29 Şubat 2020 Cumartesi

Hepiniz eşcinselsiniz işte!

29 Şubat 2020 facebook paylaşımlarım

Bir sözlükte "ben travestiyim, eşim pasif gay" demişler. Hepimiz aynıyız; sadece toplumsal cinsiyete uygun rol dağılımı yapıyoruz!

Uzman geçinenlerin bile eşcinsellere LGBTİ demesine gıcık oluyorum; bizi toplumsal cinsiyete göre ayrıştırdıkları için!

Hemcinsini seven bir bedenin, illaki toplumsal cinsiyete uygun bir bedende olması şart değil!

Doğa yanlış yaratmaz, varettiği her şey bir çeşitliliktir. Yanlış olan, doğasını kaybetmiş insan topluluklarıdır!

Çok tuhafıma giden şey, eşcinsel derneklerin biz anarşistiz diye, toplumdaki bazı acılara duyarsız davranmaları!

Eşcinseller.., bakınız biz eşcinsel olabiliriz, yönetim sistemlerine karşı olabiliriz ama duyarlılığımız tek taraflı olmamalı! Birbirimizi anlamaya çalışmazsak, nasıl dönüşülecek doğruya doğru, nasıl anlaşılacağız kaynaşmadan, yanyana durmadan; sadece sistem karşısında durmalıyız diye spesifikleşmenin ayrımcılığı pekiştirmekten öte gidemeyeceği nettir! Toplumun dışında kalmak ne homofobiyi bitirir, ne d biz o toplumun bir parçası olmadan-o topluma eşcinselliğe dair bir şey katmadan biz varolabiliriz.Hayatım boyunca ben eşcinselim diye kendimi toplumsan hiç soyutlamadım; toplumun gerçeklerini kabul edip, kendimi de o topluma kabul ettirmeye çalıştım. Evet bir şeyler yanlıştır veya bize terstir ama sosyal evrim diye de bir gerçek vardır ve bunun bir anda değişmesi mümkün değildir.

"İngiltere'de yaşayan Türk asıllı bir gayim. Gay p*rn star olmaya karar verdim. Sizce nasıl fikir?"
Eşcinsellikle barışamamanın dolaylı ifadesi derim ben buna!

Yunan askerlerinin gaz sıkmasından, en çok mültecilerin çocukları etkilenmiş... Anlayamadığım bir dünya... Ben başlarına bir şey gelecek diye kedilerim için çıldırırken... Konuşarak anlaşabilecek insnaların birbirlerine yaptıklarını anlamak imkansız... AYRI DÜNYALARIN CANLILARIYIZ!

Ben mülteci olmam, olamam. Yapıma ters. Ülkemi terketmek, kendime-varoluşuma ihanettir. Benden rahatsız olan gitsin ben gideceğime; mücadele ederim. Mücadeleyi kazanamasam da, mücadele etmiş olurum ama gene de boyun eğmem, ölsem de vazgeçmem! Çünkü hiç kimsenin benden üstünlüğü veya ayrıcalığı yok! Zorba olmak, haklı çıkartmaz karşımdakini, aksine beni haklı çıkartır. Zorbalarla mücadele etmek de bir onur meselesidir!

Hayatla ve kendisiyle barışık olan insanlar kendilerine inandıkları için özgüvenli olur ve bir prensipleri vardır ölselerde taviz vermedikleri. Bunlara aktivist falan deniyor ama bu aslında bir dik duruştur, haklı olduğunun blincinde olmak demektir. Hatta hadi ordan lan, sen kimsin demek falandır! Böyleleri için yaşam zordur ama onlara pek de bir şey olmaz. Tam aksine rüzgarı arkasına alan kaypaklar or'dan oraya savrulur durular ve sonunda tipiye yakalanırlar!

Facebook'u çok seviyorum. (Twitter'ı sevemedim; korkakların meydan muharebesi gibi geliyor bana! İnstagram da foto albümü benim için, mesaj alanı değil). Facebook'um sürekli açık ve yaşadıklarımı, okuduklarımı paylaştığım bir şeffaflık alanı benim için, arada da dinlediğim müzikleri paylaşıyorum... Sanki medya programı yapıyormuşum gibi; insanın kendini ifade etme tarzı da güçleniyor bu sayede! Facebook yaşlıların medyası, gelecekte olmayacak falan diyorlar ama bana göre facebook daha kaç sosyal medya eskitir bilemem. Facebook şahsi bir internet sitesi bana göre, öyle de zaten!

ŞEHİTLERİMİZİN OLDUĞU ŞU GÜNLERDE AKP'LİLERİN GÜLÜŞMELERİ HAKLI OLARAK TEPKİ ÇEKMİŞ! VE TWİTTER'DE GÜNDEM!
Tanrı ölümü önce dağlara, taşlara, nehirlere, rüzgarlara vermiş ama hiçbiri bunu kaldıramamış. Ama insanlara verip, insanların acısını anında unutup gülmeye başladığını görünce, tamam demiş, ben ölümü insanlara vereyim... Çocukuluğumda anamdan duymuştum bu hikayeyi ve bunu yaşarken örnekleriyle görünce, ne kadar doğruymuş diyorum şimdi...

İnsanlar birbirini sevmeyebilir, birbirleriyle husumetleri falan olabilir ama vicdanı olan bir insanın can kaybına üzüntüsü ve saygısı olur! Ben bunun başka bir açıklamasını bilmiyorum. Hayatım boyunca bana kötülük yapanların başına bir şey gelince bile oh olsun dememişimdir, demem, diyemem, içimden gelmez böyle bir şey ve üzülürüm. Yani duyarlılığı olan bir insan, başkalarının acısından beslenmez. Ayrıca biz bütün isek, herkes ve her şeye karşı bir duyarlılığımızın olması şarttır! Ben Kanadalıların Fok balıklarını, Japonların yunusları, vs. öldürmesine üzülürken falan geri zekalı mı oluyorum!

Göçmenler haklı, siyasiler haklı, iktidarlar haklı, savaş çıkaranlar haklı; peki bu askerlerin suçu ne ki havadan bombalıyorsunuz, yaşama haklarını ellerinden alıyorsunuz? Bu satırları yazan ben, şu anda yazıyor olmayabilirdim. Ben de askerdim, teröristlerin eline düştüm ama kurtuldum. Yıl 1991'di. Ölümün kokusunu ilk defa o zaman almıştım. Son anlarım diye düşünmüştüm. Vedalaştım hayatla ama daha görecek günlerim varmış demek ki... O yüzden askere karşı duyarlılığım çok fazladır. Asker emir kulu gibidir, öyledir de. Lütfen kimse askerlere karşı vurdum duymaz olmasın.Birazcık daha vicdan!

Ben Şırnak ve Van-Erciş'te askerlik yaptım. Gecenin 1'inde, 2'sinde, 3'ünde asker kalk hadi görev var denilen günleri, 10 kilometrelerce karlı-yağmurlu-çamurlu patikalarda-derelerde-tepelerde görev için yürürken fıçı gibi terlediğimiz, dinlenirken üşüdüğümüz için terleyip yürüyerek yorulmaya razı olduğumuz zifiri karanlık-ay ışığının olmadığı gecelerde zinciri kopardığımız günleri unutmadım, eksi 20 derecelerde nöbet tuttuğumuz soğukları, kuruturken yanan botlarımın ayak bileklerimi kestiği günleri-çünkü biz bir botla 18 ay askerlik yaptık, geceleri ayaklarımın üşümesinin geçmesi için botlarımın üzerine bir de poşet geçirdiğim geceleri, hele fırtınalı bir gecede Gabar Dağları'nda nöbet tutarken donma tehlikesi atlattığımız geceyi-beni komutanların olduğu çadıra götürmüşlerdi donmamam için, yok yere dayak yediğimiz-tokatlandığımız günleri, gecenin bir yarısı acıkınca kuru ekmek-soğanın ne kadar lezzetli olduğu günleri, vesaire... Ve askerliğimin bitip eve dönerken Muş'ta teröristlerin eline düşüşümüzü, çatışma ile kurtarılışımızı... Asker ile dalga geçenleri veya askerliğe saygı duymayanları kınıyorum! Savaşa hepimiz karşıyız ama askerlik diye bir gerçek varken bunu görmezlikten gelemeyiz..! Kanıma dokunuyor çünkü askere karşı yapılan en küçük ters hareket bile!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder