Bugünüm de huzur içinde geçecek; çünkü kedilerim(26 kedi) günlük gezintilerini yapıp sağ salim eve döndüler!
Bugün sokak kedilerinin mamasını dağıtmaya çıktınız mı diyeceğim ama önce bunu düşünen var mı diye bakmak gerekiyor olaya değil mi
Sokak kedilerinin kaplarını her gün atıyor mahalle sakinleri. Bugün su kaplarını bile atmışlar. Corona, I love you!
Yanlış anlaşılmasın da, Corona için uyarıda bulunanlar, gerçekten insanların bu uyarıyı hak ettiğine inanıyor mu?
Ben hayvanları sevmeyen insanlık alemini düşünmeyi bırakalı çooook oldu!
Develer suyumuzu tüketiyor diye insanlar tarafından öldürülürken, pis diye kedilerin su ve mama kapları atılırken... Corona, what!
Bu gün Corona için bir kez daha ÜZÜLMEDİM sokak kedilerinin mama ve su kaplarını insanlar çöpe attıkları için! Ben mi vicdansızım?
İnsanlara acımayan vicdansız(!) Halil'i nankör(!) kediler çok seviyormuş! SEEE-Vİİİİ-YOOOR(Burası melodik!)!
Bu hafta bir kez daha homofobiye maruz kaldım. Anlayacağınız dilden konuşayım; eşcinsel olduğum için nefrete hedef gösterildim; aşağılandım, küfür yedim, hakaretlere maruz kaldım, tehdit edildim. SIRF EŞCİNSEL OLDUĞUM İÇİN. Eşcinsel olmasaydım bunlar olmayacak, hatta saygı duyulacaktım. İYİ Kİ DE EŞCİNSELİM Kİ, İNSANLARIN SEVİYESİNİ GÖREBİLİYORUM. İyiki de eşcinselim ki, diğerleriyle yanyana değilim. Ben artık o bildiğiniz anlamdaki insanlığın bir parçası olmadığımı hissedeli 30 sene oldu. Hepinize geçmiş olsun!
Bana hakaret edenlerin, homofobik davrananların tüm yazılı ve görsel belgelerini saklıyorum; adaletsiz dünyada bir işe mi yarayacak; HAYIR! Ama en azından soranlara ispat edebileceğim bir kanıtım var. Çünkü insan mağdur edilince canı bir kez yanıyor ama inanılmayınca bin kez!
Eşcinsel arkadaşlara tavsiyem, heteroseksist dünya için çok kendiniz paralamayın! İnsanlık hakettiğini yaşıyor bence!
Corona için alarm veren dünya, hayvanlar için vicdana gelmeyi düşünüyor mu acaba?
Bu benim Nohut oğlum. Anneleri kaybolduğunda, yani eve dönmediğinde taş çatlasın 2 aylık falandılar diğer 4 kardeşleriyle. Bir kardeşleri hayata tutunamadı ama diğer dördü öyle oburdular ki... Kısa sürede kuru mamaya adapte oldular, bir de yaş mamaya dadanınca iyice oburlaştılar. Doymak bilmiyorlardı, sürekli yemek yemek istiyorlardı. Ve büyüdüler artık kaybolan Çitoşki kızımın yavruları. Küçükken Nohut tanesi kadar olan bu bebek koca kedi olma yolunda ilerliyor... Bir de bu 5 kardeşin 5'i de erkek doğmuştu...
"Biz Corona yüzünden değil, insanlar yüzünden sokağa çıkamıyoruz, karantinadayız! Geçen hafta ara sokakta hız yapan bir araca kardeşlerimizden birini kurban verdik. Halil'i daha fazla üzmeye hakkımız yok!"
Ay inanmıyorum, bu da mı gelecekti başıma; Ünlü İngiliz soul sanatçısı Seal beni stalk'lamış! Valla bağlantım yok Seal'la! Bundan sonra storie'lerime kimlerin baktığına bakacağım!
Umrummmda bile değil Corona dermişim. Çünkü bugün mahallemizdeki sokak kedileirnin kaplarını atmış insanlar... Kedileri düşünmeyene saygı duyamam.
İnsanlar eşcinselleri ve kedileri düşünsün, ben de Corona'ya göre hesap yaparım. Kedileri düşünmeyenlere tınnnn! Ses geldi mi?
Şu bir gerçek; Ahlakçılar, ahlakçılık ve dindarlığı kendi ahlaksızlıklarına paravan yapıyorlar!
Tabiki de Corona'ya olan duyarsızlığım, insanların hayvanlara duyarsızlığına karşı kıssasa kıssas ironik bir tepki!
RÜYALAR İNSALARIN HAYATLARININ BİR AYNASIDIR!
Ben rüyalarla ilgili geçmişte düşüncelerimi paylaştım bloğumda falan sanırsam. Geçenlerde gördüğüm bir rüya dolayısıyla gene paylaşacaktım. Sonra ihmal ettim. Akabinde bir arkadaşım beni rüyasında görmüş... Bisikletle onun evinin yakınından geçerken, ona uğramışım(Başka bir şekşlde de görebilir mi insnalar rüyalarında beni bilmiyorum.). Kendi gördüğüm rüyada da komşularımız, bahçeleirne giren kedilerimi taşlıyordu. Başka zamanlarda da elşmde fotoğraf makinesiyle ya bulutların pşinde koşuyorum güzel görüntü yakalamak için, ya da geçmişte çıkan TV'7 dergisi falan yeniden basılmıl olduğu için mutlu olduğum anları görüyorum. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, rüyalar öyle bir şeylerin habercisi falan değildir bana göre. Rüyalar, insan psikolojisinin terapisidir sadece; ya yaşadıklarınıza dair bir öfke boşaltımı, yarım kalan bir şeyi tamamlama veya insanın gerçekleştirmek istedikleridir, hayalleridir, kısaca yaşadıklarınızın veya yaşayacaklarınızın bir uzantısıdır işte. Ben rüyalarımda ya kedileri görüyorum, ya da sanatçıları...Ya da elimde fotoğraf makinesiyle ya bulutların peşinde koşuyorum güzel görüntü yakalamak için, ya da geçmişte çıkan TV'7 dergisi falan yeniden basılmış olduğu için mutlu olduğum anları görüyorum. Veya yaşadığım kötü şeylerin uzantısı olarak kabuslar. Hep birilerinden kaçarım korkarak. Çünkü kimliğimden dolayı hep birileri arkamdan vurmuştur. Mesela ben hiç şiddet uygulayamam ya; yakın zamanda gördüğüm bir rüyada bana zarar veren kişiye vuracak oluyorum ama vuramıyoırum, yani düşmanımın bile canını acıtamıyorum. İnsanlığa karşı öfkeli sözler boşaltıyorum ya; bu yaşadığım acıların kimseye zarar vermeden boşaltımından başka bir şey değil. Eğer onu da yapmazsam kafayı yerim. Ve böyle biri olmama rağmen, insanların bana güç yeterliliği yapması, canımı yakması işte en çok zoruma giden. O gördüğünüz insan kılıklı şeyler birer şeytan gibi geliyor; güveemiyorum kimseye; o yüzden bazen başlarına gelene acımıyorum işte. Benim hislerim yüzünden insanların beni vurmaya çalışmasının kabul edilecek bir tarafı yok. Biliyorum bu insanlar cahil, beyinsiz yobaz insanlar ama konuşulanı anlayabilecek kadar da bir beyinleri var. Yani bu durumu sadece cahillikle, beyinsel kapasitsizlikle açıklamak eksik kalır; bunların beyinleri kötülüğe de çalışıyor. Hani içgüdüsel durumlar vardır, bir ilkellik-gelişememişlik, özür diliyorum ama hayvanlardam özür diliyorum pislik-mikrop insanlardan değil, bir hayvanlık vardır ya kontrol edilemeyen, işte öyle bence bu tür insan denilen şeyler. Sözün özü, rüyasına bak, bir insanın kim olduğunu anla! Veya bir insanın geçmişini veya hayalleirni öğren, şakır şkır müneccim kesilebilirsin!
HAYATTA YAPMAK İSTEYİP DE GERÇEKLEŞTİREMEDİĞİM HİÇBİR ŞEY KALMADI; ÖLEBİLİRİM!
Arkadaşım bana diyor ki, Halil, fasofiso işlerle ve insnalarla uğraşacağına, potansiyelini kullanabileceğin ve kendine maddi veya konum olarak bir şeyler kazandırabilecek şeylerle uğraşsan. Evet, eğer para kazanmak isteseydim zengin olabilirdim, kariyer isteseydim bilmem, belki onu da yapardım ama ben hiç öyle şeyler istemedim ki... Çocukluğumdan beri hep gazete dergi okumak istedim, hep müzik dinlemek ve hayatım da öyle geçti... Sonra da bu sevdiğim şeyleri internet çıkınca internet üzerinden gerçekleştirmeye başladım. Çocukluğumda TV izlemek falan o kadar önemliydi ki benim için, çocukça vakit geçirmek falan değldi bu;resmen benim dünyamdı... Şimdi internetten her şeye; tüm müziklere, tüm haberlere, tüm dizi veya filmlere ulaşabilmem mümkün. Aslında ben yapmak istediklerimi, yaşamak istediklerimi, her şeyi gerçekleştirdim, gerçekleştirmeye de devam ediyorum. Çok param olsaydı da yapabileceğim tek şey, bütün müzik albümlerinin orjinal kayıtlarına sahip olmak, veya bir müzik şirketi kurup, sevdiğim seslere albüm yapmak olurdu. Çünkü benim hayatta olmak istediğim tek şey şarkıcılık olabilirdi ama sesimin oktavı da konuşmak için bile yetersiz çeyrek oktav ne yazık ki... Param olsaydı, kendim için yapabileceğim başka hiçbir şey yok. Yani ev, araba, seyahat, eğlence, hiçbirinde gözüm yok. En fazla o da müzikle ilgili olduğu için Londra'da konserlere gitmek olurdu! Onun dışında paramı hayvanlar için harcamak isterdim. Ne sıkıcı bir hayat ve hayaller diyebilirsiniz; bana göre değil. Ben sevgili bile istemiyorum; bedenimin ihtiyacı seks ise, bu anlamda onu da orospu gibi yaşadım zaten! Başkalarına göre ot gibi sayılabilecek bir hayat benim ışıltılı dünyam işte!
orona'nın en hızlı yayıldığı ülke Türkiye imiş... Herkese test yapılsın, rekor üstüne rekor kırarız. Çünkü Türkiye'de şeffaflık yok. Günlerce yok yok diye kandırdılar bizi. Test yapmayınca, elbette olmaz Corona! Oysa Denizli'de bile hastanelerde diğer polinikler acil durum dışında kapatıldı, bütün bölümler ve çalışanlar Corona'ya hizmet ediyor. Sorsan Denizli'de vaka yoktur!
Evde kalın uyarısından gına geldi. Kurallara uyarız ama sokağa çıkma yasağı olmadığına göre işlerimizi görmek için elbet çıkacağız sokağa; uyaranlar sanki çıkmıyor. Kesin artık yaa! Çok abarttınız ve can sıkıcı uyarılarınız! Ben dışarıya çıkmayan biriyim ama inanın uyarılara inat çıkasım geliyor! Bir kere dersin bunu, bin kere demenin ne alemi var ayol! Corona Çin'den yayılan bir virüs değil, bu senenin mevsimlik nezlesi gribi işte; farkı daha öldürücü olması veya daha öncekiler daha öldürücüydü ama kimin neden öldüğü bilinmiyordu! Ayol her yılki virüsleirn testi mi oluyordu daha önce. Biraz mantıklı olun artık!
Keşke Corona ile mücadele edildiği kadar cahillikle mücadele edilseydi. Adamlar Corona günlerinde bile uzaktan eğitimde türbanlı hocayla ders verip aralarda ilahi yayını yapıyorlar. Dün akşam üzeri Denizli'de hocalar cami hopalörlerinden Tanrı'ya dua ediyordu Corona için; başka şehirlerde var mıydı bilmiyorum.
Transseksüellik toplumsal cinisyetçiliğin bir uzantısı değilse, neden trans erkekler ısrarla futbol oynamak istiyor? Tamam anladık, içlerinden erkeklik geliyor da, futbolun doğuştan erkek cinsiyetiyle alakası ne? Fiziksel güç ise futbol, o zaman trans kadınların futbol oynaması gerekmez mi?
Denizli'de bir imam, imamlardan rahatsız olanların ölünce dötlerine pamuk yerine şişe tıkayacakmış. İstersen vibratör tıka geri zekalı. Ben öldükten sonra istersen... Ceset ne hissedebilir ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder