YATTIĞIN YERDEN KARE AS OLUNMUYOR!
Zerrin Özer 1 gün süren evliliğinden sonra boşandığı eşiyle görüşmelerine devame diyormuş. Tabiki de herkesin kiminle beraber olacağına kimse karar veremez; ceremelerini kendisi çekmek koşuyluyla. Bu şahıs hakkında olumsuz veriler sunan bir çok şahit çıktı maddi anlamda mağduriyet yaşayan ve Zerrin Özer'in de biz bu anlamda ayrıldığını zannediyorduk bu kişiden. Demek ki sadece sert eleştirilere maruz kalmamak için ayrılmış gibi bir anlam çıkıyor bu durumda ortaya. Çünkü ayrıldığı ve görüştüğü eşi hakkında güzel şeyler söylüyor. Olayı burada kişiselleştiridiğimi falan zannetmeyin. İnsanlar zaaflarına rağmen karşısındaki kişiyi sevebilir ve herkesin bir zaafı vardır. Eee, sorun ne diyebilirsiniz; sorun falan yok canım; sadece bir durumu paylaştım. Ben olsaydım diyeceğim, bazıları da, o sensin diyecek. Yani burada diyeceğim o ki, bence bir insan kendi zaaflarına yenilmeyerek doğru kararlar alabilmeli geleceği adına. Ben bir sanatçı olsaydım, iyi bir sesim var ise, onun sanata hizmet etmesinin önüne engel çıkaracak pürüzlere yer vermezdim. Zerrin Özer pop müziğimizin kare ası içrersine sokulmamasına bozuluyor ya... Bu işler emek işidir; bir diskografiye bakmak gerekir... Amacım kimseyi yarıştırmak veya böyle bir kare as oluşturmak falan değil; herkes kendi yerinde ağırdır ama eğer 60-70 yaş arasındaki birkaç sanatçımız hala albüm çıkartma derdinde, konser verme derdinde ve de müziğimize miras bırakma derdindeyse, öyle oturduğun yerden kare as olunmuyor işte. E o zaman Nur Yoldaş'ın sesine haksızlık olmaz mı kare as'ta niye yok diye?
***
TRT, Fenerbahçe'ye kadın voleybolunda da gıcıklık mı yapıyor; 3. sıradaki FB'nin maçını vermiyor da, alt sıralardaki takımların maçını veriyor!
TRT acayip bir yönetim sistemi; hazır Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmayıp, Türki Cumhuriyetlerinden oluşan bir yarışma yapmaya çalışıyor! Gerekçe, Eurovision'u eşcinsellerin yarışması sanması!
***
Ne acı, özgürlüğe düşman olup onu boğmaya çalışan insanların, özgürlüğün tadını bilemeden göçüp gidecek olmaları!
Hayatım boyunca, üzerimde baskı oluşturup da beni mutsuz edecek hiçbir şeye evet demedim! Buna herkes ve her şey dahil!
***
Zalimleri, diktatörleri, faşistleri, yobazları düşünüyorum ve beyinsizlikleri yüzünden bazı insnalara acı vermelerini; niye izin verdi ki insanlık bunlara? Ve hala niye izin veriyorlar ki? Herkes birer/biraz acımasız mı yoksa? SANMIYORUM! Ama azınlıktalar! Belki çok çok azınlıktalar! Konu çok kısa ama anlayamayacak olduktan sonra..! Susmak da değil çözüm ama konuşmak da havada kalmasaydı çoğu zaman, farklı şeyleri konuşuyor olurduk şu anda!
***
Bugün EYT sayfamıza girdim uzun bir aradan sonra... EYT'liğin 1999 yılından önce işe başlayanların, emeklilik yasasının değiştirilip geriye doğru işletilmesinin yarattığı mağduriyet olduğunu yazdım. Sen misin bunu yazan... Şu anda erken yaşta emekli olmak isteyen herkes bu mağduriyete dahilmiş onlara göre ve edilmedik hakaret bırakalmadı insan olmadığıma dair. Oysa yeni yasa çıktıktan sonra çalışmaya başlayanların geçmişte çalışma hayatları yok ki geriye doğru bir işletim ve hakları söz konusu olsun. Ayrıca ben bir şeyi kafama göre uydurup kişiselleştirmiyorum ki; varolan gerçekleri dile getiriyorum. Ve anladım ki, yani insanlara bir şey anlatamıyorsam, bu benim anlatamadığımdan değil; ya onlar anlamıyor, ya da çıkarlarına ters düştüğü için anlamak istemiyorlar. Bu anlattıklatım sadece bir konuyla sınırlı değil; sporda da böyle, cinsel yönelim konusunda da böyle, sosyal yaşamda da böyle, hayata dair her şeyde de böyle. Yaa, sonra utanmadan bir de banai senin ne derdin var bizimle diyorlar. Ulan ben kimsenin tavuğuna kışt demiyorum ki; yarası olan gocunuyor işte. Ben ne kimsenin sosyal medya yorumunun altına düşüncelerimi paylaşırım-hatta iyi niyetli bir şey paylaşmaya bile çekinirim; çünkü bazı insanlar ayrımcı zihniyetlerinden dolayı iltifatı bile hakaret olarak algılayabiliyor, ne de günlük hayatta birisinin hayatına veya sözüne müdahale ederim eğer bana dokunmuyorsa ve bir kişi de çıkıp bana Halil sen kapımızı çaldın, Halil sen beni telefonla aradın diyemez; bu kibirlilik değil; RAHATSIZ ETMEM KİMSEYİ BEN!; sanırım çıkarlarına ters düşen her şey onlara ayna vazifesi görüyor ve kendilerini, kendi olumsuzlukları rahatsız ediyor. Herhalde birileri rahatsız olacak diye de düşüncelerimi ifade etmeme gibi bir durum söz konusu olamaz. Yanlışım varsa, nezaket çerçevsinde siz de kendi alternatif düşüncelerinizi sunarsınız! Bu şundan da kaynaklanıyor; insanlar, zararsız olana her türlü davranışı bulunmakta, lafı söylemekte hak görüyorlar kendilerinde... Dolayısıyla kendi kendime yetmeyi öyle güzel öğrendim ki; çünkü yaşamak istedikten sonra hayat çok kocaman, sınırsız ve insanı her anlamda tatmin edecek bir zenginliğe sahip!
**
CİNSİYET DEĞİŞTİREREK KADIN OLMAK İSTEYEN ERKEKLER, PENİSLERİNİ KOCAMAN BİR KLİTORİS OLARAK HAYAL EDEBİLİRLER!
Birisi bana yazmış... "Ben eşcinselim, cinsiyet değiştirmek istiyorum, bunun için hormon almak istiyorum, memelerimin ve kalçalarımın büyümesini istiyorum.".
Özetle "yapma" dedim... Çünkü hormon almak, cinsiyet değiştirmek hem sağlık açısından zararlı, hem de bu işlemlerle kadın olunmaz ki? Sen kendini ne hissediyorsan osundur ve bunun için de illa ki sana sunulan veya dayatılan tipte bir ambalajın-cinsiyet kimliğinin içine girmeden de, her ne olacaksan olabilirsin. Kadın olacaksan eğer, memesiz ve basensiz ve de penisli kadın olursun, olur biter. Göğüslerinin içine silikon maddesi koydurunca ve de penisini kestirince kadınlığını daha mı derinden yaşayacağını zannediyorsun? Bu toplumsal kafalılıktan başka hiçbir şey değil. Zaten seni seçecek olan erkek de eşcinsel olacak, heteroseksüel değil ve sen penisini kesitirince onların seninle beraber olma şansı sıfıra düşecek. Penisini kestirip, memene silikon koydurarak ve de hormon alarak ne sen kadın olmuş olacaksın, ne kadınlığını yaşayabileceksin, ne seni alacak olacak, ne de bu toplum seni kadın olarak kabul edecek. Üzülüyorum elbette bu tür bilinçsizliklere ama boşuna da konuşuyorum. Varsa bir zafiyet, sonuçta kaçınılmaz oluyor. Oysa penis denilen şeyi kocaman bir klitoris olarak düşünebilirsiniz, memelerinizin küçük olmasını da genç bir kız memesi olarak düşünün, basensiz oluşunuzu da spor yapmış sayıverin! OLMAZ MI?
***
Samsun’da sahnesi engellenen Berna Laçin meydanda oyununu sergileyecek
Bir yönetim düşünün ki, gerçekleri dile getirdiği ve sisteme eleştiride bulunduğu için sanatçıyı hedef gösteriyor ve o sistemin uzantıları da; o sanatçı laik, eşitlikçi, özgürlükçü olduğu için, o sanatçının sanatını icra etmemesi için elinden gelen her şeyi yapıyor!
Sanat ve sanatçı düşmanı bir toplum geri kalmaya mahkumdur! Hayatta sanattan daha değerli bir şey olamaz; sanat bütün güzel şeylerin bileşkesidir!
Ve bu haberi hiçbir büyük gazete vermiyor yandaş oldukları için!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder