11 Şubat 2019 Pazartesi

Titrettik!


İnsanlar o kadar koşullamışlar ki kendilerini,
bu seçimi de AKP kazanır, diyorlar;
neymiş; insanlar cahilmiş!
neymiş; AKP hileyle gene seçimi kazanırmış!
BU BİR KORKAKLIKTIR, PASİFLİKTİR, DEMOKRASİYE İNANÇSIZLIKTIR.
O yüzden böyle pasifize ve teslimiyetçi düşünen insanlara kızıyorum.
Ne yani, hile OLACAK, cehalet ve körü körüne teslimiyet var diye, ben de mi teslim olacağım?
İnsanı yaşatan umuttur; benim umudum da demokrasi; bunun başka hiçbir alternatifi yok, insan olarak yaşamanın demokrasiden başka alternetifi olamaz da.
Ve bunun için de mücadele etmeliyiz.

EYT, yani Emekliliği Yaşa Takılanlar, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir hak-hukuk ve demokrasi mücadelesidir.
Bir hak davası için insanlar bu kadar kalabalık oluşturmamışlardır,
bir hak mücadelesini hiç kırıp-dökmeden medeni bir şekilde yapmamıştır öncesinde.
EYT, bugün bilinçsizlerin çoğunlukta olduğu Türkiye'nin örnek bir kahramanlar ordusudur.
Gönül Boran'ın da dediği gibi yüzyılın en özel kuşağı olan 65-80 arası doğan X Kuşağı'nın bireyleridir EYT'ler.
Gezi olaylarını da bu kuşağın yetiştirdiği çocuklar yapmıştı.
Tüylerim diken diken oldu gene bak, demokrasiye dair bir şeyleri yazarken...
Baknız, emeklilik yaşının kademeli olarak yükseltilmesinin üzerinden 20 sene geçtiği halde, bu insnalar davalarından asla ödün vermemişlerdir. Bu kuşakta bir tılsım olmasa, "aman be, 20 sene olmuş, bir şey çıkacak olsaydı şimdiye kadar çıkardı" diye pes ederdi. Bir çok EYT'li de bu yıl ve önümüzdeki yıl kademeli de olsa emekli olacaklar, 2024'te EYT diye bir şey kalmayacak ama yine de davalarından vazgeçmiyorlar. Neden?
Çünkü bu sadece 1000 liralık bir emeklilik davası değil; haksızlığın giderilmesi, adaletin yerini bulması davasıdır.
Ben bugün emekli olsam dahi, benden sonraki EYT'ler için mücadeleme devam edeceğim.
Çünkü hak, sadece kendi çıkarın gerçekleşene kadar değildir, öyle olmamalıdır; hak dediğimiz şey, herkesin o haktan eşit şekilde faydalanmasıyla insanidir.
Ben bütün EYT'lileirn de aynı şekilde düşündüğüne inanıyorum ki,
dün, 10 Şubat 2019'da Ankara'da toplanıldığı gibi o muhteşem büyük kalabalık oluşturulabilmiştir.


Gerçekten EYT ruhu bambaşka bir şey...
Daha önce de belirttiğim gibi Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey daha önce görülmüş müdür bilmiyorum.
Türkiyenin her ilinden, her noktasından, bu karda kışta, insanlar imkanlarını seferber ederek, bir araya gelmişlerdir.
Üçyüz bin kadar kişinin bir araya geldiğinden bahsediliyor. Çünkü özel araç, tren, Ankara'dan katılanlar haricinde İkiyüz bin otobüs hareket etmiş illerden.
Al Tezel Yüz bin kişi toplanırsak, bu dava sonuçlanır demişti ama denilen rakam 3'e katlanmıştır.
Bu buluşmada benim en çok hoşuma giden şey, insanların davaları için bir araya gelmesini sağlayan, gözlerinden ateş gibi parlayan, o haksızlığa karşı olan isyanı çok medeni bir şekilde ifade edebilmeleriydi.
Ne güzel insanlarmış bu EYT kuşağı dedim(Evet biz bir kuşağız ve tarihe geçen bir EYT hareketi var artık), gurulandım, alkışladım, ülkemi ve insanlarımı bir kez daha çok sevdim.
Evet biz Türk Halkı olarak iyi insanlarız ama kötü yönetiliyoruz, bazılarımız da bu kötü yönetime günübirlik çıkarları için alet oluyorlar; uzun vadede bu yanlış politikanın kendilerine de dokunacağını düşünmeden.
Ve ben ne yazık ki, hala Türkiye'de EYT'lilerin demokrasiye sağlayacağı katkının farkına varılmadığına inanıyorum.
EYT'ler seçimler vesilesiyle politik gidişatı değiştirince bile, bu değişimde EYT'lerin etkisinin takdir edileceğini pek sanmıyorum ama biz, takdir edilmek için değil, geleceğimiz için doğru seçimler yapmalıyız.


EYT'liler dışında, gene bir çok insanın umrunda değildi EYT'lilerin Ankara Mitingi...
Basının hiç umrunda olamazdı; çünkü devlet tüm medyayı satın almıştı.
Gerçekten, düşünüyorum da, ülkenin başkentinde 10 binlerce insan haksızlığa karşı biraraya gelmesinin görmezlikten gelinmesini aklım hafsalam almıyor.
Eğer medya da hükümet demekse-medyayı ele geçirmişse hükümet, hükümetin vatandaşların taleplerini ve tepkilerini nasıl görmezlikten gelebilirdi sağlıklı demokrasilerde?
DEMOKRASİ DİYEBİLİR MİYDİK TÜRKİYE'DEKİ YÖNETİM BİÇİMİNE?
İktidar ne dedi bgüne kadar EYT'liler için;
TÜREMİŞLER,
BOŞ İŞLER,
GÜNDEMİMİZDE YOK,
DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE ERKEN EMEKLİLİK DİYE BİR ŞEY YOK,
38 YAŞINDA EMEKLİLİK OLAMAZ, VS.
Oysa hepsi de saptırmaydı gerçeklerle alakası olmayan.
Çünkü ne erken emeklilik diye bir şey söz konusuydu, ne de 38 yaşında emekli olacak insan vardı, ne de insanların çift dikiş yapmak gibi bir derdi var.
48-50 yaşında insanlardı davalarının peşinde koşanlar.
Kim iş verirdi onlara o yaşta.
Hem erken emeklilik diye bir şey mi var; biz 43 yaşında emekli olmayı beklerken 38 yaşında emeklilik mi talep ettik, yoksa siz emeklilik yaşını 50'ye mi çıkardınız?

Hükümet-iktidar-AKP, dün de duymazlıktan geldi sesimizi ve medyanın da duyurmasını engelledi.
Duymazlıktan geldi diyorum bakın, duymadı demiyorum.
Öyle bir duydu ki sesimizi, kulakları patladı neredeyse ki, bu sesin  gücünün hissedilmemesi için medyaya haber yapmama talimat verdi, gibi bir şey!
Sanmayın ki AKP, EYT'lileri kaale almadı veya almıyor..?
Öyle bir kaale aldı ki, öyle bir kaale alıyor ki...
Bir kere kaale alınmayan bir şeye tepki bile verilmez.
Eğer Cumhurbaşkanı, Bakanlar ve Milletvekilleri EYT'lilere tepki gösteriyorlarsa, bu ne kadar kaale aldıklarını, bizden ne kadar korktuklarını gösterir.
zaten göstereceğiz de...

6.5 milyon emekli olan EYT'li, 2024'e kadar 5.5 milyon kademeli olarak emekliliğini bekleyen, hali hazırda 300 bin emekliliğini bekleyen ve bu kişiler ortalama 50 yaş ve üzeri ve toplam 12.5 milyonu aile denen unsurla çarparsanız, orasını da siz hesaplayın ve seçimlere etkisini siz düşünün.
Eğer Eyt'lere karşı bir sesizilik varsa, bu korkuların gün yüzüne çıkmaması içindir.


Olura, EYT'lere hiçbir zaman hakları iade edilmedi; kendileri bilirler; çünkü AKP'li EYT'ler de var ve onlardan gelebilecek oyladan olurlar.
İkincisi, AKP artık kednine güvenmiyor ki, MHP ile ittifak kuruyor.
Üçüncüsü, bir kilo patlıcan ve biber 17-20 liraya kadar yükseldi; Cumhuriyet tarihinde alım gücü hiç bukadar düşmemiştir.
Ve Cumhurbaşkanı kalkıyor, "Vatandaş patlıcan-biber diyor, bir merminin fiyatını sormuyor da" diyor.
Ben de diyorum ki, evren hiç kimseyi açlıkla terbiyr etmesin!
Başka da sözüm yok, seçimlerde oylarımız konuşacak ve susturacak!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder