa siyaset, edebiyat, spor gibi bir çok alanda da ünlenmek diye bir kavram var.) nedense eşcinsel olup-olmadıkları hep merak edilir. Niye merak edilir ki? Heteroseksüellik bir insanda ne kadar fark yaratabiliyorsa, eşcinsellik de aynı derece de fark yaratabilir veya hiç fark yaratmayabilir. İnsanın yeme-içme, uyuma v.s. temel ihtiyaçları kimliğinde ne kadar fark yaratıyor da, cinsel yönelimi fark yaratsın ki?
Merak eden heteroseksüel kesim ya homofobi sebebiyle saldırmak, çamur atmak için merak eder, yada gene homofobi amacıyla sevdiği ünlüye eşcinselliği konduramadığı için meraktan çok onun eşcinsel olmadığını savunur. Eşcinselliği konduramama davranışını transsekseüllerde de çok görürüz. Eşcinsel kesimse içselleştirilmiş homofobisinden dolayı ötekileştirilmişliğine ünlü bir yandaş bulma veya eşcinselliği bu ünlü kişiyle meşrulaştırma isteğiyle bir merak olabilir.
Ben de ünlü kişilerin eşcinselliğine dair bir şeyler yakalamaya çalışıyorum. Tabi eşcinsel olarak benim merakım öyle kendime yandaş bulmak veya eşcinselliği meşrulaştırmaktan çok, heteroseksist ve homofobik bir dünyada kişinin ünlü olarak geçirdiği süreci incelemek amacıyla; Gizli bir eşcinsel olarak nasıl bir yaşam yaşamış, kimlerle nasıl iletişim kurmuş, tamamen mi gizli kalmış veya içinde bulunduğu bir eşcinsel çevre var mıymış, homofobik miymiş yoksa bilinçsiz bir eşcinsel miymiş, eşcinsellik adına yapmak istediği bir şey varmış da yapamamış mı, yapmak mı istememiş, gizli eşcinsel olmasına sebep olan çevresel faktörleri ne kadar gerekçe ne kadar bahane olarak görmüş, yaşam tarzının dolaylı da olsa eşcinsel harekete en azından cesaret anlamında bir katkısı olmuş mu, yoksa homofobiyi mi beslemiş, eşcinsel olmasına rağmen eşcinsel dostu mu olmuş, eşcinsel düşmanı mı, gizli eşcinsel olarak gizemli durumu ranta çeviriyorum numarasıyla heteroseksüel mi geçinmiş, eşcinselliğiyle hiç mi yüzleşememiş veya bilinçsizliğinden eşcinselliğnin farkında bile olmamış mı (Gerçekten bazı eşcinseller var, eşcinselliklerini içlerinde öyle bir izole etmişler ki, ne homofobileri var, ne eşcinselliklerine dair kapak kaldırıyorlar. Heteroseksüel-heteroseksüel yaşayıp gidiyor eşcinsel olmalarına rağmen)... Bu soruları daha da uzatabiliriz.
Gerçekten heteroseksist bir dünyada gizli eşcinsel olmak homofobiye karşı gerekçe midir, bahane midir? Sanırım insanların toplumsal anlamda varolmaları kimliklerinden daha öncelikli ki, kendilerine sunulan veya dayatılan rollerle varolmayı tercih ediyorlar. Çünkü doğal kimlikleriyle varolmak belki kaldırabilecekleri bir durum değil veya onlar da kendilerine değil, heteroseksizme inanıyorlar. Kendine inanmayıp heteroseksizme inanmak eşcinselliğin gizli kalmasına sebep oluyor zaten. Homofobiye koz veren de insanın kendisine olan inançsızlığından kaynaklanan bu gizlilik.
Eşcinselliğin merak edilmesine sebep olan da homofobiden başka bir şey değil. Açık eşcinsellerinki içselleştirilmiş homofobiye dayalı bir merak, eşcinsel karşıtlarınınki de dışsal-açık nefrete dayalı bir homofobi. Yoksa insanların eşcinselliğe kaşı nefreti, korkusu, kaygısı olmasa bir cinsel yönelimi niye merak etsinler ki? Heteroseksüellerle aynı olan sevişmenin ve duyguların farklı bir versiyonu. Yani bilinmedik bir tarafı yok.
Not: Bazı eşcinseller eşcinsellikten nefret etmese de, eşcinselliğinle tam anlamıyla barışamamak da bir seviyede içselleştirilmiş homofobi sayılmaz mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder