25 Aralık 2018 Salı

Elbette her eşcinsel "eşcinsel karşıtlığı"nın olumsuz etkilerine maruz kalıyor!


Elbette maruz kalıyorsun homofobiye heteroseksist bir dünyada yaşadığımız için...

Homofobi, eşcinsellere ya da eşcinselliğe karşı duyulan nefret, korku, hoşnutsuzluk ya da ayrımcılıktır. 

Homofobinin illaki direkt veya açık bir şekilde, veya şiddet/cinayet şeklinde olması da gerekmiyor. Karşındaki kişi eşcinselliği kabul etmediğini herhangi bir şekilde belli ediyorsa veya yansıyorsa bu eşcinsellere, bu bir homofobidir ve eşcinseli yaralayabilir, rahatsız edebilir, üzebilir, öteki olarak hissettirebilir kendisini. Dolaylı da olsa ayrımcılık, ayrımcılıktır sonuçta.

Ben de çok maruz kaldım homofobiye genel çevre olarak, yakın çevre olarak. İnsanların senden mahçup olması ve bu yüzden seni her ortama heteroseksüeller gibi/kadar kabul etmemesinin homofobiden başka bir açıklaması olamaz. Mesela seni toplu ortamlarda es geçebilirler, çağırmayabilirler.
Mesela seninle, heteroseksüeller gibi/kadar insan içine çıkmazlar. Seni yanlarında rahat bir şekilde taşımazlar yani.

Bu sadece senin eşcinselliğinden rahatsız olmakla alakalı değil; kendilerinin de eşcinsel zannedilmesinden falan korkarlar.

Bir de eşcinsellerin her halükarda kendilerine asılacaklarını, cinsel anlamda rahatsız edeceklerini, taciz yapacaklarını falan düşünerek; çeşitli şekillerde heteroseksüel olduklarına dair doneler verirler..; kızlardan bahsederler, "karşı cinsel" sevgililerinden bahsederler, karşı cinse olan ilgilerini-alakalarını, hayranlıklarını ve de abazalıklarını dile getiriler.

Hep korkarlar fiziksel olarak kendilerine yanaşılacağından. Böyle bir şey olabilir mi; Yani kişi kendi istemezse, eşcinsel bir heteroseksüelle ne yapabilir, nereye kadar yapabilir, gerçekten bir şey yapması söz konusu olabilir mi?

Aslında eşcinsellerin ve eşcinselliğin kendilerine zarar vermeyeceğini çok iyi bilirler ama taa en baştan, çocukluktan yerleşik hale geliyor cinsiyetçilik, normal olanın ne olduğu falan ve bilinçaltına göre hareket ediyor insanlar. Tabbi bilmiyorlar da eşcinselliğin ne olduğunu tam anlamıyla; homofobinin en büyük sebebi de bu zaten. Bilseler her şeyi, eşcinselliğin bir cinsel yönelim olduğunu, sanıldığı gibi bir sapıklık olmadığı, sonradan olmadığı, kişinin doğuştan getirdiği bir özelliği olduğunu... O zaman eşcinsellere öcü gibi bakmazlar. Bir eşcinselin bir heteroseksüelden hiçbir farkı olamz akıl ve mantık çerçevesinde. Bir insan, bir canlı ne ise, eşcinsel de odur. Sadece sevme biçimi hemcinsine karşıdır eşcinselin. Siz bir insanın eşcinsel olduğunu kendisi söylemese nereden anlayacaksınız; kibarlığından mı, hal ve tavırlarından mı; toplumsal cinisyetten bağımsız bir şeydir eşcinsellik diyeceğim ama, toplumsal cinisyet ne, öyle bir şey mi de var diyeceksiniz biliyorum. Erkekliğe ve kadınlığa atfedilern roller ve davranışlar, kalıplardır toplumsal cinisyet. Feminen eşcinsellik de bunun eseridir zaten ama toplumsal cinsiyete esir olmamış, kadın gibi davranmayan eşcinsellik, eşcinsellerde vardır. (Not: Her seferinde belirtmek zorunda kalıyorum. Kadın eşcinselliğini es geçmemin sebebi; kafa karışıklığına sebep olmamak, daha anlaşılır olabilmek adına sadece erkek eşcinselliği üzerinden alatıyorum eşcinselliği.). Çevrenizde tahmin edemeyeceğiniz kadar eşcinsel vardır, hatta kendisine bile cinsel yönelimini itiraf edemeyen eşcinsel vardır. Kendinizi yoklayın önce; hiç uyandınız mı kendi cinsinize, hiç boşluğunuza denk geldi mi hemcinsinizle beraber olma noktası..? İşte homofobinin en büyük sebebi de bu; kişilerin kendilerinden kaçmaları; bir çok heteroseksüel tanımlının homofobisinin arkasında, içinde bastırdığı eşcinsellik yatmaktadır. Eşcinselliğe hoşgörülü bakışın, kendi eşcinselliğinin ortaya çıkmasından korkarlar.

Beni en çok rahatsız eden homofobi türüyse, eşcinsellerin kendileri-heteroseksüeller kadar bir şeyi layığıyla yapamayacağı inancı; yapınca da hazmedemezler; bak şu ibineye, benden daha iyisini yapıyor, diye. Oysa yukarıda da dediğim gibi, eşcinselin farklı bir metabolizması veya kas yapısı olabilir mi, veya farklı bir düşünce yapısı, akıl moksanlığı vesaire. Ama şöyle bir düşünce hakimdir toplumda; eşcinsellik demek, cinsellik demek; bunlar yaptığı her işe cinselliği karıştırırlar, bulaştırırlar.
Tanrı aşkına, bir canlının cinsel dürtülerinin seviyesinin cinsel yönelimle alakası olabilir mi? Cinsel yönelim nedir? ZORT! Cinsel yönelim, bir erkek veya kadının hangi cinse karşı cinsel veya duygusal dürtülerinin olduğudur. Yani hemcinse veya karşı cinse duyulan cinsel veya hissel alakadır cinsel yönelim(Çay- kahve gibi tercih edilen bir şey olmadığının altını çizelim ve tercihe değil, yönelime saygı duyun.). Mesela bir erkeğin kadına ve bir erkeğin bir erkeğe gibi. Yani ikisi de cinsel yönelimdir; birisi doğru, birisi yanlış diye bir şey olamaz. Kiminki kime göre doğru, sorusunu sorarım o zaman ben de, sadece bu doğru, diyene. O zaman bana göre de heteroseksüellik yanlıştır. Heteroseksüelliği eşcinselliğe karş doğru yapan nedir ki; var mıdır bilimsel bir açıklaması. Lütfen bana dogmalardan veya canlı türünün üreme gerekliliğinden bahsetmeyin. Çünkü eşcinsellik üremeye engel değil, aksine doğurganlık geniyle aynı gendir eşcinsellik geni! Tabi kafalar basmaz genetiksel durumlara fazla... Bir şey genetiksel olmasa zaten, çevresel faktörlerin etkisiyle ne kadar, nereye kadar olabilir. Eğer siz karşı cinse aşık olabiliyorsanız, hemcinsinize de aşık olabilir misiniz? Olabilirim diye korkuyorsanız, zaten siz gizli eşcinselsiniz demektir. Çünklü benim karşı cinse ilgi duymam söz konusu bile olamaz bir eşcinsel olarak. Çünkü karşı cinsle ilişki kurmak benim midemi bulandırır.
Paragraf başına döncecek olursak, yani eşcinsellerin sadece cinselliği düşündüğü meselesine ve bu şekilde bir yaşam tarzı arzettiklerine... Bakınız, "ötekiler" ne yapsa göze çarpar veya eşcinseller heteroseksüeller kadar özgürce yaşayamıyorlarsa cinselliklerini, bastırılmışlıklar bazen fütursuzca dışarıya yansıyabilir. Ama şöyle de bir gerçek var. Bana göre hiçbir eşcinselin cinselliği, heteroseksüelinki kadar dejenere olamaz. Çünkü o dejenereliğe müsade edecek bir eşitlikçi bir dünyada yaşamıyoruz. Şu aşamada her şey heteroseksüeller tarafında. Eşcinsellerin dejenereliği, bilinçsiz bir heteroseksüelin dejenereliği ne kadarsa, onunki de o kadardır. Mesela ben bulunduğum ortamlarda heteroseksüeller kadar değil, hiç cinsellik konuşmam gibi bir durum söz konusu, bırakın yansıtmayı... Çünkü önyargıları pekiştirmekten korkarım!

Konuyu en başla bağlamak gerekirse; Eğer bir eşcinsel ayakta kalabiliyorsa, homofobiye rağmen hayatını mümkün mertebede heteroseksüeller kadar sürdürebiliyorsa, bu eşcinsellerin çabasıyla alakalıdır ve bu durum tüm eşcinseller için geçerli değildir. Çünkü tüm eşcinseller aynı güce, aynı dayanıklı psikolojiye sahip değildir.

Bir konuya daha değinmeden edemeyeceğim. Heteroseksist toplumun homofobisi malum olduğu için bunu bir nebze de olsa kaldırabilyorsun. Çünkü içinde yaşadığımız ortamın cinsiyetçiliğini biliyoruz, bireylerin hangi koşullarda şekillendiğini de... Ve onlara karşı, kendimizi koruyacak şekilde bir argüman geliştiriyoruz. Ama eşcinsellerin, eşcinselleri eşcinsellikle vurmaya çalışmaları... İşte bu olmuyor; bilinçsizliğin aynı şekilde mağdur olandan gelmesi, heteroseksist sistemin eşcinseli de homofobikleştirdiğini gösterir bu durum ve eşcinsel haklarının geleceğini karartmaktadır.

Dolaylı da olsa homofobiyle karşılaştığım zamanki duygularımı da dile getirmek istiyorum... Yaa, hep güçlü olmak zorunda kalıyorsunuz ya, yani tepki veremiyorsunuz ayrımcılığa karşı, bilmezlikten geliyorsunuz size yapılan ayrımcılığı... İnsan üzülmez mi yaa... Heteroseksüeller birbirlerine karşı o kadar samimi-sıcak-hatta vıcık cıvık yaklaşırken bir şey olmuyor da, size karşı hep bir set koyuluyor ya... Yürek bir süre sonra taş kesiliyor, gözyaşları ya içe akıyor ya da buz kesiyor akamıyor... Siz beni hiç ayrımcılığa, haksızlığa maruz kalınca ağladığımı falan gördünüz mü; hep savunuya geçmişimdir ezik bir profil sergilemek yerine; çünkü biz ayakta kalmak için güçlü olmak zorundayız. Çünkü düşenin dostu olmaz ama eşcinselin hiç dostu olmaz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder