Müzik piyasası çok değişti. Ben bir dinleyici olarak görünen yüzünden bahsedeceğim, arka planını bilemem çünkü. Yıl 2020... Artık bazı sanatçılarınki dışında CD üzerine albüm basılmıyor. Bir kaç yıldır yapılan albümler, şarkılar sadece Youtube video sitesi üzerinden yayınlanıyor. Bir de dijital platformlarda tabi. Dijital platformlarda ne kadar albüm veya şarkı satışı gerçekleşiyor bilmiyorum ama Youtube'da tıklanma üzerinden gelir sağlıyor albüm ve şarkılar ve de şirketler. Çünkü otomatik olarak reklamlar devreye giriyor orada da. Bir albüm çıkar çıkmaz Youtube'a yükleniyor. Çünkü artık önce reel olarak satılsın diye bir durum yok; çünkü reel olarak kimse albüm almıyor sanırım kolleksiyonerler dışında. Gelecekte kolleksiyonerler de düşünülmeyecektir bence. Çünkü bir şeyin ticareti yapılmıyorsa, üretimi de kalmıyor. Mesela plak dönemi bittikten sonra, plak basan firmalar da kalmamış ki, günümüzde plaklar nostalji mahiyetinde tekrar piyasa yapmaya başlayınca, yurt dışında bastırılmaya başladı. Batı'da hala CD'ler plaklardan çok satıyor ama oralarda plak satışları epeyce artmış, bizde ise bilindik zincir marketin müzik reyonunda CD reyonu önce kaldırıldı, sonra son çıkan albümlerin satışa sunulduğu tek bir reyon olşturuldu. Plaklara ise epeyce reyon açıldı. Dolayısıyla envai çeşir pikap satışı da yapılıyor. Mesela CD çalar veya teyp diye bir şey yok artık.
Müzikteki bu değişimi gerçekleştiren elbette Youtube video kanalı oldu. Çünkü artık müzik yapmak isteyen herkes kendi imkanlarıyla müzik yapıp geniş kitlelere ulaşabiliyor. Bu durumun kötü tarafı, ipini koparanın şarkıcı kesilip kaliteyi yerlerde süründürmesi. Güzel tarafıysa, ulaşmamızın mümkünatı olmayan şarkılar ve video kliplere bile youtube sayesinde ulaşabiliyoruz. Bir şarkının ne kadar tutulup tutulmadığını da artık o klibin ne kadar tıklandığından anlıyoruz. Dünyada 7-8 milyar tıklanan klipler var, bizde ise Aleyna Tilki iki şarkısıyla 500'er milyon civarında tıklanarak rekoru elinde buluınduruyor. Bir de Gülşen'in "Bangır Bangır" şarkısı 300 küsur milyon...
Müziğe Batı'da da, bizde de rap hakim oldu. Batı'da özellikle listelerde zirve yapan ve Youtube'da en çok tıklananlar Latin rap şarkıları. Bizde de öyle. İsimsiz insanlar çıkıp rap yaparak 100 milyon barajını aşacak kadar tıklanıyorlar. Kore Pop'un dünyada altın çağını yaşadığını da es geçemeyiz. Ülkemizde müzik dergileri miyadını tamamladı ama Kore Pop dergileri var; bir keresinde 15 çeşit saymıştım.
90'ların starları bile artık albüm yapmıyor Candan Erçetin, Sertab Erener gibi... Tüm zamanların starı Nilüfer müziğe küstü son iki albümü satmadığı için ve albüm yapmama kararı aldı. Sezen Aksu şarkılarını önce Youtube'da yayınlayıp, sonra CD'de topladı. Ajda Pekkan'ın albümü ise 15 senedir çıkamadı bir türlü! Nil Karaibrahimgil artık albüm yapmayacağını yıllar yıllar önce söylemişti; demek ki geleceği önceden görmüş. Albüm çıkartılmadığı gibi başta da dediğim gibi çıkartanların da çok nadirininki basılıyor CD üzerine.
80'lerle biten single-45'lik devri, son yıllarda single şarkı şeklinde tekrar moda oldu. Çünkü bir şarkı yapan Youtube'a koyuyor hemen. Çünkü tüketim çağında artık öyle eskisi gibi ardarda aynı şarkıcıdan 10-15 şarkı dinleme devri bitti.
Bir de düet abüm modası ve bir sanatçı için yapılan proje albüm devri başladı son 5 yıldır falan. Çünkü Orhan Gencebay örneğinde olduğu gibi çok sevilen bir sanatçının şarkılarının popüler şarkıcılar tarafından yeni düzenlemelerle güncellenmesi, günümüz dinleyicileri tarafından ilgi görüyor. Düet formatını sanırım Nülüfer, Erol Evgin ve Nükhet Duru'da gördük. Nilüfer ve Erol Evgin'inkiler epeyce tuttu ama Nükhet Duru gene şahsına münhasır olarak nerede marjinal sanatçılar varsa, onlarla düet yaparak farkını ortaya koydu.
Proje albüm formatının bir diğeriyse, DJ'lerin şarkılarını popüler sanatçılara söyletmesiydi. Aleyna Tilki de bu ürünün bir patlamasıydı.
Youtube'da en göze batan şey ise, yeni çıkan sanatçılarn, ama rap'çiler gibi eften püften kişilerden bahsetmiyorum, ciddi anlamda kaliteli şarkılar söyleyen sanatçıların cover şarkılarla milyonlarca tıklanarak Youtube üzerinden şöhreti yakalamalarıydı. Zeynep Bastık, Melek Mosso, Azerbaycanlı olup Türkçe şarkılarla Türkiye'de patlayan Nahide Babaşlı gibi... 2020'ye gelinince son yıllarda popta zirveyi ele geçiren ise, Mabel Matiz oldu.
Müzikte beni kişisel olarak mutlu eden şey ise Hakan Eren'in Ossi Müzik bünyesinden, 70'ler, 80'ler ve 90'lar sanatçılarının eski albümlerini temiz kayıtlarla CD veya plak üzerinde piyasaya sunması veya o yılların sanatçılarına yeni projeler hazırlaması. O yıllardaki çok sevdiğimiz sanatçıların hiç video görüntüsü olmayan şarkılarına, sanatçıların şu anki halleriyle yeni klipler çektirmesi ise sanatçılarımıza saygı niteliğinde çok değerli benim için. Attila Atasoy, Funda, Yeşim, Bilgen Bengü... Hakan Eren'in bütün olumsuzluklara rağmen sanatçılarımıza stüdyo albümleri yaparak, onları sahne aracılığıyla dinleyicilerle buluşturarak müziğmizi ayakta tutmaya çalışması ise çok büyük bir cesaret işi ve alkışlanası...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder