Zaten ben hiçbir zaman ne umutsuzluğa kapıldım, ne de yolumdan dönmeyi düşündüm.. 20 küsur senedir yalnız nasıl yürüyorsam, bundan sonra da hiç kimse olmasa da mücadelemden asla vazgeçmem. Hak mücadelem ancak ben ölünce bitebilir. Mücadelemde amacım da zaten, insanları farklı kimliklerin doğanın bir parçası olduğuna inandırabilmek ve bu kimliklerin heteroseksizme karşı muhafaza edilmesini sağlayabilmek, özgür ve eşit bir şekilde varolabilmeleri için elimden geleni yapmak, en azından bu konudaki düşüncelerimi ifade edebilmek. İnsanlar yazılarım aracılığıyla düşüncelerime ulaşabiliyorsa, en önemlisi bu düşüncelerimi mantıklı bulup benimsiyorlarsa, ondan öte ne olabilir ki...
Denizli LGBTİ en azından ruh olarak varolmaya devam edecek, reel olarak buluşmalarımız da özgür ve eşit yaşama zemin hazırlayacak olan özgür düşüncelere dayanak olacaktır elbet. Buluşmalarımız Denizli LGBTİ merkezinde 3 kişiyle de olsa, 5 kişiyle de olsa sonsuza kadar devam edecek. Zaten önemli olan ne için, hangi amaçla buluştuğumuz! Bizim derdimiz, sistemin bize dayattığı cinisyetçi yapıya karşı doğal yapımızla cinsiyeti bir kenara bırakarak eşit ve özgür bir insan olarak dimdik durabilmek, bedenlerimizden önce düşüncelerimizle çoğalabilmek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder