1 Mart 2018 Perşembe

Cinsel saldırılar bireysel bir durum mu, toplumun kanayan en büyük yarası mı?

Eşcinsellik mi sapıklık, heteroseksüellik mi? Hiçbiri de ama bu soruyu sordurtuyorlar insana!



Vatan Gazetesi'nin Yaşam bölümünü es geçmem... Çünkü toplumun en büyük yarası olan cinselliğe dair bir profili orada görmek diğere gazetelere göre daha mümkün. Ben niye bu konuyla ilgiliyim diye sorarsanız, ben cinsellik gibi temel ihtiyaçlar üzerinden hegemonya kurulmasının ve ahlakçılık yapılmasının, bu tür sorunları körüklediğine inandığım için, konuyla ilgili haberlerle sorunun altına çizmeye çalışıyorum. Haberlere bakarsanız, güçlü olanlar hep güçsüz olanları cinsel anlamda istismar ediyor, taciz ediyor, onlara tecavüz ediyor, sonra da suçu örtmek için cinayete kadar gidiyor süreç. Ardından ne oluyor; halk istismarcıyı linç etmeye kalkıyor. Adalete mi güvenmiyor, ahlakçılık damarımız mı kabarıyor da öfkemizi tutamıyoruz? Evet niye adalet yerine ceza vermeye kalkıyoruz, bu da suç değil mi? Acaba istismarcılık gücü yeten herkesin yapısında mevcut mu da bu kadar ani tepkiselleşiyoruz? diye düşünmeden de edemiyorum. Bakınız duyarlılığın ani tepkime durumunu anlayabiliyorum. Ben de aynıyımdır. Bir hayvana yapılan bir şiddet karşısında kan beynime sıçrayabiliyor. Çünkü canlı olmanın doğasında vardır tepki vermek. Ama... Biz gerçekten bu kadar duyarlı mıyız da linççiyiz? Linççilik duyarlılık mıdır ayrıca, yoksa antidemokratik bir davranış mıdır?

Aslında asıl değinmek istediğim nokta konuyla ilgili olarak, cinsellikle ilgili yaşann saldırılar bireysel duurumlar mıdır, yoksa toplumsal bir durum mudur? Bu tür olaylar daha çok hangi tür toplumlarda daha çok yaşanıyor? Bildiğim kadarıyla "kapalı" toplumlarda daha çok yaşanıyor. Çünkü kapalı toplumlarda cinsellik bir tabu hala. Bir şey yeterince ve sağlıklı bir şekilde yaşanmazsa, suç noktasına uzayabilir. Biz geleneksel yaşamın ne kadar sağlıklı bir toplum yaratacağına inansak da, mesela tek eşlilik ve bunun evlilikle resmileştirilmesi sağlıklı bir cinsel yaşam mı sağlar, yoksa bu da cinselliği yaşayamamak kadar sorun yaratır mı? Aldatma niye vardır? diye sormak gerekiyor. Aldatmak ne kadar normal karşılanmasa ve suç sayılsa da, aldatmanın sebeplerinin asıl suç sayılması gerekmiyor mu? Evliliğin tek eşlilik babında insan doğasına ters olduğu için gerçekleştirilmemesi de toplumsal bir suç, aldattığında ayrı bir resmi suç... Şuraya varmak istiyorum... Bizim inandığımız ve savunduğumuz değerlerimiz doğamıza ne kadar uygun? Acaba cinsel suçlar dediğim gibi bireysel durumlar mı, yoksa toplumsal yaşamın insan doğasına uymamasının bir neticesi mi?

Yanlış anlaşılmasın; toplumsal yaşam belli bir süzgeçten sonra bugünlere gelmiş, içinde yaşanılan kültürlerin bireylerinin oluşturduğu bir şey ama doğru bir sosyal evrim geçirip geçirmemesi de bence çok önemli. Bir tarafta insanların kötülüklerini zapturapt altına alabilir bazı değerler ama diğer taraftan da internet çağında insanlar doğalarına gem vuramayabilir ve hayatlarını özgürce yaşamak isteyebilir. İnsan özgürlüğünü yaşayamazsa, özellikle cinsel özgürlüğünü yaşayamazsa, suçlar oluşabilir. Evet bir taraftaki ahlakçılık da bu suçların sebebi olabilir demek istiyorum. Aç fare ambar deler derler. Cinsellik de en temel ihtiyaçtır ve kuralcı bir cinsellik günümüzde insanlara yetmeyebilir. Ondan önce kapalı toplumlarda kuralcı cinselliğin bile sağlıklı bir şekilde ve tatmin edici düzeyde yaşandığını söyleyemeyiz. Bir kere şu cinsellik kavramının tabu olmaktan çıkartılamsı, ahlakçılıktan kurtarılması gerekiyor ki normalleşsin ve sağlıklı bir şekilde yaşanabilmesi için özgürleşsin ama heteroseksizm buna izin vermez değil mi? Çünkü heteroseksizm cinsellik olmazsa neyle sesksistlik yapacak ki?

Konuyu daha fazla uzatmaya da gerek yok aslında. Tabiki de bireylerin işledikleri suçlar en ağır şekilde cezalandırılmalı ama sorunu çözmek istiyorsak, sorunun kaynağına da inmemiz gerekiyor. Yani olay sapık birinin cinsel anlamda güç yeterliliği yapmasından ibaret bireysel bir durum değildir. Eğer bir gazetenin "Yaşam" sayfasında aynı günde cinsel suçlarla ilgili 12 haber yer alıyorsa, bu işler linç kültürüyle ve sadece bireysel cezalarla halledilemez. Bu toplumsal bir sorundur, cinselliğe bakış açısıyla ilgili bir sorundur ve cinselliğe ahlaksızlık gözüyle bakılması bunun temel sebebi olabilir bence. Nereden biliyorum derseniz; ben cinselliğimi özgürce yaşadığım için tatmin oluyorum ve cinsel açlık çekmediğim ve dolayısıyla beynimde takıntı haline dönüşmediğinden, hayatın diğer birimlerinde çok daha sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebiliyorum kendimi. Ama sırf eşcinsel olduğum için toplumun kalkıp bana veya eşcinselliğe cinsel anlamda sapıklık gözüyle bakması, o toplumun kendi durumlarını, kendi olaylara bakış açılarını bana, bize-eşcinsellere, eşcinselliğe yıkması olarak da görüyorum. Çünkü hiç heteroseksüelliğe sapıklık gözüyle bakmıyorlar da!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder