Koronavirüs gibi evrensel bazdaki her toplumsa olayın zararları gibi, ondan çıkartılacak dersler de bir o kadar önemlidir. Ne öğretti bu salgın olayı bize? Bir kere önceki salgınların etkisi daha fazla olmuş olabilir; çünkü o dönemlerde iletişim çağında değildik ve sağlıklı ölçümler yapılmadığı için çok doğru ve sağlıklı verilerin olduğuna inanmıyorum. Ayrıca teknolojiyle beraber sağlık sistemindeki ilerlemeye rağmen bir virüsün bu kadar etkili olabilmesi, önceki salgınları gölgede bırakıyor. Çünkü eğer 2020 yılında olmasaydık, bu salgının etkisi çok daha büyük olabilirdi. Çünkü insanlar salgının ilk çıktığı zaman ve yere göre gecikmeli de olsa iletişim çağında olmamızın avantajıyla önlemini almış olabilir. Ayrıca ben sanmıyorum ki Avrupa ve Amerika daha duyarsız olduğu için, doğu ülkelerinden daha fazla etkilenmiş olsun salgından. Bu aynı İran'ın bizde eşcinsel yok demesi gibi, doğu toplumlarının verileri gizlemesiyle alakalı. Düşünün ki koskoca Çin'den çıkan virüsün etkileri, İtalya'nın yanında solda sıfır kalıyor; bu olacak iş mi? Türkiye'nin de önlem ve şefaflık açısından gene ortalarda bir yerde olduğuna şahit olduk. Ama gene de her şeye rağmen toplumumuzun o kadar da bilinçsiz ve duyarsız olmadığını gördük.
Ama bu virüs olayının en sevindirici tarafı şu idi. Gerçi bazı yobazlar gene saçmalamaya devam etti. Hem ülkemizde, hem de yutdışında virüs'ün eşcinselliğe karşı Tanrı'nın bir cezası olduğunu iddia eden yobazlar hiç de az değildi. Bilimin canla başla çalıştığı bu kadar göz önündeyken, hala dogmatik insanların çözümü yukarıya havale etmelerine şaşırdık mı, hayır. Çünkü inanıyorum ki bu kafaların değişmesi kıyamet anında bile mümkün olmayacaktır. Ama gene de insanların hurafeye bağımlılığını bir nebze olsun azaltmış olabilir yaşadığımız bu son olay. Çünkü savsaklayanların sonunun nasıl olduğunu, sağlık olayının şakaya gelmeyeceğini, hafife alınmayacağını küt diye anladık! Ama gene de her şeye rağmen her şey allahtan gelir, çaresi de Allah'tadır diyenler yok muydu; VARDI ELBETTE! Bundan da bir ders çıkarmamız gerekiyor. Bu tür insanlara prim vermememiz gerekiyor. Çünkü bunlar virüsten de tehlikeli. Çünkü virüse karşı önlem alırsan, virüsten kurtulabilirsin ama radikal dogmatizme karşı önlem almazsan, bu tarz insanların düşüncelerine esir olursan, engelleriyle mücadele etmezsen virüs gibi olaylara çok çabuk altolursun. Ülkemizde virüsün etkilerine karşı okullar bile kapanırken, bazı vatandaşlarımızın camilerin kapatılmasına karşı çıkması, camideki meleklerin bizi virüse karşı koruyacak olmasına inanılması, gizli gizli de olsa Cuma namazı falan kılınması, sonra haftada bir sembolik olarak virüs gitmesi için Cuma namazının kılınacak olması falan akıllara ziyandı.
Aslında virüsün toplumsal etkilerini her noktadan ele alabiliriz; çünkü etkisinin olmadığı bir alan yok. En başta ekonomi durdu... Artık ne kadar küreselleştiğimizi ve aynı anda nasıl bütün dünyanın yönetilebildiğini de gördük. İnternetin ve internetteki sosyal medyanın artık en güçlü iletişim aracı olduğunu gördük. İletişim çağında artık şeffaflığın kaçınılmaz olduğunu da gördük... Bütün bunlar gelceğimizi de şekillendirecektir. Sanki bir test gibiydi bu virüs olayı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder