Devlet, özgürlük adına kendisini protesto edenlere Valilik aracılığıyla inceleme başlatıyor, soruşturmaya gerek olmadığına karar veren Teftiş Kurulu Başkanı, Devlet tarafından görevden alınıyor ve yeni Başkanla soruşturma kararı açılıyor. Devletin en üst mercisi, "Ben haklıysam haklıyım ve benden daha doğrusunu kimse bilemez!" diyor resmen. Tek tip, tek model bir sistem oluşturulmak istenmesine, devletin kendi çıkıntılarını budamasından daha güzel bir örnek olabilir mi? Şu süreçte yaşanılan örnekler, özgürlük ve hak-hukuk adına hangi dönemde yaşadığımıza dair tarihe düşülen önemli notlardır. Devlet gol atabilmek için, penaltı noktasını, kalenin genişliğini kendi çıkarına uygun şekilde ayarlıyor işte. Bunun adına da "özgürlük" diyor, "demokrasi" diyor, hatta "Fair Play" diyor! Devlet vatandaşına bu kadar saygı duyuyorsa, biz kendimizi neden bu kadar kötü hissediyoruz öyleyse? Çünkü biz Devlet'in vatandaşı değiliz. Biz öteki vatandaşlarız. Çünkü Devletin korumaya çalıştığı bir kendi halkı var, bir de öteki olarak gördüğü, verdiğiyle yetinmeyen, daha fazla hak-hukuk isteyen insanlar topluluğu. Yani ötekiler halk bile değil. Şu anda halk sayılabilmek için, tek tip olan muhafazakar ideolojiye dahil olmak gerekiyor. Devlet kimin için devlet, kime karşı Devlet?
http://www.radikal.com.tr/turkiye/gezi_eylemcilerine_ceza_verilmesi_icin_teftis_kurulu_baskani_degistirildi-1165262
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder