Doğu ile Batı arasındaki fark: bir tarafta insan haklarını tehdit edecek derecede nefret suçu söylemlerinde bulunan hacıların-hocaların milyonlarca insanı peşinden sürüklediği bir ülke, bir tarafta sadece gerçekler üzerinden siyaset yapan ve Cumhurbaşkanı olmak için eşcinsel olmanın hiçbir sakıncasının olmadığı bir medeniyet. Sizce demokrasi ne taraftadır? Sizce insanca yaşamak nerede mümkündür? Derim ya; bilinçsiz insanlar olduğu sürece, şarlatanlar hep olacaktır. Adamın sosyal medyada milyonlarca takipçisi var!
Eşcinsel evliliklerin yasal olmasını engelleyecek tasarı Meclis'e gelecekMİŞ.
Sayın seyirciler benim fiziksel veya ruhsal ilişki yaşamam için mülkiyetçi sistemin imza karşısında beni onaylamasına ihtiyaç duymuyorum. Sosyal haklar konusunda da birilerinin himayesine ihtiyaç duyacak kadar aciz değilim. Sistem iktidarını sürdürebilmek için eşcinseller evlilik istiyor diye yaygara kopararak homofobik toplumun ayarlarıyla oynayıp oy toplamaya çalıştı, o kadar. Ahlakçılık üzerinden prim yapmak adına ne konuştunuz be benim sindirim sistemimin uzantılarını nasıl kullanmam gerektiği konusunda. Toplumsal yaşam bu Ortaçağ kafasıyla yönetilirse, eller aya gitmeye, biz yaya kalmaya devam ederiz... Döt kadar Letonya bile eşcinsel birini Cumhurbaşkanı yaparken, biz hala eşcinsel düşmanlığıyla politika yapıyor, vatandaşlar olarak karbonhidrattan başka seçeneğimiz olmadığı için de, bari ekmek pahalanmasa diye dua ediyoruz.
Sayın seyirciler korkmayın, bir eşcinsel olarak evlilik falan istemiyorum. Çünkü bir çiçekle ömür mü geçer ayol!
Bana soruyorlar, sevgilin var mı diye? Çok sevgilim var; çünkü çeşitlilik olmadan yaşayamam ben!
Ekmek 10 lira olacakmış. Hiç umrumda bile değil; sistemi inşa ederken bana mı sordunuz?
Ekmeğin 10 lira olmasını fırsata çevireceğim; ekmeği tamamen kesip 65 kiloya düşebilirim artık!
Ecinsel evliliğin önüne geçeceklermiş; oh ne ala; daldan dala, daldan dala!
Ne saçma bir dünyada yaşıyoruz; yıllarca Kürtçe yasaklanmaya çalışıldı; oysa okullarda ikinci dil olarak okutulsaydı ve biz de öğrenseydik ve türküleri daha anlamlı dinleme şansına kavuşsaydık...
Yıllarca o Kürt, bu Çingene, öteki Bulgar, beriki Ermeni, en ötekisi Yunan, Alevi, Yahudi vesaire diye hep siyasi bir nefret empozesiyle yetiştirildik! Biz de bu ötekilerden bir değil miydik? Bana diyorlar ki, sen yabancılarla çok çabuk kaynaşıyorsun? Yabancı mı; o da ne ki? Biz de onlara göre bir yabancı değil miyiz? Sen insan ayırmazsan, insanlar da seni kucaklar; bu kadar basit! Eğer birilerini şu-bu diye ötekileştiriyorsanız, onlara farklılıklarından dolayı set çekiyorsanız; bu sizin kapasitesizliğinizden, yetersizliğinizden; dolayısıyla anlayışsız oluşunuzdan dolayı, varoluşunuzu ancak nefretle, birilerini ötekileştirerek gerçekleştirebilmenizdendir. Oysa yabancı kaldığınız şeyleri deneyimleyerek tanısanız, hayatı daha sevgi-hoşgörü ve huzur içinde yaşayacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder