7
GAY İKON RAFAELLA CARRA
Rafealla Carra'yı çok, en çok sevmemin sebebi sadece şarkıcılığı ve dansçılığı değildi elbet; bir sanatçı ikon haline geliyorsa; onun kişiliği, duruşu da belirleryci faktördür. Rafaella Carra'nın bedenini özgürce kullanmasını sıradan bir çıplaklık olarak isimlendiremeyiz kesinlikle. O, kadın haklarına inanan bir insandı ve yaptığı her şey ister gösrel, ister davranış olarak sisteme bir isyan ve mesajdı. Evlilik kurumuna asla inanmadığı için hiçbir zaman evlenmeyi düşünmedi; Aşık olduğu erkeklerle evlilik dışı ilişki yaşadı. Rafaella kuvvetli bir eşcinsel hakları savunucusuydu da. “Özgürlük, yaşayabilmek için bir kelimedir. Örneğin, İtalya'da eşcinsel birlikteliklerin medeni kanununun onaylanmasından özellikle mutluyum. Bu konuyla çok ilgiliyim çünkü bu bireylerin özgürlüğü ile ilgili” demişti. Rafaella Carra eşcinsel haklarına duyarlılığından dolayı Gya İkon ilan edilmişti.
Naim Dilmener'in dediği gibi artık şarkıcılıkta bir kişilik, bir duruş da arıyoruz ve Jale de asaletiyle yüreklerimize öyle inceden dokunuyor ki, onu izlerken şahsım adıma heyecandan titriyorum. Bazı sanatçılar vardır zamansızdır ve her geçen gün sanatçılığına, kişiliğine bir şey katarak kendilerine olan hayranlığı ve saygıyı arttırırlar. Jale'nin her yaptığı şey beni çok memnun ediyor ve yeni bir şeyler daha üretmesini heyecanla bekliyorum. Bu şarkı da Jale yorumuyla muhteşem ötesi olmuş. Hele klip görselliğine öldüm, bittim, bayıldım. Teşekkürler Hakan Eren, teşekkürler Jale JJale Bekar
8
AŞI OLMAYANA PARA VE HAPİS CEZASI MI VERİLECEKMİŞ; OHA!
Sisteme güvenmemem için çok sebep var. İçinde yaşadığım toplum güvenilir değil, çünkü tam teşekküllü eğitimli ve dolayısıyla bilinçli değil. Farklılığı asla kabul etmiyor; dine dayanarak eşcinselliği lanetliyor. İktidarın polis ve adaleti gibi birimleri de beni bu yobazlığa karşı korumuyor; çünkü hepsi aynı zihniyette. Bu söylediklerim sadece bir örnek. Standardı olmayan bir toplumda yaşıyoruz ve sürekli yanılıyorum, sürekli hayal kırıklığına uğruyorum. 52 yaşındayım ve 52 yıldır bu ülke, vatandaşlarının sosyo-ekonomik özgürlüğünü bir türlü sağlayamadı; çünkü sağlamak gibi bir niyetleri olduğuna bile asla inanmadım. Demokrasinin yolu bellidir; eğitim, nüfus planlaması, eşitlik, özgürlük, bilim, sanat vesaire; bizde ise tam tersi. Korona Virüsü gerçek olsa bile, bu konuda da dünyadaki egemen sistemlere de güvenmiyorum, inanmıyorum. Şimdi de Delta Varyantı'nı çıkardılar. İki aşıdan sonra, üçüncü aşıdan bahsediliyor. Ve aşıların çip olduğna dair bir söylenti var. Bu da önemli değil; bana bu saatten sonra çip taksalar kaç yazar, kontrolleri altına alsalar kaç yazar. Ben, sadece inanmadığım bir şeye boyun eğmek istemiyorum. Kapalı ortamlarda dogmatik inançlar yerine getirilirken, siyasiler binlerce kişilik kapalı ortamlarda aynı havayı teneffüs ederlerken; ne camiye, ne düğüne, ne eğlenceye, ne kahvehaneye gitmeyen biri olarak ben mi toplum sağlığını riske sokacağım? Eğer herkes benim kadar bilinçli osaydı, Korona diye bir şey olmazdı belki de! Herkes kendi işine baksın, benim özgürlüklerime de dokunmasıun. Bu toplumun öncelikli olarak demokrasiye ihtiyacı var. İşe oradan başlanmalı. Daha biz, eşcinsellerin renkleiri diye renkli şemsiye ve çoraba bile tahammül edemiyoruz. Demokrasisi olmayan toplumlar, her türlü saldırıya karşı açık olur; Korona falan dediğin ne ki? Bir de şunu söyleyeceğim; aşıyı ısrarla savunanlar gerçekten toplum sağlığını düşündükleri için mi savunuyorlar? Önce beni bir düşünün de, ben de sizin ne kadar düşünceli olduğunuza inanayım!
İnsanlar hata yapar, sonra pişman olur, geriye dönüşü olmayınca da aynı tuzağa diğerlerini çekmeye çalışırmış. Aşı olup olmayacağıma karar verecek kadar bir aklımın olduğuna inanıyorum! Üstelik ben hepinizden daha çok okuyup araştırıyorum!
Türkiye'nin ötekisi sayılan etnisiteler, mesela Kürtler, Ermeniler, Rumlar, dini mezhep veya farklılıklar olarak Hristiyanlar, Aleviler, renk olarak sihahiler falan, hatta mülteciler, Suriyeliler falan PİKNİK yapabilirler ama EŞCİNSELLER asla piknik yapamaz. Eşcinsellerin piknik yapması suçtur. Nedeni renkli olmaları, gökkuşağının temsilcisi olmaları. Bu dünyada herkese tolerans geçilebilir ama eşcinsellere asla. Çünkü erkekliği tehdit ettiği düşünülen tek şeydir eşcinsellik. Oysa eşcinsellik hiçbir şeyi tehdit falan etmemektedir, aksine tehdit altındadır. Yıl 2021 ve 21. yüzyılda demokrasimizin bulunduğu nokta budur işte.
Anayasa’nın 17. maddesi, “tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz” şeklinde. Yani hali hazırdaki yasalara göre kimse zorunlu aşıya tabi tutlamaz. Bunun için anayasa değişikliği gerekiyor. Diyorlar ki "Aşı olmak istemeyenler; işten çıkarılmalı, sosyal hayattan men edilmeli, telefon kullanması yasaklanmalı, interneti kesilmeli, eve kapatılmalı..". Eee yapın, ne duruyorsunuz; antidemokrasiye de bu yakışır! 2 yıl aşısız aşısız birbiriyle iç içe yaşadılar, şimdi de aşıya zorluyorlar. Kabul etmeyenlerin de hayatını elleirnden almaya çalışacaklar bu gidişle. İnanmıyorum sistemin hiçbir şeyine; güvenim kalmadı zerre kadar; ANLAMIYOR MUSUNUZ? Sistem beni paranoyak yaptı!
Homofobinin(eşcinsel karşıtlığının, nefretinin, düşmanlığının) dil sürçmesi, istem dışısı olmaz, GEREKÇESİ olamaz!
Dünyalılardan her geçen gün -40 derece soğuyorum; her geçen gün robot gibi köleleşiyorlar; özgür insan kalmayacak bu gidişle..!
İçinizdeki isyan bitmişse, asi çocuk ölmüşse; zaten ölmüşsünüz-yaşayan bir ölü olmuşsunuz demektir.
Bazen öfke nöbetlerime kızıyordum; şimdi sıkı sıkıya sarılıyorum öfke nöbetlerime; çünkü öfkem, kaybetmemem gereken yaşam belirtim, boyun eğmeyişim!
Ölmeden önce Kürtçe'yi öğreneceğim..! Aygül Erce bana son şarkısının Türkçe sözlerini göndermiş. Çok utandım!
Müslüman ve erkek doğduğumu söylediler ama değilmişim: Ben kendimi erkek veya kadın, veya herhangi bir dine ait hissetmiyorum ki!
Toplumun bir parçası olmak için çoğunluktan olmak gerekmiyor ki. Robotlardan oluşan siyah beyaz bir dünya çok mu hoşunuza gidiyor?
Hiç kimse çıkıp da, "Halil eşcinsel olduğu için bize zarar verdi" diyemez. Ama müteşekkir olacak en azından bir kişi çıkacaktır!
Eşcinsellik nedir biliyor musunuz; hani sizi heyecanlandıran birisi çıkınca karşınıza, midenizde kelebekler uçuşur ya; AYNISI!
Bu yıl Açıköğretim'de fotoğrafçılık okuyacağım ama aşı yaptırmayacağım için ya sınava almazlarsa diye düşünüyorum!
Bana diyorlar ki, "şöyle yapma, böyle davranma"; yani sen, sen olma; niye ki? O zaman ben, ben olmam ki! Öleyim mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder