21 Aralık 2016 Çarşamba

Transseksüellik, bedeniyle barışamamış bir eşcinselliktir


Olay budur... Eşcinselle transseksüel-travesti aynı kimliktir. Bedeniyle barışmış olana eşcinsel, bedeniyle barışamayanlara travesti-transseksüel denir. Bu durumda bedeniyle barışmış olanlara transseksüel de denebilir(illaki bedensel geçiş yapması şart değil), bedeniyle barışamamış olana da içselleştirilmiş homofobisi olan eşcinsel. Yani olayın aslı, heteroseksüel diye tabir edilen yönelim dışında kalan "aynı bedenden insanların birbirini sevmesi"nin tek olması ama heteroseksist dünyada cinsiyetçi düzene uygun kimlikler yaratılmaya çalışılması. Oysa doğa değiştirlemez ki. Bunu şu şekilde okuyabiliriz; Mesela bir erkek biyolojisi sadece cinsel organ değiştirilmesiyle ve yapay hormonla asla kadın olamaz. Çünkü biyolojik cinsiyet sadece hormon veya cinsel organla sınırlı değildir... Bunun kemik yapısı vardır, kimyası vardır, elektriği vardır, derisi vardır, yağı vardır, kası vardır, ebatı-hacmi vardır, çene-burun yapısı vardır, beli-kalçası vardır, bacağın bele oranı vardır, vesairesi vardır... Bir kadın geçiş yaparak dünyanın feriştah trans erkeği olsa da onunla beraber olmayı midem asla kaldıramaz mesela benim. Çünkü ben "bedeniyle barışık bir eşcinsel veya transseksüel" olarak yapaylığa asla tahammül edemem. Trans kadın ve erkek statüsünün bir araya gelmesi yani trans bir kadınla, erkek geçinen birinin birlikte olması, eşcinselliğiyle barışamamış cinsel yönelimlerin kendilerini kandırmalarından ibarettir. Biri eşcinselliğiyle barışamayıp erkek geçiniyor, diğeri de gene aynı şekilde eşcinselliğiyle barışamayıp kadın geçiniyor. Sorsan, biri eşcinselliğini kabul etmeyip erkekliğine toz kondurmaz, diğeri de yani transseksüel-trans kadın olan da kendisine bırakın eşcinsel denilmesini, trans denilince bile hakaret olarak algılar... Neymiş kadınmış, neymiş erkekmiş..! Daha erkek ve kadın cinsiyetinin bile heteroseksizmin bir icadı olduğunu bilmiyor-lar. Öyle olmasa ben niye hayatın içinde faliyette bulunurken neden kendimi herhangi bir cinsiyete ait hissetmiyorum öyleyse? Neden bir şeyi kadın veya erkek gibi yapayım ki? Erkek veya kadın gibi davranmak veya yaşamak diye bir şey mi var? Cilve yapınca kadın, sert takılınca erkek mi olunuyor? Bunlar yapay, öğretilmiş şeyler değil mi? Örneğin sporcu heteroseksüel arkadaşlarım var; ne kadınlar yumuşak spor yapıyor, ne de erkek bedenindekiler sert; ikisi de nötr bir şekilde spor yapıyorlar. Yani demek istediğim, cinsiyet kimliği bize dayatılan bir şey. Eğer işin yönelim boyutundan yola çıkarak cinsiyet kimliğini oluşturmaya çalışıyorsanız, onun da aslında aslında bir cinsiyeti yok diyebiliriz. Mesela benim bir erkek tarafından sevilmek istememi de kadın cinsiyet kimliğime vermeyip sevilme ihtiyacına veya en fazla heteroseksizmi içselleştirmeme verebiliriz. Çünkü benim sevme arzum da depreşiyor erkek gibi ve bunu da sadece güçlü bir şekilde sevme arzuma veya biraz önce dediğim gibi heteroseksizmi içselleştirmeme verebiliriz. Veya bunun adına androjeni de diyebiliriz, cinsiyetsizlik de diyebiliriz, kıpırdak bir cinsiyet kimliği de diyebiliriz. Aslında benim anlatmak istediğim ne biliyor musunuz..? Cinsiyet kimliği diye bir şey icat edip veya varsa bile cinsiyet kimliklerinin altını çizip cinsiyetçilik yaparak, cinsel özgürlüğümüzü heba etmeyelim. Bedenlerimizle barışıp, ne olduğumuza bakmyarak içimizden geldiği gibi özgürce yaşayalım. Homofobi ve transfobi bile bizim kendimizle barışamayıp heteroseksizmin bize dayattığı kimliklere uymaya çalışmamızdan dolayı var. Belki de o yüzden eşcinsel hakları hareketinde trans-vestiliğin yeri olmamalı. Çünkü trans-vestizmde (bana göre travestlik ve transseksüellik de aynı şeydir; burada da bir kendini kandırmaca vardır ayrıştırmacılık yaparak) bir heteroseksüel olma çabası durumu var; oysa eşcinsellikte doğal kimliği muhafaza etmenin ve savunmanın aktivizmi var. Kimse inkar etmesin trans-vestizmde içselleştirilmiş veya açık ve net bir şekilde homofobinin olmadığını. Zaten bedensel geçiş bile bir homofobinin ürünüdür bedeniyle barışamamışlık olarak. Bunu göremeyen trans-vestiler bedenlerine o kadar küsler ki, bedenleriyle-doğal kimlikleriyle barışamamışlık o kadar üst seviyeden ki, bunu barışamamışlık olarak kabul etmeleri söz konusu bile değil... Ve cinsel yönelimlerini toplumsal cinsiyetin etkisiyle görüntüde ve uygulmada heteroseksizmin dayattığı cinsiyet kimliğine hapsetmeyi tek yol olarak görüyorlar. Mesela erkek dendiğinde transseksüellerin de aklına, erkek bedeninde erkek gibi davranan ve karşı cinsiyeti seven biri olarak geliyor. Ve bunun alternatiflerine nefret derecesinde karşı çıkıyorlar. Neden LGBTİ hareketinde sadece geyler var gibi bir durum söz konusu; her şey gerçekten kişilerin kendileriyle barışma derecesiyle paralel. İstisna etmenler vardır ama bunlar istatistiği etkileyecek boyutta değildir. Ve ben cinsel özgürlüğün sadece ve sadece eşcinsel hareketiyle kazanılacağına inanıyorum, çünkü heteroseksizmin etkisi altında kalan kimlikler sınırları yıkamaz. Alın işte transseksüellik; heteroseksizmin bir yansıması değil mi? Eğer bazı şeyleri görmezlikten gelmezseniz, trans-vestimzde kendisiyle-doğasıyla barışamamışlığın her türlüsünü görebilirsiniz. Hadi ben transfobiğim, herkes mi transfobik? Transseksüellerin arasına onlara yardımcı olmak katılanlar bile öfke, şiddet ve nefret seliyle karşılaşıyorlar... Transvestizmin hakaret boyutundaki nefretini, heteroseksizmin etkisine vermek bana fazla iyiniyetlilik gibi geliyor. Heteroseksizm ancak kendileriyle barışamamalarına etki etmiş olabilir. Bu sözlerim bir çoğuna anlamsız gelebilir ama umarım beden değil de beyin transferi bir an evvel gerçekleşerek ölümsüzlük icat olur da heteroseksizmden soyut cinsiyetsiz günlere maruz kalırız ve gerçeklerle yüzleşiriz... Çok mu net konuşuyorum: çünkü ben bir eşcinselim, doğanın kendisiyle barışık bir gerçeği olarak..! Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Belli bir süre cinsel kimlikleri tanımladım ama bu sadece LGBTİ+nın yapay kurallarına uymaktandı. Yoksa gerçekten trans eşcinselliğe falan inanmıyorum. Hepsi de kendisiyle barışamamışlıktan dolayı bir geçiş süreci, bir kamufle durum, bir kendini kandırmaca; heteroseksizmin etkisi, baskısı ve korkusuyla... Dışarıda kalmamak, dışlanmamak için herkes kendine bir kılıf buluyor gibi bir şey. En son yestergay'i duymuştum! Evet dün geymişsindir, bugün heteroseksüel!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder