Siyasi çalkantıların bitmemesi çok normal. Çünkü sorun yöneticilerden çok kitlelerdedir. Öncelikle o toplumun yapısına bakacaksın; ne kadar özgürlükçü, ne kadar eşitlikçi, ne kadar demokratik veya ne kadar muhafazakar, ne kadar milliyetçi, ne kadar dogmatik vesaire. Farklı bir yönetici bekleyemeyiz ki. Geçmiştekiler ve hali hazırdakiler aynı zihniyette yöneticilerse, toplumda aynı zihniyetteki kişilerin peşinden sürükleniyorsa, yarının da farklı olmasını beklemek safdillikten başka bir şey olamaz. Toplumun kendi kendini dönüştürmesi gerekiyor ki, toplumun içinden bu dönüşüme paralel yöneticiler çıksın ki, yöneten ve yönetilen mekanizması uyum içinde çalışsın. Muhafazakar, dogmatik, milliyetçi bir topluma dünyanın en mükemmel, en demokratik, en adil, en eşitlikçi, en özgürlükçü, en mükemmel kafalı yöneticisini getirseniz bile/hatta ters teper; çünkü insanlar kendilerine benzeyenleri benimserler. Atatürk bir şanstı bizim için ama onun kafasında olanlar muhafazakarlığa, Doğu kafasına ancak bir noktaya kadar direnebildiler. İnsanların içinde uyuyan bir tutuculuk olmasaydı, fırsattan istifade şu anki yapı ortaya çıkmazdı. Bakınız ülke yönetmek çok zor bir şey değil; insanların kafasını değiştirebilmektir zor olan. Eğer özgürlükçü bir toplum olunabilseydi, otomatik vitese bağlasan bile işler tıkır tıkırında olurdu. Yöneticilere bakın; hala eşcinsellik kutsal kitapta yok, kadınla erkek eşit değildir, deprem kader veya dış güçlerin oyunu vesaire kafasında ve bunlara inana milyonlarca zihniyet var. Toplumsal yaşam sağlıklı inşa edilmedikten sonra, doğru yönetim mümkün olabilir mi? Örneğin deprem yıkımın sebebi sadece sağlıksız imara izin verenlerde mi, sağlıksız imarı isteyen kitlelerde mi? Yani önce tabanın değişmesi gerekiyor ki, yöneticiler ona göre bir yönetim uygulasın. Örneğin toplum eşcinsel evlilik talep etse, nüfus planlaması adına çok çocuk yapmasa, bütün insanlar birbirine sevgiyle kucak açsa, eğitime öncelik istese, vesaire; yöneticiler kendi kafasına göre hareket edebilirler mi; ayrımcı ve adaletsiz, dogmatik olabilirler mi, kendi ideolojilerini dayatabilirler mi? Gerçekten ülkeyi yönetmek çok kolaydır; nüfus planlaması, eğitim, eşitlik, özgürlük, demokrasi... Zaten paralelinde de dürüstlük ve şeffaflık kendiliğinden geliyor. Bana ülkeyi yönet deseler, bugüne kadarki tüm siyasilerden daha iyi yönetirdim. Ama ben kitlelere fazla gelirim!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder