19 Temmuz 2011 Salı

Eşcinsellik Eşcinsellerin Sorunu Değil ki, Sorun Değil En Başta

Hiç kimse ama hiç kimse, samimi veya değil eşcinsellerin yanında olanlar bile eşcinselliği, benim üzerimden, eşcinseller üzerinden çözmeye kalkmasın. Çünkü eşcinsellik bir sorun değil bu birincisi, ikincisi ötekilerin-eşcinsellerin sorunu hiç değil. Eşcinselliği kabul etmeyen homofobiklerin homofobi sorunu var çözülmesi gereken, halledilmesi gereken. Bir de eşcinsellerin sorunu varmış da, onlara yardım ediyorlarmış, arka çıkıyorlarmış göstermeciliği var ya, en çok da bunlara inanan eşcinsellere üzülüyorum. Çünkü eşcinsellik ve eşcinseller üzerinden sorun halledilemez. Biz birilerinden medet umdukça "eşcinseller acizler" hissi yaratıyoruz. İnsanlar, eşcinsellik sorunu varmış gibi yapanlar önce kendi içlerindeki homofobiyi bir kontrol etsinler. Eşcinsel taraftarlığı yaparlarken ne kadar samimiler? Ne kadar kendi içlerindeki eşcinselliği ve eşcinselleri kabul edebilmişler, kabul edebilecekler mi?

Heteroseksist bir toplumda dünyanın en felaket ayrımcılığına maruz kalsa da, bir kişi eşcinsel olmadıktan sonra eşcinselliği tam olarak anlayamaz. Sadece kendi çektiği acıyla, acı özdeşliği yapabilir ama onun acısı dinince ne eşcinsel dostu olacağının, ne homofobik olmayacağının garantisi yoktur. Çünkü eninde-sonunda kendi dünyasına dönecektir, kendi dünyasında kendi içselleşmesiyle-heteroseksizmle kendini var etmeye devam edecektir. Eşcinsellerin yanında olanlar acaba ayrımcılığa maruz kalmasalardı, eşcinselliği vitrin malzemesi yapacaklar mıydı? Evet aynen öyle eşcinseller, eşcinseller dışında açı çekenler için sadece vitrin malzemesidir kendilerine yandaş-taraftar toplayabilmek için. Bu en moderninden en ilkeline, her türlü ayrımcılığa maruz kalanından, maddi manevi dışarıda kalanına kadar aynıdır. Acı çekmeselerdi eşcinsellik akıllarına gelecek miydi? Kendi içlerinde olsa bile bastıracaklardı.

Ayrımcılığa maruz kalanların samimiyetine inanabilmem için önce insanlığın baş belası heteroseksizmle mücadele ermesi gerekiyor ama ne yapıyorlar, heteroseksist bir dille, heteroseksist bir kabadayılıkla kendi sorunlarını halletmeye çalışıyorlar, sonra da göstermelik eşcinsel dostu oluyorlar. Eşcinsellerin derdi zaten sizin mücadele şeklinizle, erkeklikle, şiddetle, kanla.

Eşcinselliğin, eşcinsellerin, hepsini bir kenara koyalım, benim kabadayıca, erkekçe savunulmaya ve korunmaya ihtiyacım olamayacağı gibi, bu şekilde bir savunuyu, desteği, taraftarlığı hakaret olarak kabul ediyor ve herkesin kendi işine bakmasını istiyorum.

Sözde eşcinsel taraftarlığı yapanlar önce içlerindeki, ailelerindeki, çevrelerindeki eşcinselleri ortaya çıkartarak onları nasıl eşcinselliğe kazandırabiliriz, nasıl hayatla barıştırabiliriz diyerek samimiyetlerini göstersinler bana. Eşcinselleiğin doğanın bir parçası olduğunu, sadece açık eşcinsellerin, marjinallerin, uçlarda yaşayanların, heteroseksizme teslim olmayanların sorunu olmadığını, eşcinselliği kabul edemeyen heteroseksistlerin sorunu olduğunu bir göstersinler, o zaman zaten eşcinselliğin sorun olmadığı anlaşılacaktır mücadelesine gerek kalmayan.

Ayrımcılığa maruz kalanlar "karma bir koro" oluşturarak seslerini daha gür çıkarabilirler ama hiç solo yapamayacak olduktan sonra, eşlik ettiğimiz diğer koristler tarafından yarı yolda bırakılmayı bir tarafa bırakın, daha sonra susturulacak olduktan sonra, daha çok ayrımcılığa maruz kalmak için mi diğer ayrımcılığa maruz kalan heteroseksistleri destekleyeyim.

Çok kötümser olduğum zannedilebilir ama hayata, hele ki bu kadar acı çeken eşcinseller olarak heteroseksist bir hayata eşcinsellerin daha gerçekçi gözlerle bakması gerekir. Örneğin ben hayvanları insanlardan çok severim, kendimim doğanın bütün parçalarıyla eş tutarım ama onların bir hayvan olduğunu hiç unutmam. Çünkü o da kendini bir şekilde gerçekleştirecektir, sana zarar verebilir. Ama buna rağmen hayvanlardan nefret etmem. Çünkü onlar doğasına uygun davranıyorlar.

O yüzden heteroseksist bir dünyada da eşcinsellik dışında her türlü ayrımcılığa maruz kalanların heteroseksist oldukları için samimiyetlerine güvenemem. Onlar da eşcinselleri heteroseksist çıkarları için bir kalemde sileceklerdir. Bu da heteroseksist dünyanın gerçeği işte.

Bir kere yeme-içme, uyku, sevgi paylaşımı, cinsellik gibi insanoğlunun! yaşamak için temel olan kendini gerçekleştirme unsurlarını ideolojik, kültürel, politik haklardan, mücadele şekillerinden-yaşam biçimlerinden ayrı tutulması gerekiyor. Herkes kendi cinselliğini, kendi yönelimini heteroseksüel olduğu için iyi veya kötü gerçekleştiriyor, sonra da kültürü için, ideolojileri için savaş ediyor. "Tok açın halinden anlamaz" diye boşuna söylememişler. Ayrıca aç ayıda oynamazmış. Bunların miki-taşağına denk, bana göre keyif için mücadele, kendi icat ettikleri sorunları egolarını tatmin için savaş ediyorlar. Çok mu hafife aldım? Hafif, evet çok hafif şu dünyadaki insanların gereksiz devinimleri. Neden mi hafif? Çünkü mücadele ederken bile eşitlik için değil, daha güçlü olmak için mücadele ediyorlar. Daha güçlü olunca eşitliği getirmeyecekler, intikamlarını alacaklar. Öyle olmasa mücadele aşamasında bile insan acı çekmişliğin ruh haliyle daha insancıl olmaz mı? Ben mesela bir olumsuzlukla karşılaştığım zaman, kendi hatalarım, kendi duyarsızlıklarım aklıma gelir, daha bir insancıllaşırım. Demek bende bir yanlış var.

İnanmıyorum, inanmayacağım sahte eşcinsel dostluklara. Önce silahı, şiddeti, kan akıtmayı bıraksınlar, sonra dünyadaki bütün canlıların eşit olduğunu göstermeleri için hayvan katliamlarını durdursunlar, kurban kültüründen vazgeçsinler, çok çocuk yapmayı bırakarak dünyanın kaynaklarını tüketmekten vazgeçsinler, sonra da dünyadaki açları sahiplensinler, kısaca heteroseksist ve kapitalist düzenden vazgeçsinler o zaman belki inanırım. Belki çünkü, eşcinselliği anlamak o kadar kolay bir şey olsaydı, eşcinselliğin heteroseksüellikten daha doğal olduğu kabul edilirdi.

Çünkü herkes herkesle cinsel yönelimini gerçekleştirir ama bilinçli bir eşcinsel buna-her türlü yönelime ihtiyaç hissetmez. Bilinçli heteroseksüel yoktur, olsa bile öyle veya böyle homofobiktir. Çünkü heteroseksist bir dünyada yaşıyoruz.

Düşüncelerim homoseksistçe bulunabilir ama benim heteroseksizmle ve ayrıntılarıyla kaybedecek vaktim yok. Bir canlının zamandan değerli bir şeyi olabilir mi? Ve o zaman da egemen sistem tarafından çalınıyorsa, "oyalamacalar"ın da hiçbir anlamı olamaz. Ben "Papatya" değil, eşcinsel bir insanım!

Eşcinsellerin diğerleriyle eşit bir şekilde yaşayabilmesi için mücadelenin politikleşmesi kaçınılmaz ama keşke canlı doğasının gerçeği cinsellik yüzünden ayrımcılıklar olmasaydı da, başka şeyler için mücadele edilseydi. Acı çekmemeleri için yaşlılar, güzel bir gelecek için çocuklar, eşit yaşama hakkına sahip olduğumuz hayvanlar ve dünyanın-gezegenimizin ömrünü uzatabilmek için karbona dayana üretimi azaltabilmenin yolları için mücadele etseydik. Benim faydaya dönüştürecek enerjimi, haklarımı elimden almaya çalışarak kimsenin zamanımı boşa harcatmaya hakkı yok oysa.

Eşcinsellik gerçekten bir sorun değil. Kendinden başkasını, farklılıkları kabul edemeyen nefret, düşmanlık ve korkular, kısaca homofobi sorun olan. Yoksa sağlıklı bir insan durduk yerde niye nefret etsin, düşman olsun, korksun ki, üstelik eşcinsellikten-aşktan-sevgiden. Bir eşcinsel olarak ne kendime, ne de başkalarına bir zararım var benim. Eşcinsellik-kişinin kendi cinsine yöenlimi, bir cinsellik şeklidir. Ne kötülük beklenebilir ki eşcinsellikten. Akıl-fikire davet ediyorum herkesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder