Daha dün gibi... 2008 yılında çalışma hayatımı bırakmak zorunda kaldım annemin sağlık problemleri ve işyerimin ekonomik krize yenilmesinden dolayı. Artık yapmak istediklerime zaman bulabilecektim. Web tasarım kurslarına gittim, ücretsiz olduğu için hayallerimi blogger üzerinden gerçekleştirmeye karar verdim ve blogger hakkında profesyonelleştim ve hayallerimdeki siteleri kurmaya başladım. İlk Denizli Gay sitesini oluşturdum. 2008'in sonlarıydı. 2009'un başından itibaren haber paylaşmaya başladım. Akabinde de zaten yazılarımın olduğu Halil Kandok bloğumu oluşturdum. Biliyor musunuz, daha şimdi farkettim 10. yılımda olduğumu. 10 sene az zaman değil. Ve en önemlisi ne biliyor musunuz; 24 saat güncel kalabilmek! Bu konuda mütevazi olamayacağım. Ben hedeflerim konusunda gecemi gündüzüme katarım ve çok emek sarf ederim. Asla vazgeçmem yapmak istediklerimden. Belki çok amacına ulaşmayabilir çabalarım ama önemli olan pes etmemektir benim için. Yaptım da başarılı olamadım demek, yapmamaktan her zaman daha iyidir. Hayatım boyunca ben hiç pişmanlık yaşamamışımdır. Çünkü denemişimdir ve olmadıysa yapmadığım için değil, olduramadığım içindir ve bunun tek sorumlusunun kendim olduğunu düşünmem doğru olamaz. Çünkü yaptığım iş ortada, yapılabilecekler ortada. Yaptığım işlerden de hiç maddi manevi beklenti içine girmem ben. Amacım faydacılıktır. Faydalı olabiliyorsam birilerine, bir şeylere ne ala! Sesimin bir çok noktaya ulaştığını da biliyorum geri dönüşlerden. Türkiye'nin daha geniş kitlelere ulaşan eşcinsel haber sitelerinde bile, eşcinsellikle haberleri ben yayınladıktan sonra görmek, işimi iyi yaptığımın göstergesi. Tamam ben de muhabirlik yapmıyorum ama haberi keşfetmek diye bir gerçek var. Bütün haberleri tarayıp, o olayın eşcinsellikle alakalı olduğunu çıkarmak diye bir şey var. Çünkü ülkemizde bir çok eşcinsellikle ilgili konu, eşcinsellik ayıpmış gibi üstü kapatılmaya çalışılmıyor mu? Gizemli denir, özel denir, skandal denir, şey denir ama eşcinsellikle ilgili bir başlık atılmaz hiçbir zaman. Yaşanılan bir çok olayda eşcinsellik vardır ama bundan kimsenin haberi bile olmaz. Ve magazin dahil bir çok haber eşcinsellik kokar ve bu kokuyu alabilmek ve bunu insanlarla buluşturmak benim çok hoşuma gidiyor. Çünkü hayatın içinde eşcinsellik var ve bununla yüzleşmek, yüzleştirmek gerekiyor eşcinselliğin de doğanın bir gerçeği olduğunu hatırlatmak ve hayata karıştırmak adına. Diyebileceğim o ki, beni takip etmeye devam edin!
Bir not düşmek istiyorum. Herkes beni İstanbul'da yaşıyor zannediyor. Hayır Denizli'de, cennet şehrimde yaşıyorum ve yaptıklarımın başına Denizli ibaresini inatla koymamın sebebi, Türkiye'nin büyük şehirleri İstanbul, Ankara, İzmir olabilir ama hayatın merkezi sadece buraları değil. Anadolu'da da hayat var, Anadolu'da da eşcinsellik ve eşcinseller var, Anadolu'da hatta daha renkli ve özgür bir kültür var. Niye biz kendimizi bulunduğumuz noktadan ifade etmeyelim; eksiğimiz yok, fazlamız var!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder