Dün Barbaros Şansal'a yapılan fiziksel saldırının içinde yaşadığımız süreci test ettiğini söylerken, ne kadar homofobik bir toplum olduğumuzu anlatmak istedim. Kimse bana Barbaros Şansal'a yapılan saldırının LGBTİ kimliğiyle hiç alakasının olmadığını söylemesin. İnanmam çünkü. Daha önce de Kerimcan Durmaz'a yapılan saldırıyı biliyoruz. Çünkü bu toplumun içselleşmelerine ters gelen bir çok şeyi, bir çok kimse söylüyor ama o kadar kolay kolay linç uygulanMAYAbiliyor. Dün söylediğim bir cümle, vatan-millet üzerinden çarpıtılmaya çalışıldı. Oysa benim savunum ne Barbaros Şansal'dı, ne de sözleri. Herkes hukuki çerçevede yaptıklarının, söylediklerinin hesabını mahkemede verir, hukuk da değerlendirmesini yapacaktır öyle veya böyle ama kalkıp da birileri, sokak ortasında birilerinden, söylediği sözlerden ötürü fiziksel olarak hesap sormaya kalkarsa, bunun adı linç kültürü olur ve bu hiçbir şeyi çözümlemez. Aksine, canı isteyenin, kendisine ters düşeni kaba kuvvetle halletme yoluna gitmesine sebep olur. Örneğini bugünkü haberlerde gördük. Reina saldırganına benzeyen bir kişi, sırf benzerlikten dolayı bile linç edilmeye kalkışılmış. Bu kişi ölse, bu kişinin yaşama hakkını kimin almaya hakkı var? Önce hesap sorulması gereken, Noel bizim örf ve adetlerimize ters, diyip kutuplaştırma yaratanlar değil mi? Gerçek demokrasilerde linç kültürü olamaz diyerek konuyu kapatıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder