Eşcinselleri anlayamazsınız. Anlamamak da anlayamama durumuna dahildir. Geniş kapasiteli düşünme yetisi olan bir insan bencil olmaz ve bir şeylere direkt yanlış demek yerine, ahlakçılık yapmak yerine, akıl ve mantıktan uzak dayanaksız bahaneler yaratmak yerine empati kurmaya çalışır.
Karşısındakini anlamaya çalışmamak bir acizliktir... Birazcık düşünebilen bir insan nasıl dünyanın kendi etrafında döndüğünü zanneder ve herkesi anladığını söyleyerek, anlamaya çalışıyormuş gibi yaparak kendini kandırır ki? Çünkü gerçekten birazcık mantıklı düşünmek için çaba sarf etse, dünyanın hakimi olmayarak hiçbir şey kaybetmeyeceğini anlayabilir. Çünkü biz kendimizden başka hiçbir şeyin sahibi değiliz ki kaybedecek bir şeyimiz olsun. Herkesin kendinden mesul olduğu bir alemde yaşıyoruz. Niye enayi gibi dünyayı yüklenmeye çalışırız ki hayatı dertsiz, kedersiz ve sorunsuz yaşamak varken?
İnsanları doğalarından uzaklaştırıp yapaylaştırmaya çalışarak sorun üretiyoruz sadece. Bırakın insanlar doğasına uygun yaşasın. Eğer başkalarının yaşamından sana direkt bir zarar geliyorsa kendini savun, korun. Ama sen ne yapıyorsun? Herkesi kendine benzetmeye çalışarak durduk yere rahatsızlık yaratıyorsun. Kaba kuvvetle ne kadar baskı yaratabilirsin ki? Bir gün senin gücünü de alt edecek birileri çıkabilir veya cahillik için mücadele ederken kabak senin başına patlayabilir ve yaşam hediyesini değerlendirememiş olursun. Yoksa sen kendi adına yaşamayan, kendisi olamayanlardan mısın?
İnsalar hala bencillik evresindeler. İnsanlar hala bilimden ve bilimsel bilgiden uzaklar. O yüzden farklılıklardan korkuyorlar. O yüzden kendilerine benzemeyen ve benzetemediklerini ötekileştiryorlar, düşman olarak görüyorlar ve başkalarının yaşama haklarından ellerinden alıyorlar, almaya çalışıyorlar, vermek istemiyorlar, onları yok sayıyorlar, yok etmeye çalışıyorlar, gereksiz yere kendilerini nefretle kirletiyorlar. Ve bu nefret hiddete dönüşüyor, şiddete dönüşüyor, cinayete dönüşüyor. Bu nefretle doğamızdan uzaklaşıp kendimizi kaybediyoruz, insan olmak yerine insanlıktan uzaklaşıyoruz tamamen. Vicdanımız kalmadığı veya hiçbir zaman olmadığı için karşımızdakini öldürerek huzurun geleceği gafletine düşüyoruz. Düzen sağlamak saçmalığıyla insanları öldürmek o kadar sıradan bir şeyse, sen kendi kendini öldür bakalım.
Düzen demişken "Hangi düzen?" diye sormak gerekiyor. Farklılıklar olmasaydı hayat denilen, yaşam denilen bir şey olabilir miydi? Düz duvar ne kadar yaşamdır? Herkesin duvar olmasını mı istiyorsunuz? Duvar olmak o kadar kolay ve de olması gereken bir şeyse, git sen başkasının duvarına veya en iyisi gül bahçesine-doğasına benzemeye çalış.
Beni, bizi, biz eşcinselleri heteroseksüel duvarlar anlayamazlar. Çünkü onların duvarlar çocukluktan itibaren o kadar yüksek örülüyor ki, hayatta görüp görebilecekleri kendi duvarları ve sadece duvarlarının içindekiler. O duvarları yıkmaya çalıştıkları anda bile çok yüksek olduğu için yerle bir olacaklarından korkuyorlar, korkutuluyorlar. Oysa o duvarlar sadece korkudan ibaret ve sadece beyinlerinin içinde.
Diyebilirsiniz ki "Belki sen kendin duvarsındır ve etrafını göremiyorsun?". Ben başka yaşam tarzlarına karşı değilim ki? Bana karşı çıkıldığı için, canım yandığı için varoluş mücadelesi veriyorum. Yoksa eşcinsellerin herkesi eşcinsel yapma gibi bir hedefi yok. Sadece heteroseksüeller korkuyor eşcinsellik yayılacak diye.
Eğer heteroseksüellik tek doğruysa korkmaya ne gerek var ki. Esas doğru nasıl olsa dünya döndükçe varolacaktır. İnsanların geleceği düşündüğünü de zannetmiyorum. Kısa vadede kendilerinden korkuyorlar sadece. Niye mi?
Benim mesela, eşcinselliğime inanan biri olarak "eşcinselliğimi kaybedeceğim" diye bir korkum yok. Çünkü kendime, eşcinselliğime inanıyorum? Korkanlar kendi kimliklerine inanmıyor mu yoksa? Mesela eşcinselliğinin ortaya çıkmasından korkan eşcinseller heteroseksizmden dolayı korkuyorlar. Heteroseksüellerinki bir korku değilse, korkmuyorlarsa bir şeylerden, bu eşcinsel karşıtlığı niye? Çok saçma değil mi gereksiz yere bir şeylerle zaman harcamak? Eğer insanlar kendi gerçeklerinden korkmuyorsa, eşcinselliğin birilerine zarar verdiği görülmüş bir şey mi? Ama manevi bahanelerle kendinizi savunmaya çalışırsanız, zaten sizler gerçek dünyanın insanı değilsiniz ve sizler de kendiniz değilsinizdir. Bedeniniz bu dünyadadır ama ruhunuz size hizmet etmemektedir.
Eşcinseller heteroseksistleri anlayabilir ama heteroseksistler eşcinselleri anlyamayacağı için, heteroseksizme bir şeyler anlatırken hayatımızı cesurca yaşamalıyız, kendimiz olarak eşcinselliğimizin arkasında durmalıyız. Yoksa bizi anlayamayacak olanlara derdimizi anlatmakla geçer ömrümüz. Eşcinsellerin en sağlam mücadele şekli hayatlarını içlerinden geldiği gibi gururla yaşamalarıdır.
Biz kendimize inanıp hayatımızı içimizden geldiği yaşamazsak, bize heteroseksizm inanmaz ki veya inanmamak için eline çok büyük koz vermiş oluruz. Heteroseksizm o kozu kaybetmemek adına eşcinsellerin görünür olmaması için baskılar yapıyor, eşcinseller aleyhine yasalar çıkartıyor veya eşcinselleri tanımlamıyor yasalarda, yok edilmeleri için yapılan ayrımcılıkları, şiddetleri, nefretleri görmezlikten geliyor. Çünkü eşcinsellerin başlarına gelen her türlü pisliği heteroseksizmin başındakiler kendileri istiyor.
Heteroseksizmin iftirası ahlaksızlığımıza yani eşcinselliğimize sahip çıkmalıyız. Çünkü ahlaksızlık olan gerçekler değil, gerçekleri görmezlikten gelmektir. Tıpkı homofobi gibi. Evet eşcinsel karşıtlığı homofobidir, eşcinselliğe karşı korkuya dayalı nefrettir. Bunuda mı idrak edemiyorsunuz, yoksa gerçekten mi ahlaksızsınız?
Altını çizerek söylüyorum; Homofobi insanlığa sığmayan gerçek bir ahlaksızlıktır, homofobikler de benim gözümde gerçek birer ahlaksızdır. Israrla eşcinselliği ahlaksız olarak tanımlayanlara da diyeceğim tek şey "size ne?". Rahatsız oluyorsanız gidin eşcinsellerin olmadığı bir dünya kurun mümkünse. Ama heteroseksüellerin olduğu her yerde eşcinsellikten kaçış yoktur. Çünkü eşcinselleri de heteroseksüel olduğunu iddia edenler doğuruyor.
Eşcinseller heteroseksizme rağmen kimliklerinin arkasında durabilen dünyanın gerçek insanlarıdır. Ahlaksızlık bunun neresinde? Rol yapıp etrafımızdaki insanları mı kandıralım? Heteroseksizmin heteroseksüellerine sahte karı veya koca mı olalım sevgisiz ve saygısız bir şekilde? Mutsuz heteroseksist bireylere mi sebep olalım, mutsuz heteroseksist bir topluma katkı mı sağlayalım?
Doğanın gerçek cinsel yönelimi eşcinselliktir. Çünkü heteroseksüelliğe rağmen sırf inat olsun diye eşcinsel olur mu insanlar veya yapılarında heteroseksüellik olsa niye heteroseksüel olmasınlar ki? Eşcinsellerin başına silah mı dayıyorlar eşcinsel olacaksınız diye? Eşcinsel olmak o kadar kolay ve sonradan olan bir şeyse buyursun herkes eşcinsel olsun.
Çok merak ediyorum, eşcinsellik normal karşılansaydı herkes eşcinsel ilişki yaşar mıydı? Heteroseksist heteroseksüeller, heteroseksüelliklerine güvenemedikleri için mi bu kadar eşcinsel karşıtı oluyorlar acaba? Heteroseksüel bir dünyada eşcinsel olunmaz, doğulur. Homofobiklere karşı bırakın eşcinsel olmayı, daha eşcinseller bile heteroseksizmin şiddetinden, nefretinden, cinayetinden korktuğu için heteroseksüel olmaya çalışıyor. İnsanlar korkudan heteroseksüel gibi rol yapmaya çalışırlar ama eşcinsel olmaya çalışmaz. Niye zora koşsun ki kendini. Buna rağmen eşcinsel karşıtlığı varsa, ben bunun altında heteroseksüelliğe güvenilmediğini çıkarırım.
İnsan neslinin sonunu da eşcinsellik değil, heterosekseksizm bitirecektir. Çünkü dünyanın kaynaklarını tüketen, insan neslini gereğinden fazla çoğaltan heteroseksizmdir. Siz de eşcinsellerin çocuk sahibi olamayacağını zannedenlerden misiniz? Eşcinseller çocuk sahibi olmak istiyor ama heteroseksizm buna izin vermiyor. Eşcinsellik insan neslinin sonunu getirmez, çünkü eşcinsellik erkekliğe veya kadınlığa engel değil. Çünkü eşcinseller de erkek veya kadın bedenine sahiptirler, kendilerini erkek veya kadın gibi de hissedebilirler, erkek veya kadın gibi üreme yetisine de sahiptirler. Ayrıca biseksüellik diye bir gerçek var. İnsan neslinin devamlılığını da biseksüeller sağlayıversin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder