2-3 gündür facebook ve İnstagram'dan soğuduğumu farkettim. Zaten Twitter'la bloglarımdaki haberleri paylaşmak dışında hiç işim olmuyordu, son dönemlerde onları da çok nadir paylaşır oldum. Demek ki sosyal medyaya da doydum. Belli bir yaştan sonra insan format yeniliyor sanırım. Artık tenis veya badminton oynamak için de can atmıyorum. Demek kitaplarm ve müziğime gömüleceğim günleri biyolojik saatim otomatikmen ayarladı... Şimdiden herkese teşekkürler, hoşçakalın...
İçinde eşcinsel-hemcinsel-homoseksüel-gay-top duygu taşıyan insanların bulunduğu evler geceleri otomatikmen böyle gökkuşağı gibi parlasaydı, insanlar nereye kaçardı acaba? Çünkü bu şekilde olmayan bir tane bile ev olmazdı!
HOMOFOBİ TOPLUMAL BİR HASTALIKTIR; EŞCİNSELLİK ASLA!
Homofobi; eşcinsel karşıtlığı, eşcinsellikten ve eşcinsellerden nefret, eşcinselliği normal karşılamama, doğal bulmama, hatta ya eşcinsel olursam, ya beni de eşcinsel zanederlerse diye bir korku halidir. Homofobi ne kadar toplumsal kaynaklı olsa da yani toplum eşcinselliği normal karşılamadığı için olsa da, aslında kökeni bir kişilik bozukluğudur. Çünkü sağlıklı ruh hallerinin, farklılıklardan korkma durumu söz konusu olmaz, hele ki eşcinsellik gibi zararsız bir şey ise. Sağlıklı bir insan, eşcinsellik karşısında, eşcinselliğin ne olduğunu araştırarak öğrenir ve korkulacak bir şey olmadığını anlar, eşcinselliğe ve eşcinsellere ve de topluma karşı da eşcinsel olmak ve zannedilmek korkusu duymadan, özgüvenli ve hoşgörülü bir duruş sergiler. Çünkü bilinçli bir insan eşcinselliğin kötü bir şey olmadığını, kendisi eşcinsel olsa veya zennedilse de bunun kendisine bir zararının olmadığını bilir. Hatta bilinçli bir insan kendisinin eşcinsel olmasına veya zannedilmesine tepki göstermeyerek, eşcinsellerin yanında durarak onlara destek olur. Velhasıl, sözün özü, homofobi tedavi edilmesi gereken kişisel bir ruh sağlığı bozukluğudur. Kapasitesiz insanlar farklılıklardan korkar çünkü ve dolayısıyla nefret eder, hoşgörüsüz davranır, ayrımcılık yapar. Çünkü kapasitesizlik beraberinde cahilliği de getirir. Cahillik de önyargılara, nefrete, ayrımcılığa sebep olur. Homofobik insanları tedavi etmek mümkün müdür; mümkün olanı da vardır, kapasitesizliğin getirdiği cahillikten dolayı iflah olmayacak seviyede olanları da vardır. Bunlara karşı da yaptırım amacıyla yasaların devreye girmesi gerekir. Yani homofobiklere, 5 katı ayrımcılık cezası verirseniz, belki nefretlerini daha bir zapturapt alma ihtiyacı duyabilirler. Çünkü ruh sağlığı bozuk olan insanlara dur demezseniz, çok tehlikeli olabilirler. Cinayetleri işleyenler, kapasitesiz olup cahilliğin getirdiği cesaretle yaparlar bunu. Hani eşcinselliğe hastalık diyorsunuz ya; eşcinsellik doğanın cinsel yönelim gerçeklerindne biridir. Çünkü bugüne kadar eşcinselliğin kanıtlanabilir hiçbir zararı olmamıştır ve hastalık olduğuna dair hiçbir tanı yoktur. Sadece heteroseksüeller değildir homofobi rahatsızlığına yakalananlar; kapasitesizliğinden dolayı cahil olan eşcinseller de homofobiktir, onlar da nefret eder eşcinselliklerinden, kendilerrinden. Hatta en azılı nefret cinayeti katilleri içselleştirilmiş homofobisi olan, yani eşcinselliğiyle barışamayan eşcinsellerden çıkar. Çünkü kendilerine olan nefretlerinin öfkesini-acısını, ayna vazifesi gören açık eşcinselleri öldürürerek çıkartırlar. Bir şekilde kendi eşcinselliklerindne intikam almış olurlar. İçselleştirilmiş homofobisi olan eşcinseller hatta kendilerini eşcinsel olarak tanımlamazlar. Çünkü heteroseksizmi, kadın ve erkeğin olduğu ikili sistemi içselleştirmişlerdir. Ve kendilerini toplumsal cinsiyet rollerinden birine hapsederler; kimisi kendine aktif erkek der, kimisi kendine edilgen eşcinsel der, kimisi ben kadınım der, kimisi ben erkeğim der ve en önemlisi beraber oldukları kişilerin eşcinselliğini asla kabul etmezler. Onlara göre beraber oldukları kişiler heteroseksüeldir ve heteroseksüell olmasını isterler veya heteroseksüel diye kendileirni kandırırlar. Bu bir eşcinsel homofobisidir. Ama bunu eşcinseller kendileri de kabul etmezler.
Bu satırlarımı bir kenera kaydedin; gün gelir işinize yarayabilir..
Ben erkekleri neden sadece vibratör olarak görüyorum; 1. Beyinleri sadece sekse çalışıyor, 2. Sana çıkar amacıyla yaklaşıyorlar, 3. Sana saygı duymadıkları için, hakaret mahiyetinde, senden, başka birilerini bulmanı istiyorlar; mesela "temiz başka tanıdığın var mı?" sorusuyla çok sık karşılaşıyorum veye genç isteyenlerle.., 4. Yanındaki kadın kim diyorlar. Ulan sen heteroseksüelsen, bir erkekle ne işi var; hatta bazıları evli misin diye soruyor. Eşcinsel ise, karısını mutlu edemiyordur, karısını ben götüreyim zihniyetiyle.
Diyeceğim o ki, açık ve net eşcinsellerden korkmayın, etrafınızdaki böyle obnelerden korkun!
Ben kadınların erkeklerden aşk ve sadakat beklemesini anlayamıyorum. Onların aşkı orgazm oluncaya kadardır, sadakatleri ise ancak eşcinsellersedir. Onlar da kadınlarla aldatmazlar ama erkeklerle aldatırlar karılarını.
52 yıllık hayatımdan kimler geldi, kimler geçti; evlisi mi bekarı mı, genci mi yaşlısı mı, siyasetçisi mi fabrikatörü mü, mafyası mı milliyetçisi mi, dincisi mi laiği mi, avukatı mı doktoru mu, tırcısı mı çiftçisi mi, alkolük vesiaresi mi psikopatı mı, hatta resmi hangi kurumlar var ise... Sakın ha şu kesimde eşcinsel olmaz demeyin bana... Eşcinselliğin sınıfı, mevkisi yok çünkü... Hayatın her biriminde eşcinseller var. Çünkü idoğanın gerçeği... Onlara sorsan eşcinsel değillerdir... Eğer bir şeyler paylaşıyorsam, her ilişkimi de sosyal bir veri olarak baz aldığımdandır. Eğer hayatımı kitap olarak yazsaydım, boşverin yaa...
İnsanlığın en büyük sorunu birey olamamasıdır!
Hll. Kndk
Benimle beraber olmaya gelenler, ya etraftan gören olursa korkusu yaşıyorlar. Şöyle çangır çangır kapımın ziline basanla karşılaşmadım. Ben niye benim eve girerken korkmuyorum, ben niye sokağa ben olarak çıkmaktan korkmuyorum? Başkalarına karşı da aslan kesilirler... Bunların korkusu, ya eşcinselliğim öğrenilirse korkusu. Eşcinselsiniz oğlum; bunun lamı cimi yok; teniniz bir erke tenine değip zevk aıyorsanız, eşcinselsinizdir. Başkaları bilse ne olur, bilmese ne olur. Sizler, kendinizden korkuyorsunuz aslında ama bir yerlerinize söz geçiremiyorsunuz işte...
Bir erkekle beraber olan erkek, eşcinseldir. Çünkü eşcinsellik hemcinsel ilişkidir. Bunun başka açıklaması yok. Kabul edin artık!
Haziran ayı eşcinseldir. Haziran ayı eşcinsellerin Onur ayıdır. İsterseniz gökkuşağının renkleri gibi Haziran ayını da yasaklayın!
Orhan Gencebay şarkılaırnı en güzel Neşe Karaböcek, Ferdi tTayfur şarkılarını da Gülden karaböcek söylemiştir..
Arkadaşlar soruyorlar, bu sene Denizli'de eşcinsel yürüyüşü yapacak mısın diye... Ben her gün açık bir eşcinsel olarak sokağa çıkıyorum, insanlarla sosyalleşiyorum ve beni bilenherkes eşcinsel olduğumu biliyor, eşcinsel olduğumu bile bile sosyalleşiyorlar benimle. Eğer her eşcinsel benim yaptığımı yapsaydı, mahallesinde-sokağında açık bir eşcinsel olarak yaşasaydı, eşcinseller hayatlarının en büyük onurunu yaşamış olur, gezegenin en büyük yürüyüşünü yapmış olurlardı. Sürü cesaretiyle karnaval yapmak onur falan değldir... Açık eşcinsel olun açık; gözleririne gözlerine sokun etrafınızdaki insanların eşcinselliğinizi. Sizinle-eşcinselliğinizle dalga geçenler bir süre sonra deli konumuna düştüklerini anlayacaklardır. Eşcinsellerin hayatta varolmalarının tek yolu, açık eşcinsel olarak onlarla yanyana olmaktır. Onların olmadığı yerlerde varolarak, kendinizi daha da ötekileştirmiş olursunuz. Haaa, eğlencesine Onur Yürüyüşü yapacaksanız da yapın, kime ne? En fazla karakola götürüp mahkemeye çıkarırlar; bundan da korkmanıza hiç gerek yok. Çünkü bu suç değil, sadece gözdağı verirler sadece...
Haziran ayında bütün eşcinseller etraflarına eşcinsel olduklarını söyleyebilme cesaretine kavuşsalardı, homofobi kalmazdı!
Herkes biliyor da ben tekrar söyleyeyim, ailem, akrabalarım, çevrem, ülkem, bütün dünya "ben eşcinselim, topum, homoseksüelim"! Sıra sizde!!! Ama söyleyemezsiniz biliyorum; çünkü bu gerçekten özgüven, cesaret, hayatla ve kendinle barışık omak gerektirir. Eğer kendinizi seviyorsanız, kendinizi kendiniz olarak ifade edebilirsiniz. Ama ben bir çok eşcinselin kendini sevdiğinden bile emin değilim!
Hey biliyor musun-uz; BEN EŞCLİNSELİM, BEN OBNEYİM, BEN TOPUM, BEN HOMOSEKSÜELİM! Utandınız mı; ben onur duyuyorum!
Ölmeden önce bütün organlarımı bağışlayacağım, kadavramı da eşcinsel bayrağına sarsınlar, mezarıma da bir tane eşcinsel bayrağı diksinler, mezar taşıma da top Halil yazdıracağım! Dini hiçbir şey istemiyorum. Sevdiğim bir şarkıyı çalsınlar yeter. Çünkü benim cennetim toprak olacak, öte dünya falan yok çünkü! Bu dünya zaten biz eşcinseller için bir nev-i cehennemdi! Umarım anlayabilmişsinizdir. Çünkü ilkokul 2. sınıf düzeyinden anlattım!
Herkesin "eşcinsel Haziran ayı" kutlu olsun; en mutlu, en kutlu ay benim için! Zaten ben de bu ayda doğmuşuım! Eşcinsel olarak eşcinsel ayında doğmak çok Onur verici bir şey...
Eğer ölmeden önce bir şey isteme hakkım olsaydı, hayatı paylaştığım kedilerle tekrar kavuşabilmek olurdu...
Eşcinsellik 3-5 milyar insandan oluşuyor ama eşcinseller görünür olamadıkları için 3-5 kişi zannediliyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder