9 Temmuz 2020 Perşembe

Türkiye'de eşcinsellik denilince ne akla geliyor..?

Türkiye'de eşcinsellik denilince ne akla geliyor; Zeki Müren, Bülent Ersoy, Fatih Ürek, Aydın, Kerimcan, Selin, Murat, vesaire... Bu ne zannediliyor; eşcinsellik özenilerek sonradan olunan feminen erkeklik. Çünkü öncesine bakıyorlar erkek, ama sonrasında yumuşamışlar! Bu eşcinsellikten farklı bir şey, eşcinsellik böyle bir şey değil çünkü; bu bir travestilik.Travestilik de bilimsel bir şey değil, toplumsal bir şey. Yani homofobik eşcinsellerin, homofobik toplumun baskısıyla birlikte toplumsal cinsiyete uyma çabası. Çünkü hiçbir eşcinsel cinsel yönelimini fark ettiğinde ben travestiyim demiyor. Heteroseksist ve homofobik toplum onu travestiliğe dönüştürüyor. Sonra travestiler ne diyor; ben kimliğimi eşcinsel olarak yanlış biliyormuşum, zamanla doğrusunu öğrendim. Bir fark var mı bilimsel anlamda, özde eşcinsel ile travestilik arasında; yok. İkisi de biyolojik manada hemcinsine duygusal ve cinsel olarak bir yönelim. Eşcinselliğiyle barışık olanlar, kendini toplumsal cinsiyete uygun şekilde ifade etme ihtiyacı hissetmiyor; içselleştirilmiş homofobisi olan homofobik eşcinseller toplumsal cinsiyet rollerinden birini benimseyerek kendilerini o şekilde ifade ediyorlar. Yani bir anlamda heteroseksizmi onaylıyorlar, besliyorlar, büyütüyorlar; başlarına çorap örmesi için, yani kendi ayaklarına kurşun sıkıyorlar, kendi özgürlüklerini kendi elleriyle teslim ediyorlar; sonra da kalkıp cisiyetçi cinsiyet kimliğini özgürlük diye savunuyorlar. Ve zannediyorlar ki travestiliğe özgürlük gelecek. Cinsiyet kimliği bir karantinadır. O karantinada ancak özgür olduklarını zannedebilirler. LGBTİ'de şöyle çatlak bir ses var anlamsız bulduğum; LGBTİ+ içersinde neden eşcinsel erkekler çoğunlukta; çünkü doğalarına riayet edip, eşcinsel haklarının böyle kazanılabileceğinin bilincindeler. Toplumsal cinsiyete teslim olmadan, heteroseksizmi rahatsız ederek; heteroseksizmin koşullarına uyarak, onların kısıtlı koşullarına uyarak ve ötekileştirilerek değil. Çünkü toplumsal cinsiyeti benimsemek, ötekiliğe boyun eğmektir. Çünkü eşcinsellik hemcinsine duygusal ve cinsel bir yönelim. Yani feminen veya travesti olmakla alakalı değil. Travestilikte cinsel
yönelimleriyle barışamayan eşcinsellerin, toplumsal cinsiyete uygun, erkek veya kadın taraflından birine ait olma çabasını görmekteyiz. Unutulmamalı ki, eşcinsellerin özgürlüğü, kendini LGBTİ olarak tanımlayanların da özgürlüğünü getirecek tek mücadele alanıdır. Çünkü eşcinsel hakları kazanılınca, diğerleri de otomatik olarak kendilerini istedikleri şekilde ifade etme haklarına kavuşacaktır. Çünkü heteroseksizm erkekliğine sadece erkek eşcinselliğini tehdit olarak algılamaktadır. Diğer LGBTİ+ denilen ifade şekilleri, heteroseksizme uygun ifade şekilleridir. Toplumsal varoluş bir varoluş mudur; buna karşı çıkan kim; herkes elbette kendi ölçütleri içersinde varolma hakkına sahiptir. Şu da unutulmamalıdır ki, insanlar farklı düşüncelerden rahatsız oluyorlarsa, davalarında bir şüphe olabilir. Ben mesela eşcinselliğin aleyhinde konuşulmasından asla rahatsız olmuyorum; çünkü eşcinselliğ-imden o kadar eminim ki... Ben kendimi ifade ederim ve anlayan anlar, anlamayan odundur zaten der geçerim; kalkıp da inanlara parmak sallamam!

Eşcinsellik doğal, travestilik eşcinselliğin marjinalleştirilmesidir. Homofobik ve heteroseksist bir dünya ise eşcinselliği böyle zannedip, bunun üzerinden eşcinselliğin hastalık olup olmadığını sorgulamaktadır.

***

9 Temmuz facebook notlarım

Dogmatik insanlar cahil olurlar. Cahil insanlarsa bilmedikleri şeylerden korkarlar. Homofobi; Bilmedikleri için anlayamadıkları ve yabancı kaldıkları, dolayısıyla ötekileştirdiklerinden tehdit algısı, korkuya dayalı nefrettir! Eşcinsel karşıtlığının açılımı, özü budur!

Muhafazakar gazetenin sakallı bir yazarı demiş ki, eşcinseller yüzünden geleceğimiz tehlike altında; cahilliğe dayalı bir korku ve nefret yansımasından başka bir şey değil!

Ben eşcinsellikte sadece cinsel yönelim davasına inan ve savunanlardanım. Çünkü cinsiyet kavramı doğal değil, toplumsal ve heteroseksizme dahildir!

Ecinsellik, mesela bu kişinin dediğine göre tehdit ediyormuş, nasıl tehdit ediyorsa; protip olarak diğerlerinden farkı olmayan ve aşina olduğumuz benzer bir yüz; çünkü eşcinsel karşıtları-homofobikler aynı tarzdalar zihniyetlerinin dış yansıması olarak...

Heteroseksist heteroseksüellere soruyorum. Sen heteroseksüel misin, evet. İçinden gelerek mi yaşıyorsun, evet. Ben de eşcinselim ve içimden gelerek yaşıyorum. Ben senin heteroseksüelliğini anlıyorum, sen benim eşcinselliğimi niye anlamak istemiyorsun? Başlıyorlar, e tanrı böyle yaratmış da, Lut Kavmi helak olmuş da, günah da... O SENİN TANRIN, SENİN İNANCIN; Benim de bir yaratılışım var, benim de bir inancım var, kabul edemeyecek kadar kapatisesizsen miktir olup gidersin! Kapışmak istiyorsan da gene miktir ol! İşim olmaz kalaslarla!

Rüyamda Cem Karaca'yı gördüm, bağıra bağıra şarkı söyüyordu; beni mi çağırıyor ne!

Eski TRT programlarına bakıyorum; sanatçılar edeplice şarkılarını söylüyor, seyirciler de saygıyla dinliyorlar, izliyorlar...

Herkes kendi aleminde yaşadığı için, açıkçası konuyu çok araştırmayıp üzerine düşmeyince bazı şeylerden bihaber olup, çok dile getirilince de ne oluyor kafasına girebiliyor, hatta yeter artık be diyebiliyor duymak istemediği için. Oysa ortada bir sorun varsa ve bu sorundan bazılarının canı yanıyorsa, konuya dikkat çekmek bir duyarlılık ve sorumluluktur. Eğer muhafazakar medyaya bakarsanız, sürekli homofobi kusulduğunu, eşcinsel düşmanlığı yapıldığını görebilirsiniz. Muhafazakar medyada sürekli dönen; eşcinsellik hastalık mıdır, tedavisi var mıdır? SİZE NE LAN? Döt benim değil mi; ister tercih, ister doğuştan; herkes kedni dötünü kollasın korkuyorsa; hastalık olsa kaç yazar, tercih olsa..; yaşanacaksa yaşanır; eşcinselin dötü, cahilin çenesine vuruyor; çünkü kendisi de gizli bir obne! Yoksa karşı cinsten hoşlanan bir kişinin eşcinselliği bu kadar dile doladığına hiç şahit olmadım. Eğer bir insan muhafazakar bir beyine sahipse ve de eşcinselse, din ile kimliği arasında çatışma yaşıyor ve heteroseksist ve homofobik bir dünyada yaşadığı için de, kendiyle barışamadığı için, kendine olan nefretini çevresine kusarak tatmin ediyor. Homofobik bir kişi, "Ne yapayım elimde değil, barışamıyorum kimliğimle ve iç çatışmamı dışarıya taşıyorum! Becertiversem kendimi sorun kalmayacak ama arada kalmak çok zor işte!" demek istiyor...

CHP'yi sokakları eşcinsel rengi gökkuşağına boyamakla suçlayan AKP'ye, CHP'den cevap: trafik lambaları da gökkuşağı!

Karşıdaki inşaatçı oğlana bakarken dibim düştü; bu arada ocakta unuttuğum pilavın da dibi tutmuş!

Hükümeti protesto eden 7 kadın, polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınmış. İktidarın cinsiyet gözetmeksizin, kendisine başkaldıran herkese acımadan aynı muameleyi yapar. Çünkü o anda baş mı kaldırıyor, boyun mu eğiyor diye bakılır.

Kadınlar neden öldürülüyor; erkeklere baş kaldırdıkları için; İktidar toplumsal cinsiyet eşitliğine ve İstanbul Sözleşmesi'ne ne için karşı; kadınların erkkelere baş kaldırmması için. Eğer İstanbul Sözleşmesi, erkeğin egemenliğini savunsaydı, karşı çıkılır mıydı? İstanbul Sözleşmesi'ne karşı çıkan kadınlar, erkeğin egemenliğine boyun eğen kadınlardır.

İktidar ötekileştirilmiş ve marjinalleşmiş eşcin selliğe bir şey demiyor; sadece erkeklerle eşit hakka sahip olmak isteyen eşcinselliğe karşı! Siz orada çöplüğünüzde eşelenin ama bizim alanlarımıza girmeyin demek istiyor. Oysa bütün alanlar, herkes kadar eşcinsellerin de; kabul etseniz de, etmeseniz de; çünkü biz hayatın içindeyiz o alanlarda varız ve yaşıyoruz. Haa, sen iktidar olarak eşcinsellerin haklarını gücüne dayanarak gasp edebilirsin ama bugün varsın, yarın yoksun! Mesela bir müzik ödülü gecesinde bir eşcinsel şarkıcıya şarkı söylettiriyor, ama diğer eşcinsel sanatçının eşitik isteyen konuşmasını engelliyor. İktidar ve uzantıları işte böyle bir şey!

Alman polisi eşcinsel vatandaşını gösteri yaparken korur, bizimki eşcinsellerin hak yürüyüşünü gaz bombasıyla dağıtır!

Kuzenim söylemişti; Almanya'da merdivenleri, harç malzemeleri zarar görmesin diye yıkkattırlılmadığını, sadece sildirildiğini... Ama Türkiye'de kendi apartmanının merdivenlerinin, merdiven temizliyicileri tarafından silmek yerine hortumla harıl harıl yıkanmasına çok tepki göstermişt. Mazallah bizde merdivenler, balkonlar su basmışçasına yıkandığı için çatlaklar mevcut ve tabiki de su sızıntıları. Gerçekten Türkiye'nin Avruplılıkla 2 bin yıl sonra bile alakası olamaz. Çünkü Avrupalı olmak için başlangıç bile yapılmıyor.

Açıköğretim geri adım attı ve iptal ettiği yaz okulunu tekrar açacağını duyurdu. Böyle bir hükümet ve birimleirne nasıl güvenebilirsiniz? Kafalarına göre karar alıyorlar, ancak tepki gösterilince geri adım atıyorlar.

Halle Berry trans bir erkeği canlandırmak istediğini duyuruyor, gelen tepkiler üzerine vazgeçip, transseksüellerden özür diliyor!

Homofobikler dondurmadaki renkleri bile eşcinsellik dayatması olarak görüyorlar. Yağmur sonrası çıkan gökkuşağını da Tanrı'ya-doğaya bir baskı olarak mı algılıyorlar acaba? Çünkü homofobiklere göre Tanrı eşcinselliğe karşı ya; kendi isteğiyle eşcinsel renklerinden oluşan gökkuşağını çıkarmaz bu düşünceye göre! Siyah, beyaz ve gri yapardı gökkuşağını!

Dine göre eşcinsellik günah ise, Tanrı homofobik mi?Yoksa imalat hatası mı eşcinseller?Yoksa heteroseksüellerin Tanrı'sı başka mı?

Eşcinseller bu ülkenin vatandaşı değil mi? Niye heteroseksüeller kadar eşit sosyal haklara sahip olmasınlar. Günah diye eşcinsellere ayrımcılık yapmak ne dine sığar, ne vicdana, ne de insan haklarına, ne de demokrasiye sığar!

AKP bütün renkleri eşcinsel rengi olarak algıladığına göre, vatandaşların trafik lambalarını tınlamamaları da bu yüzden mi acaba?

AKP'nin renk takıntısından dolayı, artık sokakta renkli giyinen her gördüğüm kişi eşcinsel mi acaba diyorum!

Tek şarkılık müzik kayıtları single'a TDK ağzıyla tekli demelerine o kadar gıcık oluyorum ki; CD'ye de tengerlek diyin o zaman!

Kadın bireylerin çok olduğu bir ailede büyüdüğüm ve de rol model alabileceğim bir erkek olmadığı için, baba sevgisinden mahrum kaldığım için, kız gibi yetiştirildiğim için, sonra tecavüze uğradığım için eşcinsel oldum ve beni tedavi ettirmedikleri için eşcinsel olarak kaldım desem buna inanacak o kadar çok insan var ki? Çünkü toplum homofobik ve eşcinselliğe hep bir bahane arıyorlar. Oysa yukarıda saydıklarımın hiçbirisine maruz kalmadım; kendimi bildim bileli eşcinselim!

Kıskanmak nedir, neden vardır bu duygu, genetiksel midir, çevresel midir, bir yetersizlik midir, paylaşmayı bilmemek midir, nedir? Hayatım boyunca ne çekememezlik yaşadım, ne hazımsızlık; hatta bu konuda duygusuz muyum acaba diye sorguladım kendimi...

Önümüzdeki sene 5. ve son Açıköğretim olarak FOTOĞRAFÇILIK okuyacağım ve noktayı koyacağım. Artık yaşlandım ve yoruluyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder