23 Temmuz 2019 Salı

EŞCİNSEL BİR MÜSLÜMANI NASIL DİNDEN ÇIKARDILAR?

Her müslüman gibi ben de müslüman doğduğumu sanıyordum. Tanrı'ya inandım, ibadet için sureleri öğrendim (Geceleri yatmadan duamı ederdim hep), namaz kıldım, hatta Kuran'ı okumak için Arap alfabesini söktüm. Sahi biz niye kendi dilimizde anlayacak şekilde ibadet etmiyoruz; ezbere bir ibadeti Tanrı kabul eder mi? Ben sureleri okurken sadece anlamsız kelimeleri telaffuz ediyordum. Belki surelerin genel anlamda manasını din ile derinden ilgilenenler biliyordur ama kendi dilleri gibi kelime kelime hissederek ibadet edemiyorlardır. Her neyse, sonra ben ibadetten vazgeçtim inanmaya devam etmeme rağmen. Laiklikle dinin birarada olabileceğini bile düşündüm. Sonra ne oldu bilmiyorum. Eşcinselliğim falan değildi dinden ve Tanrı'dan vazgeçme sebebim; dini ve Tanrı'yı sorgulayan kitapları okumamdı. Kısaca okuyup öğrenme ve hayatı sorgulama dönemim, hayata bakış açımı oluşturdu, değiştirdi. Sonra bir eşcinsel olarak beni çok etkilemese de, dinin homofobik olması, din karşıtı noktaya taşıdı beni. Ben olumsuz bir şekilde etkilenmiyordum din üzerinden homofobi yapılmasından ama çevremde din ile eşcinselliği arasında sıkışıp kalmış, bocalamış, çıkmazlara ve bunalımlara girmiş eşcinsel insanlar tanıdım, hatta arkadaşlarımdı bazıları. Önce dine yöneliyorlardı eşcinselliklerinden kurtulmak için, kurtulamayınca her ilişki sonrası pişmanlıklar yaşıyorlar, tövbeye geliyorlardı ve kendini gerçekleştirme-pişman olma-tövbeye gelme sürekli yeniliyordu kendini. Sonra dinden vazgeçmek zorunda kalıyorlardı kendilerinden vazgeçemedikleri için. Hatta din karşıtı oluyorlardı benim gibi. Eşcinsel olduğu için homofobi sebebiyle ülkesini terkeden Müslüman bir eşcinsel, Müslümanlıktan vazgeçip önce Hristiyan oldum, sonra bütün dinlerin homofobik olduğunu anlayınca dine inanmayı bıraktım dedi.Tanrı'yı da çok defa sorguladım neden beni böyle yarattın diye dedi. Gene de insanlar; yaşam biçimleri, hayata bakış açıları ölçüsünde Tanrı'ya inanmaya falan devam ediyorlar. Hatta bazıları dinin eşcinselliği kötülemediğini savunarak içinde yaşadıkları kültürün formlarından vazgeçmemeye çalışıyorlar. Mesela Müslüman gay grupları falan kuruyor gay'ler. Oysa bilim dışılık değil mi bizi çıkmazlara sokan, arada bırakan, pişmanlıklar yaşatan, bunalımlara sokan. Şu ada din kimlere hizmet ediyor; heteroseksistlere. Yani din gerçek olsa, yani ibadet ve Tanrı inancı gerçek olsa ve yerine getirilmesi gerekse bile, insanın kendini sevgi ve cinsellik anlamında gerçekleştirmesine engel olan şeylere inancını kaybeder. Bir canlı temel ihtiyaçlarını gideremedikten, içinden geldiği gibi sosyalleşemedikten sonra bu yaşamak olmayacağı için, insanı soğutur bu tür gelenekler, ritüeller. Hatta bilinçli insanları resmen karşıt ve düşman yapar. Çünkü akıl ve mantık çerçevesinde düşünen insanlar kendillerini bilirler ve gelenek gibi sonradan kazanılan çevresel etmenleri çok kolay bertaraf edebilirler ve bilim dışı müdahalelerden çok rahatsız oldukları için, bunlara karşı hiç çekinmeden mücadele verirler. Tamam, herkesin ne yaptığına saygı duymak gerekir ama ben, saygı duyduğum şeyler tarafından ötekileştiriliyorsam, ne saygı kalır, ne de sessizlik. Sen bana bilim dışı şeylerle ahlaksız, sapık, hasta, günahkar dersen; bunun cevabını fazlasıyla hak ediyorsun demektir. Sen bana ölüme kadar varan bir homofobi sergiliyorsan din üzerinden, ben buna sessiz kalamam. Ve hiç kimse de bana halkın kin duygularını tahrik ediyorsun diyemez; çünkü burada benin canım, güvenliğim tehlikede eğer ben kendimi, eşcinslelliğimi ve insanca yaşama hakkımı savunmazsam! Eğer homofobi devlet politikası haline geldiyse, devlet denilen sistem yobaz kesimlerin homofobisini destekliyormuş gibi sessiz kalıyor, hatta manasız bir şekikde demokratik hak olan eşcinsel haklar mücadelesini engelliyorsa, devlet homofobiktir. Demokratik bir devlet, hukuki işlerini dini çerçeveden değil, insan hakları çerçevesinden çözmeye çalışır. Ama şu anda din üzerinden Lut Kavmi mitolojisi, eşcinselleri ötekileştirmek için kullanılan bir numaralı kavram ve bir devlet mensuubu da çıkıp, siz ne diyorsunuz demiyor. Yobazlar cinsiyet eşitliğini eşcinselliğe indirgeyip ortalığı velveleye verirken, devlet demiyor ki, cinsiyet eşitliğini ben kabul ettim, size ne oluyor. Hayatta hiçbir şey eşcinsellik kadar din üzerinden lanetlenmemiştir; çünkü dvlet ve din gibi unsurları da heteroseksizme hizmet ettirilmektedir. Din, heteroseksist sistemin, dogmatik olduğu için, yani tartışalamadığı için, homofobisinin en büyük sığınağı. Tartışılamayan ve bilimsellikten yoksun inançlar, öyleyse nasıl benim eşcinselliğimden daha değerli ve kutsal olabilir ki? Ben kendime, kendi gerçeklerime inanmak varken, niye cahil yobaz kesimlerin alet ettiği şeylere inanıp saygı duyayım ki? Ben geri zekalı mıyım, beni yok sayan ve lanetleyen şeylere inanacak kadar? Akıl ve mantığım çerçevesinde ben olaylara, durumlara bilimsel gerçekler ve evrensel doğrular çerçevesinde bakmak durumundayım kendime, kişiliğime saygı adına; harcayamam hayatımı cühela kesim için. Benim bir tanecik hayatım var ve bireysel doğru ve fayda şeklinde yaşama hakkımı kimse için feda edemem. Herkes hayatını bildiği şekilde yaşasın ama kimseye de müdahale etme hakkı olamaz, olmamalı. Ülkemizde yaşanan eşcinsel haklarına bile müdahale noktası hem anti demokratik, hem de insanlık dışıdır. Dinden bahsederken sevgi kelimesini ağızlarına alırken, eşcinsellere nefret kusmaya utanmıyorlar mı? Elbet demokrasi kazanacak ve Batı'da nasıl eşcinsellere hakları iade edildiyse, bütün dünya genelinde de bu böyle olacaktır. Çünkü bilim ve demokrasi karşısında cahiller kaybetmeye mahkumdur. Çığırtkanlıkları da zaten biraz da bunu biliyor olmalarından.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder