Çok üzüldüm biliyor musunuz Tarık Akan'ın öldüğünü duyunca. Gerçi rahatsızlandığını öğrenmiştik ama acısı kaybedince çıkıyor işte. Ali Erol'un da dediği gibi hiç mi kötü bir tarafı olmaz bir insanın; gerçekten biz Tarık Akan'a dair hiç olumsuz bir şey duymamıştık. Sanki o iyiliğin timsali olarak yaratılmıştı. Yakışıklı, güler yüzlü, iyi bir insandı işte... Oynadığı filmler de sanki karakteriyle örtüşüyor gibiydi. Türkiye'de jön diyebileceğimiz üç isimden biriydi Kadir İnanır ve Cüneyt Arkın ile birlikte. Başrol bir insandı. Türk sinemasının üzerinde kurulduğu sayılı isimlerden biriydi. Türk filmi diyince öne çıkan isimler bellidir, filmler onların adıyla anılır; Tarık Akan da onlardan biriydi işte. Onu sevmeyen, ona aşık olmayan var mıdır onu bilip de? Yıllar geçse de bazı isimlerin filmlerini aynı keyifle, aynı heyecanla izliyoruz; zamana yenilmiyorlar. Neden; bu sinemamızın yokluk dönemiyle alakalı değil. Belki de içinde yaşadığımız kültürü en doğal, en samimi, en gerçek biçimde onlar anlattılar. Hani Türk filmlerini abartılı bulurlar ya; aslında o abartı dediğimiz şey bizim kabul edemediğimiz kendi gerçeklerimiz. Biz halk olarak şaşılacak derecede olaylar içinde yaşamıyor muyuz? Bu filmlere ilgi de belki kabul edemesek de kendi gerçeklerimizi anlatmasıdır. Biz aşkı da, öfkemizi de, üzüntümüzü de, daha bir çok şeyimizi de abartılı yaşamıyor muyuz? Tarık Akan da belki hayallerimizin bir sembolüydü görselliğiyle, aşklarımızın temsilcisiydi romantik oyunculuğu ve filmleriyle. Velhasıl bu dünyadan bir Tarık Akan geçti gönüllerimizde derin iz bırakarak. Bazı sanatçılar tektir, benzerleri yoktur, seçilmiş insanlardır belki evrenin gezegenimize gönderdiği. Çünkü başka Tarık Akan'ların çıkmamasını bir tarafa bırakın o ayarda oyuncular çıkıyor mu artık internet çağında olmamıza rağmen? Yakışıklılar, yetenekliler ama Tarık Akan elektiriği hiç yok ne yazık ki günümüz oyuncularında. Hala jön diyince Tarık Akan, Kadir İnanır ve Cüneyt Arkın geliyorsa akıllara, bu kişiler özel kişiler demektir. Hala Gülşen Bubikoğlu ve Adile Naşit ile oynadığı "Ah Nerede" filmini büyük bir heyecanla izliyoruz, şahsım adına ben Fatma Girik ile çevirdiği "Kaçak" filmini her seferinde kilitlenerek izliyorum, "Hababam Sınıfı" desen öyle... Emel sayın ile "Mavi Boncuk" bir efsanedir. Necla Nazır'la oynadığı "Delisin", "Ateş Böceği" ve "Adak" birer klasiktir. Sonra "Bizim Aile"... Vesaire... Ailemizin parçası olmak kendiliğinden olan bir şeydir. Tarık Akan da Türkiye ailesinin en sevdiği evlatlarından biridir. Ailemizden bir yaprak daha düştü...
"Bizim Aile" filmi mutlu bir sahneyle biter ve biz çok mutluyuzdur film sonunda... Hakkınız ödenmez be bize verdiğiniz mutluluklar için...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder