Zaman mı hızlı geçiyor, teknoloji mi çok hızlı bilmiyorum, gerçekten bu metuplar Kaos GL'nin hangi koşullarda nereden nereye geldiğinin, eşcinsel hakları konusunda alınan yolun, bu yolda verilen mücadelenin büyüklüğünün bir göstergesi. Fotokopiyle çoğaltılan sayılardan kuşe kağıda, renkli baskıya kadar, derginin poşete girmesinden eşcinsellerin dernekleşmesine, masa altından satılan dergiden internet sitesine, eşcinsel veya heteroseksüel eşcinsel hakları için bir şeyler karalayan yazar kadrosuna, muhabir ağına kadar alınan yol hiç de küçümsenecek bir başarı değil.
Mektuplardan anladığım kadarıyla Kaos GL ilk olarak Denizli'de birileriyle irtibata geçmiş ve kitabevlerinden birinde satılmaya başlamış dergi. Sanırım aksaklıklar olunca dergi satışına aracılık yapma teklifinde bulunmuşum ki, bu teklifime sıcak bakılmış. Evet sonrasını hatırlıyorum. 2-3 kitabevine bırakıyordum dergiyi. Çok satılmıyordu ama şu ankinden çok satılıyordu. Çünkü bir ara 10 dergi falan gönderiliyordu Denizli'ye. O dergilerden alan kişilerden biri de Kaos GL'den Barış Sulu'ymuş.
Ali Erol'un bana gönderdiği mektuplara göz attığımda, Kaos GL maddi imkansızlıklara rağmen verilen bir mücadele olduğu için çok anlamlı. İletişimin çok zor sağlandığı bir zamanda yılınmadığı için çok anlamlı. Tabi günümüzün internet ve cep telefon çağı eşcinselleri iletişim zorluğunun ne demek olduğunu anlamayabilirler. En önemlisi eşcinsel karşıtlığından önce eşcinsellik dile bile getirilemiyordu. Şimdi karşı çıkılsa bile mecliste bile gündem oluşturabiliyor eşcinsellik. Bu Kaos GL'nin başarısıdır. Kaos GL olmasaydı, Türkiye'de bir eşcinsel ağ oluşmazdı. Aradan 18 yıl geçmiş ve milyonluk şehirlerimizde eşcinsel örgütlenme hala yok. Ancak Kaos GL'nin bir parçası olarak eşcinsellik var olabiliyor Anadolu'da. Bu demektir ki, Kaos GL olmasa, eşcinsel mücadele olur muydu, ne kadar olurdu bilmiyorum. Başarıda devamlılık çok önemlidir. Kaos GL hiç ara vermedi mücadelesine. Eşcinseller kendileriyle barışıyorlar, yaşamlarına açık veya kapalı eşcinsel olarak devam ediyorlar, hatta Kaos GL'yi unutuyorlar-mı bilmiyorum ama Kaos GL hep yerinde duruyor. Bütün eşcinseller ve eşcinsel hakları için mücadeleye devam ediyor.
"Acaba biz eşcinseller Kaos GL'ye gereken vefayı gösteriyor muyuz?" diye bir soru sorsam saçmalamış olurum değil mi? Eşcinsel hakları için mücadele eden bir derrneğe sahip çıkma konusunda çok ayıp ediyoruz bence. Biz bizim için, haklarımız için, varoluşumuz için mücadele eden bir derneğe sahip çıksaydık, şu anda eşcinsellik, transsesküellik Anayasa'da tanımlanırdı. Biz eşcinseller için mücadele eden bir dernek var ama biz nerdeyiz, ne yapıyoruz bilmiyorum. Biliyorum da bilmiyorum!
18 yıl geçmiş mücadeleye başlamanın üzerinden. Bir şeyler yapmak hiçbir şey yapmamaktan iyidir. Bir şeylerin eşcinsel karşıtlığına, eşcinselliğin kabulünün imkansızlığına rağmen yapılması gerekmez mi zaten? Kaos GL işte bunu yaptı, imkansız olanı başardı. Belki abartıyorum sanılabilir ama eşcinsel hakları konusunda elde edilen başarı Kaos GL sayesinde oldu. Çünkü hala eşcinsellerimiz "Burası Türkiye, kim mücadele ediyor da ben mücadele edeyim" diyor ve yer altında yaşamaya devam ediyor. Eskiden Kaos GL dergisini evlerine sokamadıklarından bahsediyor eşcinsellerimiz. Şimdi internet var ama kendi haklarına duyarsızlık ve sorumsuzluk konusunda değişen bir şey yok. Niye mücadeleye dahil olmuyor bu eşcinseller? Eşcinsel haklarının geri kalmasının en büyük sebebi, eşcinsellerimizin eşcinsel haklarına duyarsızlığı ne yazık ki? Kaos GL 18 yaşına eşcinsellerimizin kendilerine, eşcinsel haklarına ve mücadelesine duyarsızlığına rağmen geldi. Onlar yeraltında gizli birer eşcinsel olarak yaşamaya devam ettikleri için daha doğmadılar bile ama Kaos GL 18 yaşında. Kendileri için olmasına rağmen eşcinsellerin desteği olmadan bir mücadelenin 18 yıl devam edebilmesi mucize gibi bir şey bana göre. Bütün eşcinsellerin bu mücadeleye dahil olması umuduyla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder