Hayatta, o an ne yapmak istiyorsan, yapmalısın. Çünkü hayat ertelenmiyor, geçip gidiyor... 1 saniyenin bile garantisi yok!
HAZIRIM!
Arkadaşım dedi ki, Halil sana bir şey olursa, kedilerin sokakta kalınca afallar. Onları bırak, eve gelmek istedikleri zaman gelsinler. Zaten benim kediler dışarı - içeri ortak yaşıyor ve çöplerden beslenmesini de biliyorlar. Ama yaşım geçti artık, sağlık problemlerim baş göstermeye başladı ve onların bakımı beni zorlamaya başladı. En büyük sorun onların yılda 2'şer defa yavrulayarak çok hızlı çoğalmaları ve yılda ortalama yeni doğan 30 yavrunun bakımı çok zordu. Doğurmuşlar, kendileri baksın derseniz, yavruların çoğu doğal seleksiyona kurban gidiyor çünkü. Ve sürekli yavrulayan 3 dişi kediyi kısırlaştırtmaya karar vermem çok zor bir karar olsa da onların da vücut dirençleri için de bu kararı aldım
Lilly kızım trafik kazasına kurban gittiği için buna gerek kalmadı. Kerıl ve Melek'i kısırlaştırttım. Çitoş hamile kalamıyor zaten, engelli olan Pırıl'a da gün gelirse, kısırlaştırtacağım. Diğer kedilerle geçinemediği için daha çok dışarıda kalanları saymaz isek, evde şu anda 12 kedi kaldı. Yaza kadar 3 yavru da palazlanıp dışarının koşullarını öğrenecektir zaten. Bu bir veda değil ama halletmem gereken bir şey kaldı. Sonrasında hazırım artık...
Bir parti başkanı "Eşcinsellik bizim toplumumuzun yaşayış tarzı olamaz, reddediyoruz. Müsadee dilmemesini istiyoruz!" demiş. Tabi kaale alınacak bir tarafı yok bu sözleirn. Kısaca cahilce. Bir parti başkanı oluyorsun ama hayatın gerçeklerinden bir haber yaşıyorsun. Yazık! Toplumun yaşayış tarzı, gelenekler, adetler nedir ki? Kültürel bir durumdur; İnsan hakları ve doğal gerçeklerle hiç alakası yoktur, hatta hak ve doğayı yok eden bir şeydir gelenek, görenek dediğimiz kültürel şeyler. Toplum diyerek, ahlakçılık yaparak insan haklarını öldürürler, ama ahlaksız buldukları her şeyi dibine kadar yaşarlar; vara vara nereye varıyoruz gene; CAHİLLİĞE. İşte biz böyle bir sistemde yaşıyoruz; insan haklarının olmadığı, ahlakçılıkla insanca yaşama haklarımızın elimizden alındığı, ve cahillik yüzünden açlığa bile mahkum edildiğimiz. Bilmem anlatabiiyor muyum?
Pardon ama, rencide edebieceğim kişilerden de çok özür diliyorum, çünkü amacım ne şekilcilik, ne ayrımcılık, ne de birilerini küçük görmek, eşcinselliğe karşı çıkan homofobik insanlara bakıyorum da, hiç akıl ve zeka pırıltısı olmayan cahil tipli insanlar. Siz bana eşcinsel olduğum için hangi hakla karşı çıkabilirsiniz ki? Çalışmışım, vergimi ödemişim, insani görevlerimi yerine getirmişim, kimsenin tavuğuna kışt dememişim ama bana karşı çıkıyorsunuz; Eşcinselliğe karşı çıkmak, eşcinsel olan herkese karşı çıkmaktır çünkü. Nereden buluyorsunuz ki bu hakkı-eşcinselliğe karşı çıkma hakkını; ben biliyorum aslında; cahillikten buluyorlar bu hakkı. Ama size, sizin cahilliğinize bu hakkı verirmiyim ben? Bu yaşıma geldim vermedim, hayatı yapıma uygun içimden geldiği gibi yaşadım; bundan sonra sizin nefret kusmuklu osuruktan teyyare laflarınızı kim ipler ayol? Hadi naş naş!!! Koluna etiket yapıştıran, car car konuşuyor işte. Ne dediklerini bilmeyecekler kadar cahiller! İnternet çağında iki kelime bir şey okuyun da, hayata doğru düzgün bakmasını öğrenin be!
Her gün bir şeyler okuyarak kendini güncellemeyen insanların liderlik yapmaya falan hakkı olamaz!
Liderleri okumuş, bilgili, kültürlü, entellektüel olmayan toplumlar geri kalmaya mahkumdur!
Türk toplum gerçek bir lider olarak en son Atatürk'ü görmüştür!

Televizyoncu Jülide Ateş, Youtube'daki programında, konuklarına hazırladığı 40 sorunun içine, özellikle siyasiler için eşcinsel - LGBTİ haklarıyla ilgili sorular da yerleştirip bu konudaki düşüncelerini öğrenmemizi sağlıyor. Bu, bir anlamda toplum ve yöneticilerinin eşcinsellikle yüzleşmesini sağlıyor. Siyasilerden eşcinsel haklarıyla ilgili hak çerçevesinde istediğimiz cevapları alamıyoruz ama bu sayede toplum ve yöneticilerinin bu konudaki düşüncelerini öğrenmiş oluyor, bu da biz eşcinsellere nasıl bir yol çizip hangi çerçevede hareket etmemiz gerektiği konusunda bir ışık oluyor. Eşcinsel olduğuna inandığımız ama içinde yaşadığımız homofobik toplumdan dolayı eşcinselliğiyle yüzleşemeyip heteroseksüel yaşama adapte olmaya çalışan ünlülere "eşcinsel misiniz?" tarzındaki sorularını da çok cesurca buluyor ve bütün bunlardan dolayı Jülide Ateş'e çok teşekkkür ediyor, ayakta alkışlıyor ve onu yılın eşcinsel dostu ilan ediyorum. Çünkü gerçek eşcinsel dostluğu, benim de eşcinsel arkadaşlarım var demekten ibaret değildir; gerçek eşcinsel dostluğu eşcinsel haklarına etki edip, katkı sağlamaktır!

Dünyanın en güzel kadını Fatma Girik 78 yaşında!
Fatma Girik; Tüm servetim, kedileirm ve köpeklerim!
Evrende tablo gibi bir güzellikten bahsediyorsak, O, Fatma Girik'ten başkası olamaz!
Hayallerimizin erkeği Tarık Akan'ın bugün doğum günü...
Sinemamızın kare aslarından Hülya Koçyiğit'in o kadar güçlü sinema kariyerine rağmen sırf yandaşlık yapmak için kendini bu dörtlüden kopartıp atarcasına saçma sapan davranışlarda bulunması, gerçekten sanat adına akıllara ziyan bir şey...
DELİ DUMRUL KİMDİR?
Deli Dumrul, bir kuru çayın üzerine bir köprü yaptırır. Geçenden 33 akçe, geçmeyenden döve döve 40 akçe alırdı. Bunu “Benden güçlü bir er var mıdır ki çıksın benimle savaşsın.” diye yaparmış.
Günümüz iktidarınki de işte bundan başka bir şey değildir. Örneğin 100 liralık elektrik faturasına 7 çeşit vergi ekleyip 250 lira alıyor. İnanın elektirk kullanmaktan vazgeçsek, bizden karanlıkta oturmaktan vergi parası almazsa namerdim!
Körü körüne particilik yapanla, özellikle AKP'lilerle benim hiç işim olmaz, hele bu saatten sonra asla ve kat'a!
Denizli hava durumu...
13122020
Hadi bu yıl yılbaşı bileti almayarak sistemi kudurtalım! Bir bilet parası kediler için kaç kilo kuru mama eder?
Sistem tuzaklarla ve çelişkilerle dolu... Milli Piyango, Sayısal Loto, Süper Toto, at yarışları..; Çin çin!
Yılbaşı bileti, sistemin vatandaşları bir çeşit kumar yoluyla dolandırmasıdır. Demirören Grubu'na devredilen şans oyunlarından her yıl vatandaşların cebinden milyarlarca lira çekildiğini biliyor muydunuz? KAZANANLAR KİM ACABA? Neden hiç bize veya tanıdıklarımıza çıkmıyor bu piyango?
Şans oyunları da bir çeşit kumardır, DOLANDIRICILIKTIR, milletin umutlarıyla oynamaktır; YASAKLANSIN! Bu iş devletin izniyle olunca mübah mı oluyor?
Bu yıl yılbaşı bileti almayalım, yandaş Demirören Grubunu zengin etmeyelim!
YILBAŞI BİLETİNE HAYIR, DANSÖZLÜ YILBAŞI GECESİNE EVET!
80 milyonluk ülkede bir kişinin zengin edilmesi yerine; eşitik, özgürlük ve demokrasiyle herkesin refah içinde yaşadığı bir toplum istiyoruz biz.
Eskiden yıbaşı geceleri dansöz keyfimiz vardı, AKP iktidarı onu da aldı elimizden. Şu anda 40 sene önceki ihtilal günlerinden bile daha yasakçı ve muhafazakarız. Eğer kadın bedeni mahrem ve haram ise, erkek dansçılarımız oryantel yapsın o zaman, ne dersiniz?
Türkiye'nin 20 yılda geldiği nokta, yeni yıla girerken yılbaşı gecesi kutlama yapmak günah ve milletten tık yok!
Yılbaşı kutlamak adetim değildir ama bu yıl günah diyenlere inat dansözlü kutlayacağım!
Aaaaa, yılbaşı kutlaması yasakmış! Korona bahane ayol! İnsanlar camiye gidiyor, düğüne gidiyor bir şey olmuyor da..!
Türkücü Zara'yı severim. Sesi güzel ve sadece sanatıyla gündem olan bir sanatçımızdır. Nereli diye baktım da, İstanbul doğumlu bir Adıyamanlı'ymış. Adıyaman diyince aklımıza sadece Nemrut Dağı ve kocaman heykel başları aklımıza gelir değil mi? Etnik yapısı Türk ağırlıklı, Kürtlerin ve Arapların yaşadığı, terör olaylarının olmadığı bir ilmiş. E oraya da gideriz yarına sağ çıkarsak! (Son cümlelerimden umarım Türkçülük veya Kürt karşıtlığı falan çıkartılmaz!)
Ferdi Özbeğen'e ilgi, yaşarkenden daha fazla olmaya başlıyor gibime geliyor. Bütün albümleri tekrardan plak olarak basılan nadir sanatçılarımızdan...
Bir Fenerbahçe kadın voleybol takımı düşünün ki, şu anda çok iyi oyuncuları olmasına rağmen, ligin iddiasız takımlarından birine ilk iki setini aldığı maçın sonraki 2 setini sadece 2'şer sayı farkla veriyor ve 1 puan kaybıyla maçı tiebreak'ta 15-8 kazanıyor. E bir sette bu kadar fark atabiliyorsan, ilk iki seti aldıktan sonra diğer setleri 2 sayı farkla niye veriyorsun ki? İnsan şike mi var diye düşünmeden edemiyor!!!
Milli Bayramları kutlamak yasak, Onur Yürüyüşü yapmak yasak, Yılbaşı kutlamak yasak... Şaşırıyor muyuz? Ne münasebet!
Bu da benim ayıbım olsun. Memleketim şarkısının gerçek sahibi Ömer Aysan geçen hafta ölmüş. Tanımıyordum ne yazık ki...
Evet dağınığız, çünkü derli toplu olma konusunda tembeliz. Çünkü biz kediyiz! Ölünce niye dağınıktınız diye sormayacaklar!
Zaiha'yı o kadar çok seviyorum ki... Kaç kişi biliyordur ki kendi ülesinde bu muhteşem sesi...
Türkiye'de kaliteli bir müziğin olması için insanların öncelikle müziğin zirvesi operayı sevmesi gerekirdi.
Arzu Kızım'ı bir de Gülden Karaböcek'ten dinleyin. Düzenleme muhteşem... Geçmişin çok sevilmesinin nedeni kaliteli düzenlemeler. Düzenleme güzel, evrensel olunca, şarkı ölmez çünkü!
En büyük hayallerimden biri, yaşlı eşcinseller için birarada yaşamaları için evler yapmak, onların huzur içinde yaşamalarını sağlamaktı ama yapamayacağım sanırım... Çok özür dilerim..!
Eğer bilgisayar başında değilsem, gezmedeki kedilerim yattığım pencereye gelirler içeriye girmek için. Onların bir tıkırtısı yeter uyanıp pencereyi açmam için...
İnsanların; hayvanları, çevreyi ve zorda olan diğerlerini düşünmeden sadece kendi gelecekleri için çabalamalarını bir türlü anlayamadım gitti. Herkes zor durumdayken, insanın kendisinin iyi olması ve iyi hissedebilmesi nasıl mümkün olabiliyor acaba?
Ne yalan söyleyeyim, içim bugün çok buruktu. Çünkü Lilly'nin hatıra çocukları Lila kızım ve Sümbül oğlum hasta idiler ve iki gündür bir şey yemiyorlardı. Ne derece faydalıdır bilmiyorum ama patates bazı zamanlar kedilerimi kurtarıcı olmuştur. Bugün vitaminden sonra, hazırladığım yumurtalı ve tavuklu patates püresinden az da olsa yediler ve bu beni çok mutlu etti. Lütfen..!
YILBAŞI BİLETİNE HAYIR, DANSÖZLÜ YILBAŞI GECESİNE EVET!
Homofobik sistemin yandaş grubuna devredilen şans oyunları kapsamındaki yılbaşı biletini, halkın umutlarıyla oynayan ve vatandaşın cebinden milyarlarca çeken ve de ikramiyelerin kime çıktığı belli olmayan bir çeşit kumar olduğu için bu yıl almıyoruz! 80 milyonluk ülkede bir kişinin zengin edilmesi yerine; eşitik, özgürlük ve demokrasiyle herkesin refah içinde yaşadığı bir toplum istiyoruz biz.
Korona ile ilgili başlık; Uzun zamandan beri güzel haber! şeklinde. Ölü sayısı 222'den 218'düşmüş! Tuhaf!
HAYATIMDA DUYDUĞUM EN GERİ ZEKALICA GEREKÇE!
Hadi erkekler kendilerine güvenemedikleri için kıskanıyorlar; peki kadınlar niye kıskanılmayı sevilmek olarak algılıyorlar; al birini, vur ötekine!
Ayol ben niye kıskanayım, niye kıskandırayım. Sevenle sevişir, sevmeyene miktiri çekerim; BİRAZ ONURLU OLUN BE! Sonuçta milyonlarca insan var; yok birbirinden de farkı!!!
Eşler, sevgililer birbirine diyor ya; kaderim, ruh ikizim, vesaire... Oysa milyarlarca insan arasında kaç farklı kişilik olabilir ki? Ruh ikizim dedikleri kişiden milyarlarca vardır oysa! Öyle olmasaydı, burçlardan fal bakılamazdı! Bu arada İkizler burcu, sadece İkizler burcu ile anlaşabilirmiş!
14 Aralık 2020
Ben içinde yaşadığım ortamı fotoğraflamayı seviyorum. Öyle cennet mekanlara giderek doğa güzelliklerini karelemek bana yapay geliyor. Mesela bu sabah fırına gidip dönerken karşıma ne çıktıysa... Bir de içimden gelen şeyleri çekmeyi seviyorum... Bulutlar, yapraklar, çiçekler, kediler, caddeler ve de kendimi!
Sokak kedilerine mama vermemden rahatsız olup, mama kaplarını çöpe atanlar siz gerçekten vicdandan bahsedebilir misiniz; siz gerçekten insan mısınız diyeceğim ama haddime düşmez bunu söylemek...
Bahar, jüri denilen ve sanattan anlamayan kişilere, hem tarzıyla hem de tavrıyla öyle bir cevap veriyor ki, ellerini kollarını bağlıyor adeta. Sadece ceza veriyorlar, puan kırıyorlar ama programdan diskalifiye edemiyorlar. Çünkü Bahar programın yıldızını parlattı, reytingini arttırdı! Ayrıca Bahar, Milano veya Paris'te yarışıyor gibi, diğer kızlar resmen KEZBAN!
Bahar'a sıra gelinc bir aksiyon, bir heyecan... Diğer yarışmacılarda programın konseptine dönülüyor; sıkcı mı sıkıcı. Lafa Bahar girdiği zaman, gene bir heyecan!