Ben öyle arzulanan bir eşcinsel olmadım hiçbir zaman. Çünkü ne erkek güzeliyim, ne eşcinsel güzeli, ne de travesti hallerim var. Ama her zaman güvenilir biri ve sığınılacak bir liman oldum kendisiyle barışamayan erkek geçinen gizli eşcinsellere.
Gizli eşcinseller kendi cinslerini arzularlar ama pasif görünümlü ve travesti olmayan eşcinselleri yani erkekleri ne kadar arzularlarsa arzulasınlar, onlara gidemezler, yaklaşamazlar. Çünkü eşcinsel olarak bilinmek istemezler.
En başta gittikleri travestiler kesmez bir süre sonra cinsel ihtiyaçlarını. Çünkü istedikleri tam anlamıyla bir erkek olduğu için, travestilikle alakası olmayan pasif veya aktif-pasif erkeklere yönelirler eninde sonunda. Bir süre sonra o erkekler de yumuşak gelip gene kesmemeye başlar. Nasıl mı?
Şimdi bana aktif olarak gelen erkekler bir süre sonra pasif olmaya başladıkları için, asıl hedeflerine, yani maço erkeklere bir adım daha yaklaşmanın heyecanıyla asıl hedeflerine yöneliyorlar, aktif olarak bilinen erkeklerin arayışına giriyorlar. Genellikle beraber oldukları kişiler aracılığıyla ulaşmaya çalışırlar hedeflerine ama arzuları ne kadar depreşirse depreşsin, hedefe ne kadar yaklaşırlarsa yaklaşsınlar, heteroseksist bir toplumda erkek görünümlü olup da bir erkeğe yaklaşmak o kadar kolay değildir. Hem adının eşcinsele çıkma korkusu vardır, hem de erkek görünümlü birine yaklaşınca nasıl tepkiyle karşılaşacağını kestirememenin korkusu. Toplumsal ortam elverişli olmayınca cesaretin de bir seviyesi oluyor ne yazık ki. Çünkü o erkekliğin kırılma noktasıdır erkek erkeğe beraberlik. Erkek erkeğe beraber olunduktan sonra içteki transseksüel kadın da ortaya çıkacaktır, çıkmaktadır da. Ama o noktayı aşabilmek kolay değil işte. Kendilerini tam anlamıyla gerçekleştirmek için hep öyle erkek geçinerek ve fırsat kollayarak ömürlerini tüketiyor gizli eşcinseller. Genellikle bu hiçbir zaman gerçekleşmiyor da. Gene pasif görünümlü eşcinsellerle ve travestilerle idare ediyorlar. Çünkü pasif bilinenlere gitmenin heteroseksistsel avantajıyla "Ben aktifim" erkeklik simidi tutunacakları tek kurtarıcı.
Dediğim gibi, belli bir süre sonra bu pasifler veya aktif-pasifler ve travestiler yönelimlerini tatmin etmediği gibi, travestileri bilmiyorum da kendi adıma konuşayım, yapısal faktörlerin etkisiyle fizksel yetersizlikler gündeme gelebiliyor. Böyle olunca da takviye gerekebiliyor kimyasal olarak. İşe yaramıyor mu? Yarıyor. Ama bana çok da doğal gelmiyor. Ben her bedenin yapısal gücüne uygun yaşaması ve yaşlanması taraftarıyım. Ayrıca nereye kadar vibratörlük yapabilir ki bir insan. Açık ve doğal eşcinseller cazip olmasalar da, karşı tarafa verdikleri güven ve fiziksel barışıklıklarından dolayı hayat boyu mecburiyeten de olsa tercih edilebiliyorlar.
Şimdilerde cinsel gücümün azalmasının etkisiyle hayıflanıyorum "zamanında neredeydi eşcinselliğin sınırsız cinsel özgüveni" diye. Çünkü yıllarca heteroseksizmin, eşcinselliğin cinselliğini şekilllendirmesi yüzünden doğal eş-cinselliğimizi yaşayamadık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder