5 Aralık 2016 Pazartesi

Homofobiye sebep olan unsur heteroseksist transseksüellik mi?


Denizli LGBTİ olarak haftalık toplantımızı gerçekleştridik. Toplantı konumuz, homofobiye sebep olan unsurlardı. Toplum neden LGBTİ'lere karşı hoşgörülü değildi? Tek sebep, erkek egemen sistemin eşcinselliği yapısına tehdit olarak algılaması mıydı? Dini gerekçeler ve ahlakçılık bahane olamaz mıydı homofobiye? Sonuçta eşcinseller de hayatın içinde yer alıp, kendilerini hiç kimseyi rahatsız etmeden gerçekleştirebiliyorlardı cinselliklerini ön plana çıkarmadıkları ölçüde. Kendi konumuza çok heteroseksistçe bir bakış açısı sayılabilir ifadelerim ama bu demek değil ki, her şey süt liman da, biz de durduk yerde tepki gösteriyoruz. Demek istediğim aslında toplumun eşcinselliğe bakış açısından çok, önyargıya sebep olan unsurlar...

Toplum eşcinsellik diyince ne anlıyor; feminen, yani kadınsı erkekler. Lezbiyenlik o kadar bilinmiyor bile. Şimdi yaşadığımız dünyada da bir erkeklik var, bir de kadınlık toplumsal cinsiyet normlarına uyan. İşte insanları rahatsız eden veya dikkatlerini çeken de bu; fiziksel ve davranışsal taklit cinsiyet. Yani kadınlığa özenen erkekler ve son dönemler de azıcık da bilinen erkekliğe özenen kadınlar. Trans erkekler zaten topumu rahatsız ediyor da sayılmaz; çünkü erkeklik kelimesi var işin içinde. Ve ancak aileler kendi içlerinde konuya dair bir birey olduğu zaman rahatsız oluyorlar trans erkeklikten. İşte toplumun reddettiği eşcinsellik anlayışı bu; kadınsı erkeklik.

Oysa eşcinselliğin bu durumla direkt olarak bir alakası yok. Dolaylı olarak ilgisi de, bedeniyle barışmış ve kafasının içinde kadın cinsiyeti barındıran bir erkeklik veya cinsiyete kafayı takmayan bir insanlık. Transseksüellik de zaten benim için, her zaman ifade ettiğim gibi, bedeniyle barışamamışlıktır. Acaba diyorum, toplumsal cinsiyet normlarına uymayan farklıklar, kendileriyle barışarak, kendilerini olduğu gibi sunarak, daha mı kolay kabul ettirebilirlerdi kendilerini? Çünkü kafasının içinde kadın cinsiyeti barındıran veya cinsiyet kimliğini hiç kafasına takmayan bedeniyle barışık ve kendini eşcinsel olarak tanımlayan mesela ben, hayatımı cinsiyet kimliğine takmayarak direkt olarak homofobiye maruz kalmıyorum. Kısaca farklılıklar kendilerini olduğu gibi kabul ederek ve olduğu gibi ifade ederek fobinin etkisini azalatabilirler ve kabul edilişlerini daha kolay ve hızlı sağlayabilirler miydi?

Toplumda transseksüellik dediğimiz kelime de yanlış biliniyor. Toplum zannediyor ki, bu durum hormonlarla falan alakalı. Aksine daha hormon alıyor translar karşı cinse uygun bir hale gelebilmek için. Kendimi zaman zaman kadın gibi hissetmeme rağmen, erkeklik hormonlarım ve erkek bedenim bu tarafımı gerçekleştirmeme engel olmadığı gibi, daha faydalı bile olabiliyor oysa. Çünkü benim bir biyolojik cinsiyetim var inkar etmemin doğaya ihanet sayılacağı ve inkar etmemin bana hiçbir fayda sağlamayacağı. Benim biyolojimi gerçekleştirmemi sağlayacak olan doğal yapımdır çünkü. Ruhumu ise hangi bedende gerçekleştirmemin ne önemi olabilir ki...

Zaten son dönemlerde veya ben kendimi bildim bileli, eşcinseller feminenliğin eşcinsellik hakkındaki ön yargıları pekiştirmesinden dolayı feminenliğe pek sıcak bakmamaktadırlar. Eşcinselliğin bir yumuşaklığı, bir mülayimliği vardır 100 metre öteden bile anlaşılan ama bunu abartmanın, bunu toplumsal cinsiyete uydurmanın farklılıklara fayda sağlayacağına inanmıyorum; hem de hem sosyolojik anlamda, hem de biyolojik ve psikolojik anlamda... Artık yeni dönemde cinsel yönelimini yeni keşfeden eşcinseller bile kız gibi algılanmaktan çok rahatsızlar.

Kerimcan Durmaz'ın saldırıya maruz kalması bile LGBTİ dünyasında pek infial yaratmadı. Çünkü Kerimcan Durmaz'ın eşcinselleri temsil edemeyeceğini ve eşcinsellik hakkındaki önyargıları pekiştirdiğini savunuyor LGBTİ dünyası. Nedir bu pekiştirilen önyargı; kadınsı erkeklik. Transseksüellik nedir; kadınsı erkeklik, erkeksi kadınlık.

LGBTİ olarak tanımlanan farklı cinsel kimliklerin birlik beraberlik içinde olamamalarının sebebi de, işte bu kadınsı erkeklik. Çünkü heteroseksizmin kabul etmeyeceğini bile bile, heteroseksizmin algısına uygun feminen eşcinselliği benimsiyorlar; yani kadınsı erkekliği.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder