3 Eylül 2012 Pazartesi

Eşcinsellerin Asıl Katili Kendi Bilinçsizlikleridir

Homofobisinden, eşcinsel nefretinden dolayı hep heteroseksizmi eleştiriyoruz haklı olarak. Zaten öyle de olmalı. Çünkü karşındaki güçsüzse, bu sana onu yok sayma, öldürme hakkını vermez ve bu insanlıkla da bağdaşmaz, hiçbir şeyle bağdaşmaz. Ama bilgiden yoksun, bilgi toplumu olamamış ve hala da bilgiden, bilimden daha başka şeylere öncelik tanınan bir kültürde yaşıyorsak,  eşcinsellik gibi doğanın farklı gerçeklerinin, bu farklılıkları yok sayan, yok etmeye çalışan bir dünya tarafından anlaşılmasını ve kabul edilmesini beklemek iyiniyetlilikten öte farklılıkların kendi  sorumsuzluğudur bence.

Tamam herkesin insan olmanın sorumluluğunu bilmesi ve herkese eşit muamele yapması gerek ama "yapmıyor" diye mağdur konumdakiler üstelik bu kadar ayrımcılığa maruz kalmalarına rağmen kendileri de hiçbir şey yapmıyorsa, suçu biraz da eşcinseller olarak kendimizde aramamız gerekmez mi?

Homofobiye maruz kaldığım zaman benim aklıma hiç heteroseksist birimler gelmez, eşcinseller de gelmez. Çünkü boş yere umut bağlamak aptallıktır. Tek başına olmanın sorumluluk bilinciyle "Acaba ner'de hata yaptım da kendimi koruyacak önlemleri almadım?" diye kendime kızarım. Çünkü dışarısı tekin değil ve bana yardım elini uzatabilecek hiçbir birim yok, bilirim, öğrendim. Ben kendi kendimi koruma yollarını öğrenmezsem ölürüm, öldürülürüm, yaşayamam. Hele korkarak teslimiyetçilikle hiç acınmayacağımı çok iyi bilirim.

Kendimi koruyarak onlara karşı nasıl haklı olduğumu göstermeye çalışırım hep. Tecrübelerim kaçmanın, teslim olmanın hiç de fayda etmediğini öğretti bana. Sadece eşcinselliğimin arkasında dururken onlara karşı can güvenliği olarak "Kendimi nasıl emniyete alabilirim?"i düşünürüm, düşünmüşümdür.

Eğer yasalar bir beni tanısaydı ve maruz kaldığım nefret suçları kapsamına eşcinselleri de dahil etseydi gücüm tam yerine gelirdi. Çünkü o zaman eşit şartlarda mücadele edebilirdim. İşte eşcinsellerimizde eksik olan bu, yasal olarak tanınma arzularının olmaması, bunun için de bir şey yapmamaları, tembeller yani. Her şeyi birilerinden, özellikle Devlet'ten bekleme saçmalığı. Sen talepte bulunmazsan, eşcinselliğe karşı olan bir Devlet seni niye korusun, haklarını sana niye iade etsin?

Eşcinsellik için sen ne yaptın da eşcinsellik seni kurtarsın öldürülürken? Hiç aklına geldi mi "Bir gün benim başıma da homofobi gelir" diye? Gelmesi gerekirdi. Çünkü homofobik bir ortamda yaşıyoruz. Ve buna rağmen aklı olan bir insanın kendini koruması, kurtarması gerekmez mi?

İçgüdüsel olarak bir hayvanın bile bildiği, kendimizi korumamız gerektiğine dair düşüncenin oluşmasını engelleyecek kadar mı heteroseksist değerleri içselleştirip onlara bağlanıyoruz, bağımlı kalıyoruz. Kendimizi korumak yerine ailelerimizi düşünmek ne kadar akıl-mantık dahilindedir. Yok "ailem duymasın", yok" ailem üzülür"! Duyarsa ne olur, üzülürse ne olur? Sen olmayınca ailen olsa neye yarar? Ya hetero-hetero yaşarsın, ya da öldüğünle, öldürüldüğünle kalırsın.

Sen kendine sahip çıkmazsan, eşcinselliğinin doğallığına inanmazsan ve bunun mücadelesini yapmazsan homofobiye kurban gidersin. Eşcinseller önce miklerinin, dötlerinin keyfini düşüneceğine, önce eşcinselliği heteroseksizmin zindanlarından kurtarsın (Hem keyfiyet insanın kendi hakları için mücadeleye katılmasına engel değil ki). Bir tarafın demir parmaklıklar arkasındayken, ne kadar özgür seks yaşayabilirsin? Ayrıca kafalarına iyi soksunlar. Eşcinsellik sadece mikişmek değildir. Eşcinsel olmanın varlığı heteroseksüel olmadığının, eşcinsel olduğunun, doğal kimliğinin arkasında durabilmek gerektirir. Şahsiyetli olmadıktan sonra ne eşcinseller homofobiden kurtulabilirler, ne de eşcinsellik doğal karşılanır.

Eşcinsellerin geneli, o kadar homofobiye maruz kalmalarına rağmen, "Eşcinsel hakları için mücadele yapanlar niye bu kadar didiniyorlar?" diye hiç mi düşünmüyorlar acaba? Çok iyi biliyorum ki, eşcinsellerin geneli, mücadele eden eşcinsellerin yaptıklarını "Heteroseksist bir dünyada yaşıyoruz" gerekçesiyle saçmalık olarak görüyorlar veya "Armut piş, ağzıma düş" hazırcılığı içersindeler. Bunu adına ister "bilinçsizlik", ister "sorumsuzluk" diyin, eşcinsel haklarının bu topraklara gelmemesinin asıl sebebi eşcinsel güruhunun kendisidir. Keşke sadece bilinçsiz olsalardı, eşcinselliğin ne olduğunu da bilmiyorlar işin kötü tarafı. İnterneti sohbet ve arkadaşlık dışında biraz da bilinçli ve bilgili eşcinsel olmak için kullansalardı, şu anda bambaşka bir eşcinsel ortamında olabilirdik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder