O kadar çok karşılaşıyoruz ki kadınsı erkek şarkıcılarla magazinde, televizyonda... Giyimleriyle-kuşamlarıyla daha iddialılar, davranışlarıyla daha cesurlar, daha kural tanımazlar... Toplumsal cinsiyet algısından farklılar ama hep aradalar, hiç tarafları yok, arkasında durdukları kimlikleri yok. Heteroseksist rüzgarın şiddetine göre yön veriyorlar kendilerine. İnsanın kendisi olmadan varolması nasıl bir şeydir. Çok mu zordur varolmadan varolmaya çalışmak, hayatını idame ettirmek. En zoru da kendilerine olan inançsızlıkları yüzünden taktıkları kabul edilebilir maskelerin bir süre sonra ağır gelmesi olsa gerek. İnsan ona da mı alışıyor acaba heteroseksist dünyada?
Yumuşak yumuşak şarkı söylüyor bu kadınsı şarkıcılar. Gerdan kırarlar, kalçaları oynar ne de olsa. Tebessümlüdür suratları, eğlencelidirler. Sanki dünya yansa umurlarında değil gibidirler. Bu şekilde olmalarını iş gereği olduğunu savunurlar. Bu şekilde dediğim sadece eğlendirici olmaları değil, kadınsı olmaları, giyimleri-kuşamları diğer yönleri.
Kadın sanatçılarla araları çok iydir. Kol kola, yanak yanağa. Niye acaba? Çünkü tehlike arzetmezler cinsellik babında.
Barlarda hakimiyetleri vardır özgürlük konusunda diğerlerine göre sınırsız oldukları için. Eğlence yerlerine de insanlar zincirlerini kırmak için gitmezler mi? Bu kadınsı sanatçılar fitillerini ateşlerler yanmaya hazır bastırılmışlıkların.
Gerçekten erkeklikten farklı değil midir bu kadınsı sanatçılar? Sahne dünyasının bir gerekliliği olarak kabul edebilir miyiz bu feminenliği? Aslında hepimiz biliyoruz kimin ne olduğunu? Maskeli bir kültürde yaşamak normalleşince, gerçekleri görmezlikten gelebiliyoruz. Çünkü hepimizin gocunduğu bir yarası var sonuçta.
Eşcinselliğin adı bu sanatçılarla anılmaz mı "bilmem kim gibi" diye? Gerçeklerin adı kabul edilebilir "şeyler"le ifade edilir. Gerçekler, gerçek adlarıyla ifade edilirse, kendimizden de şüphelenilebilir. Mesela eşcinsellik belli sanatçılarla ifade edilsin ki, onlara mahsus bir şey olduğu düşünülsün ve bizimle bağdaştırılmasın. Yoksa Batı'daki gibi maçoların da eşcinsel olabilieceği öğrenilirse, erkek erkeğe bir toplumda gerçekler çok çabucak gün yüzüne çıkabilir.
Bu kadınsı şarkıcılarımızın kabul edilişi bastırılmış eşcinselliğimizin gazını da alıyor olsa gerek. Yani ucundan bucağından kabul ediyoruz işte. Ucundan bucağından da olsa yaşıyoruz işte. Net olmuyor heteroseksist toplumlarda bir şeyler.; Eşcinsellik maskeli, heteroseksüellik kaygan. Çünkü böyle olunca kendini aklayabilmen daha kolay.
Bu kadınsı şarkıcılarımızın formalite aşklarına veya aşksızlıklarına, sevgilisizliklerine o kadar alışırız ki, bir gün pat diye evlenip heteroseksüel yaşama geçiş yapınca şok oluruz veya bu kadınsılığın sahne icabı olduğunu pekiştiririz. Zaten hep dillerindedir de heteroseksüel yaşama dair ifadeler ama biz pek inanmayız bu heteroseksüelliğe. Belli bir yaşa kadar dilde heteroseküellikle idare ediyorlar, sonra da kendilerini alıştırıp geçiş yapıyorlar sanırım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder