23 Haziran 2011 Perşembe

İlk Defa Kendime Benziyorum Ama Ben Kimim?

"Beyaz Show" un konuklarından Mehmet Turgut Patricia Kaas'ın fotoğraflarını çekip kendisine gönderdikten sonra Patrica Kaas, "İlk defa kendime benziyorum" demiş. Biz ne zaman kendimize benzeyeceğiz peki heteroseksist dünyada? Ne zaman eşcinsel-kendimiz olacağız?

Belki de kendimizizdir ne kadar bizleri şekillendirenleri suçlasak da. Çünkü istemediğimiz bir kıyafeti ne kadar taşıyabiliriz ki? İstememizin sebebi o kıyafetin bize yakıştığından değil, yakıştığını zannetmemizden de değil, kendisi olamayan korkaklara cesaret veren modanın öyle olmasından, egemen yapıya dahil olmanın kolay yolunun bu olmasından. Ne kadar eşcinselliğimizden sıyrılabilirsek, ne kadar erkek veya kadın olarak algılanırsak, olmamız gerektiği gibi olduğumuza inandırıp kendimizi o kadar mutlu oluyoruz sahte-moda bir şekilde. İşte biz buyuz!

Moda bir sahtekarlıktır. Moda bir komplekstir, özgüven eksikliğidir, yamadır açıklarımızı kapatan, korkak kimliğimizi kamufle eden tıpkı heteroseksizm gibi. Bastırılmışlıkların aksesuar olarak "ben burdayım demesidir" bütün dikkatlerin oraya çekildiği ve amacına da ulaşan toplumsal rollerimizi abartarak bizleri traji-komik çelişkiye düşüren, aslında hoşumuza da giden "istemiyorum yan cebime koy" cinsinden, tam anlamıyla özgür yaşamak yerine ne zaman ve nereye kadar belli olmayan toleranslı yaşam kolaycılığı yüzünden. Egemen dünyada gönüllü teslimiyetçiliktir moda heteroseksist terziye kendimizi gözü kapalı kestirip-biçtirip diktirdiğimiz, podyumlarında model gibi salındığımız, askılık gibi kullanıldığımız

Hadigayri eşcinsellik arkadaşlık sitesinin yaptığı ankete göre eşcinsellerin muhafazakar olduğunu yazan Radikal yazarını eleştiren Dip Not TV' nin yazarı internetteki eşcinsellerin eşcinsel profilini yansıtmayacağını söylemiş. Peki Türkiye'de kendisi olabilen, heteroseksist kültürden etkilenmeyen eşcinsel var mı acaba?

Hiçbir şey olmamak, olmak istememek veya olamamak değil, her şeye açık olmak demektir yolunu bulamamışlık olarak algılansa da. Zaten doğru yol, doğru hedef, varılmak istenen son nokta var mıdır? Sonsuz bir yolculukta her durak-her tecrübe aslında gerçekleştirilen bir hedef olsa-hedef kabul edilse, olmayan başka hedeflere doğru yol alınsa, karşı tarafa geçinceye kadar çok büyük olan arzularımız başka arzulara doğru yelken açsa. Kendimizi tanısak da tanımlamasak keşfedilecek başka taraflarımız olduğu için ve bu hiç umrumuzda olmasa, birilerine kendimizi anlatmak zorunda kalmasak. Her şey olsak ama hiçbir şey olmasak. Her şeyin tadına baksak, keyfini çıkarsak ama canımız istemeyince kendimizi zorlamasak.

Ben şu anda olmam istenmeyen halime benzemek istiyorum. Çünkü o halimi gönül rahatlığıyla olamadım-oldurmadılar daha. "Sen eşcinsel olmayacaksın, hayır olamazsın" demeseler, "Ben eşcinselim" demeyecektim inadına. Kendisi olduğunu göstermek isteyenlerinki kendisi olmasını istemeyenlere bir başkaldırıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder