Son 10 senenin 1 numaralı erkek pop starı bana göre Ahmed Mustafayev!
Dünyada Azerbaycan şarkılarının melodisinin güçlülüğünü hiçbir kültürde görmedim. Sanki özüm Azerbaycan!
Korona aşısının ciddi yan etkileirnden bahsediyorlar. Ben de bir çoğu gib allerjik yapıya sahip olduğum için, olur ya aşıya kurban gittim, bana hayatımı geri verebilecek misiniz? Tabi 80 milyonda 1 kişinin ölmesinin ne önemi olabiir değil mi? O zaman 80 milyonun da benim gözümde değeri, ben yaşamadıktan sonra koskoca bir sıfırdır! Çok sinirliyim, çoook!
Aslında sorun olan kimin nasıl servet edindiği değil, kişilerin belli bir mevkiye gelince alın teri olmadanna servet edinmesini kitlelerin normal karşılaması. Çünkü onlar da bellli bir mevkiye gelip de çaba sarf etmeden aynı şeyi yapmak için can atıyorlar...
Alın teriyle hak yemeden zengin olunmaz. Her zenginlikte haram bir lokma vardır!
Yazılarıyla, kalemleriyle, fikirleriyle, cesur duruşlarıyla, özgüvenleriyle hayatımı şekillendiren iki kadın Mine Kırıkkanat ve Perihan Mağden'dir. Yıllar geçti, bu değişmedi ve bundan sonra da değişeceğini sanmıyorum.
Tabiki de Ayça Şen ve Şükran Moral'ın bana etkilerini gözardı edemem. Tamam ben cesur bir ruha sahibim ama kendime benzeyen insanları görünce de çok mutlu oluyorum. Daha Ayça Şen'in önemini çok kavrayamadılar ama bana göre tarihin en büyük imzalarından biridir... Ama Şükran Moral kadar da cesur olamam elbet! Eğer olsaydım, dünyayı sarsardım!
İçimdeki filozof kadınlar.... Mine Kırıkkanat, Perihan Mağden, Şükran Moral ve Ayça Şen... Hepsinden bir parça taşıyorum içimde...
Biraz vicdanınız varsa, kirpilere asla dokunmayın; dünyanın en sevimli insanları onlar!
1986 yılında BRAVO dergisine kapak olan Nilgün'ün travesti olduğu anlaşılınca, ahlak masasınca tutuklanır. Nilgün kapak olmadan önce aslında sinema güzeli yarışmasına da katılmış ama rakipleri tarafından erkek olduğu anlaşılınca diskalifiye edilmiş. Halk tepki gösterince Bravo dergisi kadın sandık, kandırıldık diye açıklama yapar, Nilgün de, Türkiye'nin ilk transseksüeli diye kapak yapacaklarını söylediler, asıl ben kandırıldım der... Nilgün şöhret olamaz tabi... Gaziantepli travesti Şahin'in hikayesi...
Arkadaşlar twitter'a girin, yıkılıyor ama yorum yapmayın; çünkü sistem oradan avlama yapıyor!
Tarih tekerrürden ibarettir. 1950-60'lı yılları okudunuz mu?
Hiç param yok ama çok zenginim... Zenginmiş gibi görünüp fakir yaşamak, fakir gibi görünüp zengim yaşamak!
İmamoğlu, "LGBTİ'erin de yaynındayız" diyor, eşcinselleri sapık olarak addeden gerici gazete Yeni Akit ise, İmamoğlu'nun sözünü "LGBTİ'lerin arkasındayız" diye başlık yapıyor. Gerçekten bunlar içselleştirilmiş homofobisi olan... Ben bir şey demeyeyim artık, siz anladınız sanırım kim sapık, kim değil!
Sizce öldürülen kadıların, öldürülmeden önce devlete onca şikayet etmelerine rağmen, katillerinin cinayet işlemeden tutuklanmamalarının sebebi nedir? Oysa bu katiller tehdit edince tutuklansalar, o kadınlar ölmeyecek. Aşe Tuba Aslan kocasını 23 kez şikayet etmisne rağmen devlet tutuklamamış ve kadın sonunda cinayete kurban gitmiş. Ve katil bir de utanmadan haksız tahrik indirimi istemiş. Bu katilin avukatlığını kim yapıyor acaba?
Herkesin kendini tek aklama yöntemi; "kandırıldık" sözü. İktidar da aynı şeyi söylüyor, vatandaş da!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder