29 Mayıs facebook notlarım
Cevaplanması gereken soru; Suriyeli'lerin Türkiye'de, Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?!
Politikasına inanan-güvenen sosyal medyayı yasaklamaz. Biz gerçekleri biliyoruz zaten ve savaşa, yasaklara karşıyız!
Artık şu biline... İletişim-internet çağında vatandaş uyutulamaz, gerçekler saklanamaz... Şeffaflık zorunlu...
Yotube, facebook, twitter, instagram, whatsapp halkın medyası ve yasaklanamaz! Geri teper! Ben yasakçılara asla inanmam. Yasağın gerekçesi olmaz!
Milyonlarca Suriyeli'nin Türkiye'de, bizim Suriye'de ne işimiz var? Ben gerçekten sebebini bilmiyorum; açıklarsanız sevinirim!
Türkiye'nin politikası yanlıştır, doğrudur ayrı konu ama bu Rusya niye her yere burnunu sokuyor. Katil'in Rusya olduğu gerçeğini hiçbir şey değiştirmez!
Şehitlerimizin katili RUSYA'dır. Çok öfkeliyim Rusya'ya karşı! Bi düşmediler yaa yakamızdan; tarih boyunca ortalığı karıştırmaktan vazgeçmediler! UNUTMAYACAĞIZ BU PİSLİKLİKLERİNİ!
Gerçekten 50 yıllık hayatımda ilk defa savaştaymış gibi hissediyorum kendimi ve şehitlerimizi düşündükçe çok ağır geliyor yaşanılanlar!
Evet, sevdiklerini kaybedenlerin acısını kimse hissedemez ama askerlik yapmayan da askerliğin kutsallığını tam olarak bilemez. Ben savaş karşıtı bir insanım ama her insan vatanına hizmet etmesini bilmeli onu korumak adına. Diyeceğim o ki, askerlere verilen şehitlik mertebesi bana göre çok hafif bile kalır. Çok zordur da askerlik, yapmayan bilemez. Zorlandığım anlar çok oldu Kuzey Irak savaşı sırasında Doğu'da yaptığım askerlik döneminde. Hayata küstüğüm, gücümün tükendiği anlar... Ama şimdi geriye dönüp baktığımda, iyiki de askerliğin ne demek olduğunu öğrenmişim diyorum. Evet çok savaş karşıtıyım ama vatanı için zorluk çekmeyen, hayatın gerçek anlamda manasını bilemez. Şehitlerimizin cansız bedenini görmek çok kahredici... Keşke hayatı geriye sarabilseydik..!
Yasaklar niye vardır; bazı gerçekler bilinmesin diye. Dünden bu akşama kadar sosyal medya çalışmıyordu. Ne düşündük; bizden saklanan bazı gerçekler var konuşulması istenilmediği için diye düşündük. Önce 3 şehit var dendi, sonra rakamları 33'e kadar yükseldi aşama aşama. En son 51 açıklaması yapıldı. Sosyal medyada 165'ten bahsediyorlar (Tele 1 medyası enkaz altında şehitler olduğundan ve halktan gizlendiğinden bahsediyor). Bir arkadaşım dedi ki, koca bir tabur vurulmuşve 200 üzerinde... Dün sosyal medya yasaklanınca, ben de yüzlerce şehidimiz olabilir mi diye aklımdan geçirmedim desem yalan olur. Ne düşündük; halkın tepkisini çekmemek için alıştıra alıştıra verecekler; tıpkı Soma'da ölenlerin gerçek sayısını bilmediğimiz gibi! Evet, iktidar yanlış poltikalar uyguluyor olabilir, ve halkın tepkisinden çekinildiği için de yasaklar olabilir, bazı şeyler saklanıyor olabilir(Mesela o bölgeye saldırı yapılacağına dair uyarı verilmiş öncesinde şeklinde söylentiler var), Hayati İnanç gibi görevlendirilen kişilerle "Kaybımız varmış gibi konuşuyorlar. Bunlar güzel sözler değil. Ne kaybı yahu? Kayıp falan yok. Yer değiştirdiler. Nasıl olsa herkes gidecek" gibi hurafik saçmalamalarla ülke TV'sinde halk sakinleştirilmeye çalışılabilir, yıllarca mültecilere kapalı tutulan kapılar bir anda Avrupa'ya niye açılır, belki bakışların yönünü değiştirmek ve zihinleri dağıtmak içindir veya Batı'ya siz biz destek vermezseniz alın size demek de olabilir bu, biz hala neden milli yas ilan edilmedi diye düşünürken iktidarlı bir vekil meclisin toplanması için bir gerekçe yok diyebilir ama bütün bunlar varolan gerçekleri değiştirmez, ölen şehitlerimizi var ve tarifsiz acılar içersindeyiz. Cumhurbaşkanının hala neden çıkıp da görüntü vererek bir açıklama yapmadığı merak ediliyor. Sosyal medyada istifa başlıkları açılmış. Rusya biz yapmadık diyor, Amerika gördünüz mü Rusya'nın ne olduğunu diyor. Ben de diyorum ki Suriyeli'lerin Türkiye'de ne işi var, bizim Suriye'de ne işimiz var(Türkiye'nin Suriye'ye girme sebepleri; terörizmi ve göçmen akınını önlemek ve Suriye'ye demokrasiyi getirmekmiş! MİŞ! İnandık! MI? Amacımız göçmen akınını önlemekse, milyonlarca Suriyeli'nin ne işi var ülkmemizde diye sormazlar mı? Keşke önce kendi demokrasimizi halletsek de, sonra başkalarınınkini düşünsek. Terörizm konusuna değinmeyeceğim yanlış anlaşılır diye ama zamanında bile biz Esad ile dost değil miydik veya şimdi düşman ilan ettiklerimizle? Niye zamanında kimin ne olduğunu göremiyoruz; çıkarlarımız mı engel buna?). Savaştan kaçan Suriyelileri neden bütün dünya düşünmüyor da sadece biz düşünüyoruz? Neden Suriye'nin iç işlerine bütün dünya değil de biz karışıyoruz? Erişim ile ilgili yaşanan sorunlara dair Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan'ın "Millet olarak çok kritik anlar yaşıyor, yüreğimizi yakan haberler alıyoruz. Sosyal ağlar üzerinden yayılmaya çalışılan yalan haberlere karşı dikkatli olmamız ve sadece resmî açıklamalara itibar etmemiz son derece önemli. Aziz Milletimizi yanıltmaya yönelik haber ya da paylaşım yapan kişilerle ilgili tespitler Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi'miz tarafından başlatıldı. Yapılan tespitler adli merciler ile paylaşılarak yasal süreç başlatıldı. Gerçek hayatta suç olan her davranışın sanal ortamda da suç olduğunu unutmamamız gerekiyor. Rabbim, Kahraman Ordumuzun yardımcısı olsun." şeklindeki açıklaması yasakların tepkiye mahal vermemek için alındığının bir göstergesi değil mi? İYİ Parti Lideri Akşener: Erdoğan'dan Bilgi Aldım Paylaşmam Doğru Olmaz, demesiniyse, rakamsal olarak daha acı haberler alacağımızın bir göstergesi gibi okudum! Rusya'ya baş kaldıramamamızın sebebi, bazı korktuğumuz ve halktan gizlediğimiz gerçeklerin Rusya'nın elinde koz olması mı, okuduklarımıza göre?
Hava desteği olmadan askerlerimizin işinin zor olduğu, Rusya'nın hava sahasını kullanmamıza izin vermeyeceği dile getirilmiş. Bile bile...
Keşke başa dönüp Suriye'ye girilmemiş olsaydı diyorum ama askerler geri çağrılmıyor ki bile hala. Başa dönsek de bir şey değişmeyecek.
Hava desteği sağlayamayacaksak, askerlerimizin hepsinin sonu aynı mı olacak?
Askerlerimiz ölüyor, nedenini bilmeden sonucunu düşünmeden hala Suriye'ye girilmesini destekleyenler var. Bu akıl tutulmasıdır!
Bir toplum cahil kaldığı sürece, kendine benzer iktidarlar yaratmaya ve masallara inanmaya devam etmeye mahkumdur!
Kusura kalmayın ama savaş politikasını desteklemek, düpedüz cahilliktir!
Herkes üzüntülerini dile getiriyor, başsağlığı dileğinde bulunuyor ama hiç kimse neden diye sormuyor-mu, soramıyor mu?
Demokrasiye inanan laik bir Atatürkçüyüm ve en baştan beri muhafazakarlıktan hayır gelmeyeceğini biliyordum. (Bu cümlemden)Ne anlarsanız artık!
Eğer siyasilerin politikasını beğenmiyorsanız, korkmayıp bunu dile getirebilir ve hayır diyebilirsiniz. Bu demokrasi gerekliliğidir!

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder