20 Mayıs 2020
Bir şeyi netleştirmek istiyorum; zannedildiği gibi hiçbir eşcinsel veya transseksüeli savunmuyor, hiçbir eşcinsel dernek veya örgütle de yan yana değilim. Ben bir eşcinsel olarak sadece eşcisnelliğin doğallığını savunuyorum. Çünkü eşcinsellik savunulabilir ama sırf bir insan eşcinsel diye de savunulamaz. Çünkü bir insanın duruşu değildir eşcinsellik, sadece cinsel yönelimidir. Yanlış bir kişiliği ve karakteri savunmak da, eşcinsel hakları mücadelesiyle bağdaşmaz. Aynı şey dernekler ve örgütler için de geçerli; eşcinsel hakları savunucusu diye, duruşunu beğenmediği bu grupların eşcisnelliği savunmasını da, beni savunmasını da istemem. Çünkü benim eşcinsellik anlayışımı lekeliyorsa onların savunuları, uzak dursunlar benden. Çünkü benim cinsel yönelimim olan eşcinselliğim, hiçbir ideolojiye alet edilemez! Ve benim eşcinselliğe bakış açım, Türkiye'deki eşcinsellerin ve oluşumların bakış açılarıyla asla örtüşmediği için, onların ayrımcılığına, ötekileştirmesine, heeteroseksüellerinkinden daha çok maruz kaldım. Ben eşcinsel haklarını savunmaya devam edeceğim ama bunu bağımsız olarak tek başıma yapacağım ve Türkiye'deki bireysel veya grupsal hiçbir mücadeleyle ilişkilendirilmek istemiyorum; uzak dursunlar benden.
21 Mayıs 2020
Düşündümde ben her 10 yılda bir yüklü miktarda para kaybına uğramışım, bu sadece bu yıla mahsus değil yani. Bu yıl yılki kayıp net olarak 20 bin. 10 yıl öncekini dolar kuruyla çarparsak gene 20 bin liraymış. 20 yıl önce ekonomik krizde de gene aynı rakam veya daha fazlası. 30 yıl öncekinin de bir eksiği yokmuştur. Bu yaşadığım günlerin katma değeri mi, yoksa yaşayacak olduğum günlerin depozitosu mu? Aptallık da diyebiliriz, paraya önem vermeyip ekonomimi doğru yönetememek de... Son kaybımın üzerinden 2 gün sonra 1 ay geçmiş olacak. Hepsi de geçti gitti diyorum ve önümüzdeki günlere bakacağız artık...
Dünyayı dörde ayırabiliriz;
1. Zararlı diye ekmek yemeyen en görgüsüz sosyete,
2. Bir gün önceki ekmeği bayat diye çöpe atan görgüsüzler,
3. Temel gıdası ekmek olan ve ekonomik olduğu için fırından, satılmayıp dağıtımdan geri dönen bir gün önceki bayat ekmekleri yarı fiyatın alanlar-benim gibi!,
4. Çöpteki ekmeğe bile razı olan, açlıktan ölenler...
Siz neresindesiniz bu dünyanın?
Sosyeteden bir kadına sormuşlardı nasıl bu kadar fit kalabiliyorsunuz diye; akşam yemeğimi yemeyip çatalımla oynuyorum, demişti
Homofobik kesime dokunan veya ruhunu okşayan eşcinsellikle ilgili bazı haberler bütün medyada yer alıyor. Eşcinsellik hastalık dediği için görevinden atılan doktor ve eşcinsellik günah diye bütün eşcinsellere dava açan kadının haberleri gibi... Yani salaklığınıza doymayın emi!
İnsanların yanlış bildiği bir şey var. Atatürk 19 Mayıs'ta Samsun'a çıktığı için, o tarih ona atfedilen sembolik bir doğum tarihtir. Gerçek doğum tarihi 21 Mayıs'tır. Biraz gerçekçi olalım lütfen.
TESADÜF OLAMAZ!
Güneş İkizler Burcunda. Güneş, 20 Mayıs'ta pratik ve analitik düşünen, meraklı İkizler burcuna geçiyor. ... Her ne kadar Venüs İkizler burcunda geri gidiyor olsa da Güneş'in İkizler burcuna geçmesi hepimize iyi gelecek.
Not; Laik ve demokrat İkizler burcu liderlerimiz demek eksik olur; İkizler burcu oldukları için laik ve demokratlar!
Atatürk, Ecevit, İnönü, ve Ekrem beyler... Türkiye'nin ışıkları!
Gerçekten mülteci olmak çok zor bir şey. Dünyada başıma en son gelmesini istediğim şeydir. Yani acımdan ölsem, vatanımda ölmek isterim, hayatım risk taşısa mücadelesini veririm... Amaaa... Denizli'deki gerçekten durumu çok zor olanlar dışındaki mültecilere Türkiye'de kalın dediğimde, İran'dan ne farkı var, Türkiye'de kalacak olsak, İran'dan çıkmazdık diyorlar. Haaa, bunların amacı kolaya kaçmak demek ki... Gazetelerdeki röportajlara bakıyouz, gerçekten çok zor durumdalar ama çevreme bakıyorum, bende çok çok daha iyi yaşıyorlar.
Dünya yansa umurlarında olmayan insanların, sanki çok duyarlılarmış gibi sırf gıcıklık olsun diye lüzumsuz lüzumsuz şikayette bulunup bazılarına engeller çıkartmak adına işgüzarlık yapmaları kadar saçma bir şey olamaz.
Ben nasıl bu hale geldim; Türkiye'deki eşcinsel derneklerin adı geçtiği zaman eşcinsel olmama rağmen irrite oluyorum!
Aylardır kullanmadığım Face sayfalarımda 2 gündür paylaşım yapamıyorum; Gerekçe Türk standartlarına aykırı oluşu. Müzik veya hayvan haklarına veya hayata dair hakaretsiz-küfürsüz düz paylaşımların nesi Türk standartlarına aykırı? Eğer paylaşımlarımda bir kusur varsa, müzik veya spor paylaştığım yan sayfalarıma değil, orjinal sayfama engel koyun. Çünkü düşüncelerimi adıma olan sayfadan paylaşıyorum... Daha önce de benzer sorunla karşılaşmıştım ve mesaj yazdıktan sonra düzelmişti. Şimdilik ses seda yok bu sefer...
Hayatta şunu öğrendim; Kapasitesi dar insanları etrafınızda bulundurmayın; hazımsızlıktan, arkanızdan sizi vurmaya çalışırlar!
Ahaha..! Türbanlı İkizler burcu bir kadın, Atatürk'ün İkizler burcu olduğunu öğrendikten sonra, kendi burcundan iğrenmiş!
İkizler burcu sayfasında sürtüşme var. Atatürk, Ecevit, İnönü, ve İmamoğlu'nun İkizler burcu olduklarını paylaştıktan sonra, laikler bundan gurur duyuyor, muhafazakarlar iğreniyor! Muhafazakarların açıklamaları; Türbanlı İkizler'den biri, bunların İkizler burcu olduğunu öğrendikten sonra "kendi burcumdan iğrendim" demiş. Bir başka muhafazakar "aynen" demiş. Diğeri "yeniden doğma şansım var mı?" demiş. Bir tanesi İkizler burcu siyasilerine "basiretsizler" demiş. Başka bir türbanlı kadın, "ne kadar sapma bir tespit olmuş" demiş. Gene muhafazakarın biri, "bir şey söylerdim ama neyse" demiş. Sakallının biri "sıçmışlar" demiş. Muhafazakarın bir tanesi, "Bunlara gülesim var" demiş. Bir "tanesi tırt" demiş.
22 mayıs 2020
Hande Erçel gibi bazı güzellerimizin fiziklerinin abartıldığı, her 3 adımda bir böyle güzellerle karşılaşılabileceği Twitter'da konu başlığı olmuş. Güzellik sadece fizikten mi ibarettir; sen o fiziği akıllıca kullanamazsan bir işe yaramaz. Demek ki güzel olan akıl ve mantık, zeka... Demek ki her 3 adımda karşılaşılan fiziksel güzellikler, güzellik değilmiş! Eğer güzellik fizikten ibaret olsaydı, her güzellik yarışmasından çıkan belli yerlere gelirdi. Belli yere gelenler, fiziğini aklına basamak edenler. Aklın yoksa, aptal sarışınlık veya esmerlik bir yere kadar!
23 Mayıs 2020
Herkes kendi hikayesini yazar ve herkesin hayatı kendi çapında romandır. Okuduğumuz romanlar edebiyattır, süslüdür; oysa kelimelere dökülmemiş gerçek hayatlar romanın hasıdır. Yazar mıyım hayatımı; ahlakçılığınız depreşir; o yüzden boşverin!
Yaşam konusunda özgüvensiz insanları sevmiyorum. Açıkça söyleyeyim; gizli eşcinselleri sevmiyorum.1. Gündelik hayatta heteroseksüel rolü oynuyor, arka planda eşcinsel. 2. Sosyal medya hesaplarında kendisine dair ne bir görsel, ne bir bilgi var, sonra sana merhaba diyor.
O kadar korkaksın, yaşama kardeşim o zaman eşcisnelliğini. Ben heteroseksist dünyanın homofobisini, nefretini, şiddetini, ayrımcılığını çekeceğim, sonra sen gizli saklı kolaya konacaksın öyle mi; almıyorum selamını; hadi naş naş!
Seni sen olarak kabul etmiyorlarsa, kabul etmesinler o zaman; bari onurunla öteki olarak yaşarsın dimdik!
Dürüstlük nedir biliyor musunuz; doğduğunuz gibi olmak, topluma inat kendin olarak yaşamaktır! Kendine ait tek bir şeyden bile ödün vermek, kendine saygısızlıktır! Öğrenmedim bu toplumu, inadına ezber bozdum; yaşasın cinsiyetsiz dünya, yaşasın içinden geldiği gibi şahsına münhasır heteroseksist dünyaya özenilmeden yaşamak! SİZ GERÇEKTEN İÇİNİZDEN GELDİĞİ GİBİ Mİ YAŞIYORSUNUZ, YOKSA YAMALI HAYATLAR MI YAŞIYORSUNUZ?
Bugün hem Şeker bayramı, hem de karantina olduğu için kedilerimin artık sınırsızca özgür olduğu bir gün olduğu için de en büyük bayram. 20 küsur kedimin hepsi bugün özgür. Yavruları olan 3 anne biraz dolaştıktan sonra yavrularının başındalar tabi. Lilly sessizlikten istifade, sürekli yavrularına evden salam taşıyor. Çünkü o artık evde çok kedi var diye 2 senedir yavrularını dışarıya yapıyor. Nohut tanem fazla uzaklaşmıyor nedense. Hani şu şey bakışlı gri olan... Herkesin Sugar Bayramı veri kongruleyşın!
İnsan yaşamı inişli çıkışlıdır ama gene de olumsuz şeyler gelince başımıza, çok üzülürüz. Neden deriz, neden; kime ne yaptım ben; aslında ne yaparsa, insan kendisi yapıyor kendisine; Hayatını iyi yönetemezse, bir de sisteme uyum sağlayamayıp "cingöz" olamıyorsa, hayat gerçekleştiriyor kendisini, öğütülebiliyorsun. Tam 4 defa sistemin kurbanı oldum rakamsal anlamda boyumu aşan. Herhalde artık bundan sonra daha mütevazi yaşayacağım için, sisteme karşı izolasyon beni otomatik olarak kotuyacaktır diye düşünüyorum. Son bir ay içersinde yaşadığım olayların üzerine artık bir sünger çekip, kendi hayatımın yeni reenkasyonuna başlamak istiyorum. Uzatmadan, zor zamanlarımda maddi manevi yanımda bulunan tüm gerçek insanlara çok teşekkür etmek istiyorum. Son yaşadığım acı tecrübe, o kadar da kötü biri olmadığımı gösterdi insanların bana destek olmalarından anladığım kadarıyla; EN AZINDAN VİCDAN GÖSTERİLEBİLECEK BİRİYMİŞİM. Gerçekten bu çok tatlı bir şey. En güzel artısı bu oldu yaşadığımın olayın; o kadar da yalnız değilmişim, o kadar da sevilmeyen biri değilmişim. Ben zaten hiçbir zaman vıcık vıcık sevgi adamı olmadım ki, sevmenin-sevilmenin de bir duruşu olmalı samimiyetini yitirmemesi adına. Her neyse geçti gitti artık. Önümüze bakacağız. Herkese iyi bayramlar diliyorum.
Çok daha atılımcı bir insan olabilirdim, potansiyelimi değerlendirebilirdim beni tatmin edecek şekilde ama çok hassas bir yapım da olduğu için hayata küsmemek adına hep çekingen davrandım sisteme karşı mücadelemde özellikle. Bu anlamda, yani yapmak istediklerim konusunda denemelerim oldu ama hep bir kötekle karşılaşınca ne bu konuda girişken ne de çok üretici olabildim ürettiklerim de bana özel kaldı. Kısıtlı özgürlükle yaptıklarımı bile gün yüzüne çıkarsam, belki beni sivriltebilir ama ben sistemin psikolojimi darma dağın etmesini istemiyorum. Hiç ülkemi teretmeyi düşünmedim ama sanatsal anlamda kendimi tatmin etmek için, ne bileyim belki birkaç yıl veya üç beş yıl sonra, daha özgür coğrafyalara uzamam söz konusu olabilir.. Gerçekten gizli ürettiklerimle ahlakçılığa isyan babında bir şeyler sergilemeyi isterdim...
Ben sanatçı değilim, çünkü bunun için üretmek gerekir; ÜRETEMEDİM; bu ülkede sanatçılık mümkün mü? Sanatçı ruhluyum diyelim!
Aaaa, bayram bugün değilmiş. Kedilerin dünyasında yaşayınca, oluyor böyle karışıklıklar...
Ekrem İmamoğlu eşcinsel hakları insan hakları diyor, yobazlar eşcinsellik günah diyor; Günahsa günah, ne yapalım; ölelim mi?
Başarılı olmak gerçekten eleştiri oklarına sebep oluyor. Yavuz Hakan Tok Zeynep Bastık'ı eleştirmiş de...
Ben Hakan Tok'un Sezen Aksu, Nükhet Duru veya Nilüfer üzerinden Zeynep Bastık'ı eleştirmesini doğru bulmuyorum. Çünkü o zamanın müzik koşulları öyleymiş. Birkaç star üzerine oynanıyor, belli besteci ve söz yazarları sanki onlara hizmet ediyorlarmış gibi. Zeynep Bastık o dönemin bir şarkıcısı olsaydı, hiç kuşkusuz Aşkın Nur Yengi gibi üzerine oynanacak bir şarkıcı olurdu. ZEYNEP BASTIK'I BIRAKIN, GÜNÜMÜZDE KAÇ KİŞİ STÜDYO KAYDINI CD ÜZERİNE BASTIRIP DA PİYASAYA SÜRÜYOR Kİ, KAÇ KİŞİ ALBÜM YAPIYOR Kİ? Buna Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Nlüfer veya Nükhet Duru, Zerrin Özer dahil... Zeynep Bastık'ı dikografisi üzerinden eleştirmeden önce günümüz müzik koşullarının yediği sanatçılarımıza bakmak gerekiyor. Sertab Erener, Candan Erçetin, Nil Karaibrahimgil neden albüm yapmayı bırakmışlar, olaya oradan bakmak gerekiyor. Nilüfer neden bundan sonra albüm yapmayacağını açıkladı, keza Nil karaibrahimgil..; Zeynep Bastık'a sıfır şarkılarla proje yapacak müzik şirketi var mıymış da, Zeynep Bastık bunlara ukalalık yapmış? Artık birbirini tekrar etmeyen beste bile yok. Zamanla her şey gibi müzik de olumlu olumsuz değişimden payını alıyor. Ben karışmam Zeynep Bastık'ın işin ticari boyutunda söylediklerinde samimi olup olmadığına; güzel ve samimi şarkı söylüyor mu, diğerlerine fark atıyormu; hem de burun kıvırılan akustik versiyorlarla; BENCE STARDIR! Çünkü günümüz starları cover ve dijital! Mesela Nükhet Duru'nun "Kazandım" şarkısına öyle güzel bir yorum katmış ki; sevimliliğiyle falan değil, bu kız gerçekten şarkıcılığıyla seviliyor. Albüm satışları durduğu için basılı albüm artık tarih olacak yakın bir gelecekte; Zeynep Bastık da günümüz müzik koşullarının iyi bir şarkıcısı, yorumcusudur. Kendisini tanımam etmem ve gerçekten hiçbir tanıtımına denk gelmeden tesadüfen tanıdım ve şarkılarını severek dünliyorum...
24 Mayıs 2020
Bayram sabahı bizim için mutluluk vericiydi. Fırıl kedimin kaç gündür mızmızlanan oğlu sıçıp rahatlamıştı mis gibi, cennet gibi!
Doğu ülkelerinin Batı'yı eşcinsellik üzerinden vurmaya çalışması, kendi beceriksizliklerini ve cahilliklerini örtme çabasıdır!
Erbakan vakt-i zamanında "Erkek erkeğe evlenen adamlardan hayır mı gelir?" demiş; Hollanda'yı elbette tercih ederim!
Batı'yı eleştiren Doğu ülkeleri ile Batı ülkeleri arasında medeniyet açısından bin ışık yılı zaman farkı vardır!
Yobazlar bir yayınevinin eşcinselliği anlatan bir çizgi romanını engelletmişler.Eşcinseller her gün çatır çatır..; onu ne yapcksnz
Homofobi akılsızlıktır. Çünkü cinsellik bastırılamaz; kiminle ne şekilde seks yapılacağını da ne tanrı bilir, ne de yasalar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder