27 Aralık 2020 Pazar

ÇOCUKLARINIZDAN SEVGİYİ ESİRGERSENİZ, AHLAKÇI VE SALDIRGAN OLUR!

 ÇOCUKLARINIZDAN SEVGİYİ ESİRGERSENİZ, AHLAKÇI VE SALDIRGAN OLUR!

Baş Not: Özcan Deniz'i çocuğunu sevme şeklinden dolayı eleştirenler, önce kendi sevgisizliklerini sorgulasın!

Çocuklarınıza ayıp olacak diye tabu başlığı altında cendereleştirilen cinsellik gibi doğanın gerçekleri, canlıların temel ihtiyaçlarını anlatmamazlık yapmayın. Çocuk, yaşayacağı kaçınılmaz olan hayatın gerçeklerine karşı yabancı kalmasın, yaşarken de sanki ayıpmış gibi utanmasın. Çünkü insan, hayatın gerçeklerini önceden bilirse, başına gelince de karmaşık duygular içersinde olmaz. Mesela bir erkek çocuğunaa ejkülasyonu(boşalmayı) anlatmazsanız, çocuk bununla karşılaşınca acaba kötü bir şeymi oluyor diye korkabilir. Sevmeyi sevişmeyi ayıpmış gibi göstermeyin ki, bunları gerçekleştirme yaşı gelince ayıp zannedip kendini tutmasın. Çünkü canlı temel ihtiyaçlarını gerçekleştiremezse; saldırgan olur, çevresine zarar verir ve sevgisiz, saldırgan kimliği zamanla içselleştirir, normalleştirir. Erkek egemen toplumda belki istenen sevgisiz ve saldırgan bir kişilik olabilir ama normal ve doğru olan bu değildir. O yüzden çocuklarınızdan, elalem ne der diye sevginizi esirgemeyin; kucaklayın, öpün onları; mıncık mıncık yaşayın sevginizi ki, çocuk da ileride sevmenin kötü bir şey olmadığını öğrensin, insanlara her zaman sevgiyle yaklaşılması gerektiğini içselleştirsin. İnanın ben sevgisini gösterenlerden korkmam; çünkü bu bir samimiyettir, içten gelen duyguların dışa vurumudur ama sevgisini tutanlardan korkarım. Çünkü sevgisizlik dediğim gibi saldırganlığa sebep olur, hatta sevgi karmaşasına bile sebep olabilir. Hani sevgisini gösterenlere ve bunları yaşayanlara ahlaksızlık gözüyle bakarlar ya, aslında her türlü ahlaksızlıklar, sevgisini gösteremeyenlerden, içi başka dışı başka olanlardan çıkar. Mesela eşcinsellere sapık damgası vuruyorlar ya, eşcinsellerin ahlaksızlıkla itham edilen unsurları o kadardır; daha ötesi, daha geri planı yoktur bunun. Çünkü, eğer bir eşcinsel, en ötekileştirmeye rağmen eşcinselliğini bile gizlemiyorsa, başka da sakladığı ve bilinmesi gereken bir şeyi olamayacağı için, onlardan korkulmasına gerek yoktur. Ama sevmeye, sevişmeye sapıklık gözüyle bakıp, eşcinselleri falan nefrete, ahlaksızlığa hedef gösterenlerin arka sokağında neler yaşandığını bilemeyiz değil mi? Çünkü hayatını yaşayıp kendini gerçekleştiren insanın, başkalarıyla işi olmaz, başkalarına pek karışmaz, onlarla uğraşmaz; çünkü hazımsızlığı yoktur. O yüzden, konuyu bağlamak gerekirrse, çocuklarınıza heteroseksüleliği de anlatın, eşcinselliği de anlatın ki, eğer eşcinsel ise, yarın kendini gerçekleştirme yaşı gelince kimlik çatışması yaşamasın. Hani diyorlar ya, çocukların önünde erkek rol modeli yok ise, o yüzden eşcinsel olur diye; bu ahlakçılık ve cahillikten başka bir şey olamaz. Erkek ergemen bir dünyada erkek rol modeli eksikliğinden bahsedilebilir mi? Görünür eşcinsellik de, dediğim gibi, çocuğunuzun kendini daha kolay ve erken keşfetmesine yardımcı olup, daha sağlıklı bir birey olmasına katkı sağlayabilir. Çünkü bizim önümüzde eşcinsel figür yoktu ki o yüzden eşcinsel olalım. Ben, çocukluğumu hatırlayan köylülerime eşcinselliğimi hisedebiliyor muydunuz diye  soruyorum da, evet farklıydın, kız gibiydin diyorlar. Dediğim gibi önümde 70'li yıllarda önümde etkilenebileceğim ne eşcinsel vardı, ne de beni eşcinsel ilişkiye iten bir eylem yaşadım. Ama çocuk yaşımda bile duygularımdan çok emindim. Ben kendini keşfetme ve tanıma kapasitesi olan ve bunu okuyup öğrenerek kendi içinde onaylayan çocuklardan biri olduğum için şanslıydım. Ama kendini keşfetmek ve kendisiyle barışma sürecini bir türlü atlatamayan o kadar çok eşcinsel var ki; heteroseksüelliğe adapte olmaya çalışarak ömürlerini tüketiyorlar. Kişinin kendisiyle, eşcinselliğyle barışamaması, dışarıdaki homofobiden çok daha zordur biliyor musunuz? Çünkü dışarıdaki, dışarıda kalır ama insanın kendi içindeki kendisiyle olan kavgası çok yıpratıcı. Çünkü bu tür insanların hayatı, kendilerinden kaçmakla, kendileriirnden kurtulmaya çalışmakla geçiyor; dine yöneliyorlar, hiçbir şekilde duygusal ve bedensel paylaşım yapamayacakları heteroseksüel evlilikler gerçekleştiriyorlar, içlerinden gelmediği halde samimiyetsiz eğreti tavır ve davranışlar sergiliyorlar, ikiyüzlü bir yaşam sürüyorlar kısaca. O yüzden çocuklarınıza yapmayın bunu, hakkınız yok buna. Çocuğu ben doğurdum, doğurttum diye, yapısına ters bir yaşamı dayatmaya hakkınız olamaz. Bu bir kere insanlığıa sığmaz. Bakınız, heteroseksist bir dünyada, hiçbir kimse dışlanmayı ve aşağılanmayı göze alarak yapısında olmasa, ben eşcinselim diye ortaya çıkmaz. Bu kadarını olsun anlayacak zekanız vardır umarım. Ben kedilerime eşcinsel olduğumu söylüyorum; Halil salak mısın, bize ne bundna, biz de hemcinsel ilişki yaşıyoruz diyorlar!!! Sonra geri zekalı insanın biri de çıkıp bana diyor ki, "kedilerini de kendine benzetmiş". Çüş yani, çüşündük yani!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder