Bugün biraz açık olacağım kaba gelse de. Kime sorsam "Ben eşcinselim" demediği gibi, sormadıklarım da eşcinsel olarak damgalanmamak için "Ben eşcinsel değilim" diyerek hatırlatma ihtiyacı hissediyor. Ben mesela durduk yerde hiç heteroseksüelim deme ihtiyacı hissetmiyorum. Bu da her inkarın altında bir gerçek payının olduğunu göstermez mi?
Eşcinsel kimdir peki, eşcinsellik nedir? Eşcinsellik kısaca, erkek veya kadının kendi cinsinden duygusal veya cinsel olarak hoşlanmasıdır. Ben her ikisinin de, yani duygusallığın ve cinselliğin bir arada olmasının şart olduğuna inanmıyorum eşcinsel sayılmak için. Zaten böyle bir mantık da yok. Heteroseksüellerin heteroseksüel sayılabilmesi için ilişkilerinde illa ki duygusallık olması şartı aranmıyor çünkü. İhtiyaçtan-mecburiyetten öyle kendi cinsinle duygusallık olmadan da olsa yatmak kolay olmasa gerek. Kolaysa eğer, bu herkesin içinde seviyesi farklı bastırılmış da olsa, keşfedilemeyip içinde uyuyor da olsa eşcinselliğin olduğunu gösterir.
Evet herkes potansiyel bir eşcinseldir herhangi bir cinsel kategoriye tam olarak dahil olmadığı, herkes yeri geldiğinde her şeyi deneyebildiği için. Herkesin eşcinsel olarak etiketlenmesi taraftarı değilim ama inkar politikasına da fanatik bir şekilde karşıyım. İnsan en azından ne için dışlandığını bilmeli, bir haksızlık varsa da bunu dile getirebilmeli.
Eğer sen eşcinsel olduğun için dışlanıp da eşcinselliğini hala inkar edersen, toplum seni eşcinsel olarak etiketlediği halde hala kendini-eşcinselliğini savunmazsan, seni ne kendin, ne de bir başkası, hiç kimse kurtaramaz. Çünkü homofobiye itiraz etmemek, eşcinselliği-kendinin yanlış olduğunu cümle aleme karşı onaylamak anlamına gelir.
Heteroseksizm veya homofobi cesur değildir. Onları eşcinsellerin korkuları var eder, onlara bu korkular cesaret verir egemenliği korkuların ve korkaklığın yarattığı gibi. Siz hiç herkese eşit yaklaşan bir egemenlik gördünüz mü? Hep arkasında korkakların verdiği cesaret ve ayakta kalabilmek için korkuların yarattığı, korkulardan oluşan güç yeterliliği ve alengirli yollar vardır. Herkes gerçek anlamda cesur olabilseydi-kendi olmaktan korkmasaydı, kimsenin egemenliğe ihtiyacı kalmazdı. Heteroseksist egemenliği yaratanlar da korkak eşcinseller, kadınlar, hepimiziz ne yazık ki.
Beni tanıyan herkese sorsalar, "Eşcinsel" derler önce, bunu utanmadan-çekinmeden dile getirebildiğim için. Çünkü bundan ne ben rahatsız olacağım, ne de bana "Eşcinsel" diyenler. Ne ben onlara "Eşcinsel" dedikleri için tepki veriyorum, ne de onlar bunu dile getirmekten rahatsızlık duyuyorlar artık.
Düşünsenize bir, "Eşcinsel" denilmesinden rahatsızlık duymayan yüzde on çoğunluğun olduğunu, meydana çıktığını. Eşcinsellere kötü-yanlış gözüyle bakabilirler mi? Hangi birisine yanlış gözüyle bakacaklar? Adım başına bir eşcinselle karşılaşacaklar. Aileden, eşten, dosttan, arkadaştan birisi hep eşcinsel çıkacak. İnsan, toplumun büyük bir kesimini hangi yüz ve cesaretle karşısına alabilir ki?
Bu kadar kalabalık bir eşcinsel grubun zaten dışlanmak gibi kaygısı olmaz ve cinsel yöneliminden dolayı ayrımcılık yapanlar dışta kalır otomatikman. Ve bu da zamanla heteroseksizmin korktuğu gibi normalleşir. Demek ki eşcinselliğin normalleşmesi de eşcinsellerin elinde, homofobinin oluşması da, nefretin, şiddetin, cinayetin olması da.
Eğer bu kadar eşcinsel çoğunluk bir şeylerin değişmesi için çaba sarf etmiyorsa, homofobinin suçunu önce kendi içinde araması gerekiyor. Heteroseksizm sadece "Eşcinsellik hastalıktır, sapıklıktır" diyor ama senin de kendini bulmana direkt olarak engel olmuyor ya. Sen sadece eşcinsel olarak korkuyorsun "hasta ve sapık" olarak ilan edileceğim diye.
Sen "Hasta ve sapık" denilince kendini eğer öyle hissediyorsan, gerçekten sende bir problem vardır demektir. Korkularını yenemiyorsan da bir problem vardır demektir. Ama çözüm yollarına gidiyor musun? Koskoca bir hayır. "Hasta ve sapık" damgasıyla kendini gizli-saklı tatmin etmeye çalışıyorsun o kadar. En önemlisi ve korkuncu da "hasta" olarak kendini onaylıyorsun, onaylatıyorsun böylece.
Haklıysan göster kendini kendine ve seni dışlayanlara, aşağılayanlara. Ne yani, aileden birileri de olsa, dışarıdan da olsa eşcinsel düşmanı olan kişiler hayatından seni çıkarınca-dışlayınca veya onlar eksik olunca hayatında, hayat çok mu zor olacak? Hayır, hayat daha güzel olacak. Bunu görmemek için kör ve de cahil olmak gerekir.
Lafla her şey kolay diyebilirsiniz. Laf değil ki bunlar. Çok kolay, herkesin uygulayabileceği bir duruş. Ne yani, o çok güvendiğiniz aileniz, çevreniz gizli bir eşcinsel olarak hayat güvencesi mi sağlıyorlar size veya heteroseksizmin güvenlik şemsiyesi aldında homofobi yağmurlarından mı koruyor?
Önce kendi nefretinizin kurbanı oluyorsunuz eşcinselliğe küsmekle. Her gün kafanızın içinde toplumsal kimliğiniz ve cinsel kimliğinizin savaşının psikolojik baskısı altında yaşıyorsunuz. Hergün kendi-kendinize, eşcinselliğinize ayrımcılık yapıyorsunuz kendinizle barışmayarak.
Suçluyu hiç başka yerde aramayın, önce bir kendinize bakın. Siz eşcinselseniz bunu inkar etmenin ne kendinize, ne üzülmesin diye sakladığınız ailenize, çevrenize bir faydası var. Sizin kendinizle barışmanız, ailenizin de sürekli kafalarını meşgul eden şüphelerini ortadan kaldıracaktır.
Heteroseksüeller itiraf ettirmeye çalışıyor, eşcinseller inkar etmeye devam ediyor. Nereye kadar bu kısır döngünün yarattığı psikolojik savaş. Siz itiraf edin, onlar da duymak istemeseler de aslında bildikleri dile getirilemeyen eşcinsellik kelimesini duysunlar, hepimiz rahatlayalım. Rahatlanılmayacak mı? Şimdi çok mu rahatsınız peki?
Şimdi beni eşcinsel biliyor ya herkes; Eşcinseller, heteroseksüeller... Eşcinselliği de sadece açık eşcinsellerin kimliği olarak görüyorlar. Eşcinsellik de toplumda sadece pasiflik olarak algılanıyor. Bu pasiflık olarak algılanan açık eşcinsellik yani gerçek eşcinsellik, heteroseksizmin en ötekisi olduğu için hiç kimse gerçkek-açık-pasif eşcinsel olmak istemiyor.
Herkes, sözde aktifi, pasifi, biseksüeli açık eşcinselle beraber oluyor ama eşcinsel olmadığının altını çiziyor. "Aktif" ler erkeklerin ne bulursa yapabileceğini, "pasif"lerin çoğu "İlk defa ve sadece seninle oldu" yalanının arkasına sığınıp erkek olduklarını iddia ediyorlar, biseksüeller karşı cinsle beraber olabildiklerini iddia ederek zaten kendilerini erkek sınıfına sokuyorlar.
Kim eşcinsel o zaman allahaşkına! Kendisi olmaktan ödün vermeyen damgalı eşekler-açık eşcinseller mi eşcinsel oluyor? Toplumsal ve bu çoğunluğa dahil eşcinsellerin anlayışına göre eşcinsellik eğer kendi cinsinle gerçekleşirilen duygusal veya cinsel bir eylem değilse, cinsel yöneliminden-eşcinselliğinden utanmayan, her türlü homofobik davranışa maruz kalmayı göze alarak kendini-eşcinselliği savunan enayiler mi eşcinsel oluyor?
Gerçek eşcinsellik enayilik mi oluyor şimdi? Ben yıllardır açık bir eşcinsel ve casret örneği olarak kendimi mi kandırdım? Aile çevremin beni yüz karası ilan etmesini göze alarak, eşcinsel hakları yoluna baş koyarak çok mu kötü bir şey yaptım?
Heteroseksizmin açık bir eşcinsele ayrımcılık yapması çok da tuhaf değil ama eşcinsellerin açık eşcinsellere sırtını dönmesi, kendilerini onlardan ayrı tutması, üzgünüm ama gerçekten utanılacak bir durum, hatta en utanılası bir durum? Ama biliyorum ki, eşcinseller kendilerinden utanırlarken, bu durumdan-açık eşcinselden-eşcinsellikten utanmak kaçınılmaz.
En ötekisi şu veya bu LGBTT olmak değil. Her cinsel yönelimin veya cinsiyet kimliğinin kendi koşullarına göre zorluğu vardır ve herkesin kendi yarası derindir. Çünkü acı en çok ağrıyan yerde hissedilir ve diğerlerini anlamak, algılamak biraz fazla hassasiyet veya empati gerektirir. Benim anlatmak istediğim her LGBTT'nin zorluklarını görmezlikten gelmek de değil. Sadece bu toplumda açık olanın, eşitlik adına hak mücadelesi yapmanın-yapanın çıban başı olduğu, gerçekleri hatırlattığı-ayna tuttuğu için eşcinsellerin de, heteroseksüellerin de en ötekisi olduğu.
Ben eşit haklara sahip insanca yaşamak adına açık eşcinsel olmamak için hiçbir nedenin olduğuna inanmıyorum. Olsa-olsa heteroseksimin bahanesi olabilir bunlar.
Eşcinselliği inkar politikasıyla eşcinselliğin normal olmadığı tezini besleyen görünmeyen oluyoruz, itiraf politikasıyla eşcinselliği normalleştirerek, kabul edilerek görünmeyen olabiliriz. Çünkü böylece-eşcinselliğimizi inkar etmeyerek ayrımcılığa maruz kalmayacağımız, cinayetlere hedef olmayacağımız, herkes gibi eşit olarak yaşayacağımız için eşcinsellik için mücadele etmeye, sokaklara dökülmeye gerek kalmayacak, eşcinsel kimliğimizle değil başka taraflarımızla var olmaya çalışacağız.
Var olduğumuz halde yokmuş gibi sayılmak mı daha iyi, yok sayıldığımız için var olmaya çalışmak mı daha iyi? En iyisi, en güzeli eşit haklara sahip eşcinsel olarak artık "Ben eşcinselim" deme ihtiyacı hissetmemek. Ama bu lükse kavuşabilmek önce, insanca yaşama haklarımıza kavuşana kadar "Eşcinselim" dememiz, var olduğumuzu göstermemiz şart.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder