31 Mart 2020 Salı

29 Mart 2020 facebook notlarım

Kaç kişi seni seviyor testi ile karşılaştım. Sevilmek elbette güzel ama bence en önemlisi kişilik haklarımıza saygı duyulması. Çünkü herkesin hayata bakış açısı farklı ve sevgi anlayışı da bu doğrultuda. Kimisi şekilci, kimisi çıkarcı, kimisi falan feşteman. Dolayısıyla da insanlar işlerine geleni sever. O yüzden sevilir veya sevilmez oluşumuu başkalarının sevip sevmemesiyle ölçmeye kalkmayalım. Bence kendimizi bilelim, hatalarımızı azaltmaya çalışalım ve kendimizle barışık olalım. Bir de hayat gayemiz ve bir meşgalemiz olursa, zaten yaşamaya odaklandığımız için, başkalarının bizimle ilgili ne düşünüp düşünmediği, bize bizimle ilgili düşüncelerini aksettirmedikleri sürece, çok kafamızı meşgul eden bir durum olmaz. Ama sonuçta insanız ve birilerinin çıkarlarına ters düşünce, aleyhimizde "sevilmiyorsun, küçük görülüyorsun, şusun, busun" gibi olumsuz değerlendirmelerle karşılaşınca, insan ister istemez "ben gerçekten nasıl biriyim" diye kendini yeniden sorgulamaya başlıyor. Hani kendinden emin de olsan, sana dair söylemlerle karşılaşınca üzülebiliyorsun. Çok büyük ihtimal de "sevilmiyorsun, nefret ediliyorsun" ithamları hazımsızlık sonucu sadece moralimizi bozmak için bir saldırı. Ne yapmalıyız bu aşamada; aynaya bakıp, uzun zamandır ihmal ettiğimiz karakterimize dair defolarımız varsa onları düzeltmeye çalışmak ve bu tür negatif insanları hayatımızdan çıkartarak yolumuz devam etmek.

Aslında 2013 yılında emekli olacaktım. EYT'li olduğum için geriye saya saya 6 ayım kaldı! Hayat çok pahalı ama hiç yoktan iyidir!

Kasım ayında 300 günüm var diyordum, emekliliğime 180 günüm kaldı. Yıl 2020, hala geçim derdini konuşuyoruz!

NASIL YOBAZ BİR TOPLUMA DÖNÜŞTÜK?

Vip namaz, meleklerin Korona'dan koruduğuna inananlar, Koronayı Tanrı'ya bağlayıp eşcinseller gibilere ceza olarak verildiğini söyleyenler, Korona'nın çaresinin de Tanrı'nın izniyle mümkün olacağını iddia edip ve dini duyguları şaha kalkıp din fırsatçılığı yapanlar... Seyrediyorum şöyle... Algılamaya çalışıyorum Türkiye'deki durumu; 50 yıllık hayatımda, çocukluğumda, 20'li yaşlarımda daha modern, medeni ve bilimsel iken, nasıl yobaz ve cahil bir topluma dönüştük. Zaten öyleydik de, muhafazakar iktidar bunun turnusol kağıdı mı oldu? Aynen öyle! Bakınız yaşadığımız hayatın gerçeklerini dile getiremez hale geldik. Bu ne demektir biliyor musunuz; dürüst olmayan bir sistem üzerinden idare ediliyoruz şu anda. Gerçekler ortaya çıksa, 11 şiddetinde deprem gibi yerle bir olacağız!

Türkiye'de devletin 54 bin okuluna karşılık, 90 bin camisi varmış. Durum böyle olunca Korona'nın bilimsel değil de hurafelerle çözülmeye çalışılması şaşırtmamalı değil mi? Minarelerden her akşam hocalar Allahım bizi Korona'dan koru diye boşuna hutbe okunmuyor. ama hastalanınca da hastaneye gitmeyelim denmiyor. Yanlış anlamayın, kimsenin inancına bir şey demiyorum, ne haddime; ama hayatın gerçeklerine, bilimsel doğurlarla değil de inanç sistemi üzerinden yaklaşmak, işimizi daha da zorlaştırmaz mı?Aslında böyle konumdaki bir ülkede ne söylesen boş; çünkü değiştiremezsin kafaları...

Virüs için gerekli önlemleri almak yerine isanların imamsız cenazelerinin kaldırımasına üzülmelerine ne demeli peki?

Bazıları karanlığa bakar nefret yüklüdür, bazıları geleceğe bakar yeniliklere açıktır. Atatürk gelecek demek, dogmatizm gericilik!

Atatürk'ü sevmeyenler, hayatla ve kendisiyle barışık olmayan, psikolojik problemi olan kapasitesiz insanlardır; çünkü Atatürk'ün "ışığı" onlara fazla gelir. Atatürk salt bir lider değildir; eşitlik, özgürlük, demokrasi, bilim, gelecek... demektir. ATATÜRK; İNSAN GİBİ, İNSANCA YAŞAMA TEMİNATIMIZDIR!

Hayatta tek kutsalım Atatürk'tür. Çünkü ben gerçekçi bir bireyim!

Şundan o kadar eminimki, son 10 yılda en çok gerileyen ülkeler sıralamsında Türkiye'yi sonuncu yapanlar, gün gelecek adalet önünde hesap vereceklerdir.

Hani bir insana bakarsınız ve içiniz titrer, duygulanırsınız ya; ben hayatta bunu Atatürk dışında hiç kimsede hissetmedim!

Atatürk'e laf söyleyenleri psikolojik testten geçirecek olsanız, kalıbımı basarım ki % 100 ruh hastası çıkar!

Kadınlara eşitlik ve özgürlük veren Atatürk'e düşman olanlar, heteroseksist ve dogmatiktirler; yani kapasitesiz, dolayısıyla cahil

Siz hiç hayatınızda bilime inanan ve dogmatik olmayan bir Atatürk düşmanı gördünüz mü; Hepsi yobaz ve cahil kesim!

Atatürk olmasaydı, en geri doğu toplumu olurduk. Zaten bunu istiyorlar ve bu yolda ilerliyoruz.

Ölümün şakası mı olur? Dünya virüsten kırılırken okullar kapatılıyor ama bazı kişiler için cami açılıyor! Güya melekler yıkarmış!

Ne mutlu bana ki, Atam, Mustafa Kemal Atatürk; Bu ülkede yaşayabilmek için tek inancım ve tek güvencem!

Atatürk'e bakıyorum, huzur buluyorum. Sonra sakallı cübbeli adamlar aklıma gelince korkuyorum; çünkü virüs öldürmez ama bunlar öldürür insanı!

Yaa şu adamı falan dinliyor insanlar. Bu adam bilimsel bilgi mi veriyor, topluma katkı sağlayacak bir düşüncesi mi var; neden susturmuyorlar bunu; çünkü toplumsal ve iktidarsal bir durum. Bu adamı hayatınızdan çıkarsanız, hiçbir şey eksilmediği gibi, doğru yola-ışığa-bilime yönelme şansınız var. Can sıkıntınızdan dolayı günde 1 sayfa kitap okusanız, inanın hayata bakış açınız değişir, hatta bırakın Türkiye'yi, dünyayı bile kurtarırsınız. Sevgi, saygı gibi erdemli davranışları, dogmatik insanların fetvaları olmadan da edinebilirsiniz!

Ben dogmatik insanların güzelliğe dair fetvalarından bin kat daha iyisini biliyorum. Zaman kaybından başka bir şey değil. Ayrıca dogmatik insanlar nefret saçıyorlar etrfa mikrop gibi, ayrımcılık yapıyorlar, kulu kölesi yapamayacakları lanetliyorlar... Yaa bu dogmatik insanlar yoksullara yardım edin derlerken, kendileri varsıllık içinde yüzüp insanların gözlerinin içine baka baka yalan söylüyorlar. Mesela dogmatikin biri çıkıyor prof. başlığı altında, sakızın orucu bozup bozmadığına cevap vererek milyonları götürüyor. İnsnalar da ne hikmetse, sakızın orucu bozup bozmadığını öğrenemediler gittiler. Öğrenselerdi milyonluk bir soru olmazdı zaten bu soru!

SAKIZ ÇİĞNEMEK ORUCU BOZAR MI?
Ramazan ayının milyonluk sorusu, ben bildi bileli, sakızın orucu bozup bozmadığıdır. Sanırım kimse bilmiyor ki veya çok cevaplı bir soru ki, insanlar bunu öğrenemediler gitti ve her yıl soruyorlar, her imam gördüklerinde soruyorlar ve milyonlarca lirayı her sene bir TV'de program yapan hoca götürüyor.

Yeni Akit gazetesi yazarı Yavuz Bahadıroğlu isimli yobaz şahıs Atatürk'ten rahatsız oluyor ve Atatürk'ü sevmenin-övmenin hesabının sorulmasını istiyor. NEREDE HÜKÜMET? HESAP SORULMASI GEREKEN KİM?

Şu anda laiklik düşmanı olan yobazlar, eğer tekrar laik bir ülke olursak, laikliğe yalakalık yapmazlarsa namerdim!

Atatürk'e laf söyledikleri zaman, özgürlüğüme laf söylenmiş hissettiğim için, bütün cinlerim başıma toplanıyor!

Fatih Terim Korona oldu diye her gün gündem başlığı oluyor ama Zülfü Livaneli'den bahseden yok; Türkiye gerçeği!

Haftanın bozuk plağı: Iraklı Şii lider Mukteda Sadr: Koronavirüs eşcinsel evlilikler yüzünden yayıldı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder