28 Ocak 2013 Pazartesi

Eşcinseller İkiye Ayrılır!

Hepimiz birer Esmeray olabiliriz, çünkü hepimiz birer Esmeray'ız!


Televizyonda "Aykırı Sorular"ın konuğu Esmeray'dı. Esmeray trans bir kadın. Heteroseksist bit toplumda trans olması onun aykırı sayılması için çok önemli bir sebep. Oysa LGBT'ler doğal açıdan baktığın zaman ne aykırılar, ne de marjinaller. Esmeray'ın da dediği gibi bizler heteroseksüelleri eşcinselliğe özendiren kötü birer örnek değiliz, heteroseksüelliğe itilen mağdur kesimiz. Ama herkes, eşcinseller bile bilinçli bir şekilde düşünmüyorlar... Trans bir arkadaşım mesela kendine bakmadan, bireylerin eşcinsel olmasını istemiyor. Yani homofobik. Çünkü ona göre de normal olan heteroseksüellik.

Neden Esmeray veya diğerleri tektir? Tamam özgüvenlerini sağlayan bir kapasiteleri vardır ve donanımlanmışlardır ama insanın kendini korumak için ifade etmesi o kadar da zor olmasa gerek. Haklarımız elimizden alınırken, ne kadar heteroseksizmi içiselleştirirsek içselleştirelim, nasıl kendimize dair bir özellikten nefret edebiliriz ki? Tamam, içselleştirilmiş homofobi gibi toplumsal bir gerekçesi var. Ama hastalık olan LGBT'lik değil ki, LGBT'liğe karşı olan nefrettir. LGBT'liğin kabul edilmesinden başka bir çıkar yol yok ama homofobi, transfobi aşılabilecek bir sorundur. Aşılması çok zor olsa da halledilmesi gereken korkuya dayalı nefretsel bir problemdir. Asıl üzerinde düşünülmesi gereken bu nefrettir.

Yani biz kendimizle barışmadıktan sonra, istersek dünyanın en deneyimli profesörü olalım, gene de fobik oluruz. Kendimizi ifade etmek için de gerçekten kendimizle barışmamız şart. Çünkü kendimizi ifade etmeyişimizin sebebi kendimizden kaçmamız. Sürekli kendimizin üstünü örtüyoruz. Kendimizden kaçtıkça da, kendimizi, kimliklerimizi sorgulamıyoruz. Sorgulamayınca da kendimiz bile kendimizi doğru olarak tanımıyoruz ki tanımlayabilelim, ifade edebilelim.

Herkes kendi çapında haklarını öyle veya böyle savunan bir Esmeray olabilir. Herkes bir Esmeray olsaydı, şu anda ismimizin başına trans veya eşcinsel sıfatı eklenmezdi. Ayseven Esmeray'a toplumsal bazda dile getirilmese de kimlikleri meşrulaşmış LGBT'lerin neden kendilerini açık kimlikleriyle tanımlamadıklarını soruyor, tanımlamak zorunda da olmadığını belirterek. Esmeray' da, tanımlamama haklarının olduğunu ama kendilerinden olan kişilere bu kadar da uzak olmamaları gerektiğini, dünyada benzer şöhretlerin LGBT'lerin yanında durduğunu söyledi. "Eşit olsaydı, belki herkes kendini tanımlamak zorunda kalmazdı" dedi.

Aslında anlatılmak istenen, eğer LGBT'ler ötekileştirilmeyip kabul edilselerdi, cinsel kimlikleriyle varolmaya çalışmaya gerek durmayacağıydı. Biz cinsel kimliklerimiz yüzünden dışlanırken, nasıl kimliğimize sahip çıkmayız ki. Heteroseksüeller gibi eşcinsellğimiz yüzünden ayrımcılık yapılmadığı takdirde, bizim de aklımıza gelmez ne olduğumuz. Heteroseksizm bizi "eşcinselsin, transseksüelsin" diye işaret ediyorsa, bu bizim kimliklerimizle lüzumsuzca varolmaya çalıştığımızı değil, kimliklerimiz yüzünden yok edilmeye çalışıldığımızı gösterir. E bize de kendimizi savunmak dışında bir şey düşer mi?

Kimin kimi nereye, neye ittiği ortada. Heteroseksizm "Sen eşcinsel olursan veya transseksüel olursan, ben seni nefret ve risklerine hedef gösteririm" diyerek resmen suç işliyor. Sonra da "Eşcinselliğinle varolmaya çalışıp heteroseksüelleri eşcinselliğe özendiriyorsun" diye direkt veya dolaylı şekilde cezalandırmaya çalışıyor. Biz niye kimlikerimizle varolmaya çalışmayalım öyleyse.


Esmeray'ı izlediğimizin ertesi günü arkadaşımla buluşunca, " Esmeray 'İnsanlar eşcinselliğe değil, heteroseksüellği itiliyor' diyince, hemen sen aklıma geldin" dedi. Gerçekten eşcinseller de ikiye ayrılıyorlar. Eşcinseller derken tüm LGBT'leri kasdediyorum. Bir haklarının peşinde koşanlar, bir de suya-sabuna dokunmadıkları gibi, haklarının peşinde koşulmayı lüzumsuz bulan, mücadele edenlere şoven gözüyle bakanlar. Tabi sadece bu durum bilinçsizlikten kaynaklanan duyarsızlıkla beraber, eşcinsel karşıtlığını, eşcinselliğe inanmamayı da barındırıyor.

Aslında eşcinsel karşıtlığına karşı aynı şeyleri çok tekrar ediyorum ama başka bir açıklaması da yok bunun; Öyle ya da böyle, heteroseksizmi içselleştirmekten ya da yapısal olarak korkaklıktan dolayı, kendinin arkasında duramamak, kendine karşı olmak, kendine karşı olmana rağmen kendinden vazgeçememek, kendinden vazgeçememene rağmen kendinle barışamamak, barışamadıkça cinsel kimliğine dair gel-gitler ve çelişkiler yaşamak, kendinden kaçmak, kendini gerçekleştirirken bile kendinden mümkün mertebe uzak durmaya çalışmak, yeraltında yaşamak, kendinin faş olmasına sebep olacağına inanılan eşcinsellere karşı da düşman olmak, onları ucube, deli gibi görmek, kendine rağmen, ayrımcılığa maruz kalmana rağmen, açık eşcinsellerin ötekileştirilmesine rağmen heteroseksizmin yanında durarak homofobiyi beslemek, dolaylı da olsa homofobiyi desteklemek... Evet eşcinseller de homofobiyi destekliyorlar. Bir eşcinselin, eşcinsellerin yanında durmaması, eşcinselliği savunmaması homofobi kaynaklıdır. LGBT haklarını savunan açık LGBT'leri gördükleri zaman tuhaf-tuhaf bakıyor gizli LGBT'ler.

Bilmeme rağmen böyle fobik bir yapıyı algılamakta zorlanıyorum. İnsanın kendisine karşı nasıl bir duyarsızlık, bir vicdansızlıktır. Milyonlarca eşcinsel var ama 3-5 LGBT derneğinde hakları için mücadele eden biravuç LGBT var. Maddi-manevi gücü olan konum sahibi LGBT'ler de sadece seyirci. Hafife mi alıyorlar bu mücadeleyi? Onlarda mı kendileriyle barışık değiller veya mücadele eden eşcinselleri kendilerine yakıştıramıyorlar mı? Yoksa kaybedeceklerinden korktukları heteroseksist konumlarının bir kazanç olmadığını bilmiyorlar mı? "Tuzu kuru" eşcinseller veya "gizli eşcinseller" açık oldukları için öldürülen LGBT'lere rağmen vicdanları rahat mı gerçekten? Bence rahat. Çünkü bu kadar, yıllar-yıllardır süren sessizliğin başka bir açıklaması olabilir mi?

Başlığımıza uygun kısa bir özet yapayım. Evet eşcinseller İkiye ayrılırlar. Bir azınlıkta olan ve hakları için mücadele eden açık eşcinseller, bir de eşcinselliklerini yaşayıp da heteroseksizm tarafında duran, eşcinsellik karşıtı eşcinseller. Eşcinselliğin kabul edilmemesinin en büyük sebebi de, eşcinselliklerini gizli yaşayıp ama eşcinsel karşıtı olan milyonlarca çoğunlukta olan, homofobi konusunda bu sessizlikleriyle heteroseksizme cesaret veren eşcinseller. Ne yazık ki bu sessizliğin kendi kuyularını kazdıklarının farkında bile olmayacak kadar bilinçsiz eşcinsellerİMİZ! Dünyada eşcinsel nefreti, transseksüel nefreti var ve bu nefrete karşı bir şey yapmaya çalışan da LGBT'ler var. Ama LGBT'lerin tamamına yakını bu duruma karşı duyarsız yaşıyarak heteroseksizmi haklı çıkartıyorlar. Eşcinsel haklarına karşı bir şey söyleyecek olduğum zaman, "Tamam gene başladı" diyen eşcinsel bir dünyayla karşı karşıyayız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder