25 Temmuz 2019 Perşembe

"Bana bu yaşta kim işversin?"in açılımı, "eşcinsellere iş yok" demektir!

Bugün Sosyal Hizmetler Vakfı'na kömür yardımı için başvurdum tekrar. Geçen yıl uygun değilsin diye yardım etmemişlerdi. Bu sefer de durumumu ayrıntılarıyla izah ettim. Emekliliğimin yaşa takıldığını, emekliliğime kalan bir yıl boyunca sıkıntılı bir süreç yaşayacağımı, bankaların kredi vermediğini, yaşım itibariyle iş bulamayacağımı, sigortalı bir işte çalışırsam 2008'de çıkan yasa ile aylık bağlama oranının % 70'lerden % 28'e düşmesi sebebiyle emekli olduktan sonra emekli maaşımın yarısının eriyeceğini söyledim. Tabi bunun devletin bir politikası olduğu ne kimsenin bilgisi dahilinde, ne umrunda gibi bir durum söz konusu. Memur kadın günlük işlerde çalış dedi. Bana iş vermezler dedim. Neden böyle dedim acaba? Gerçekten bana iş vermezler mi? Vermezler. Çünkü ben her halinden; yürümesinden, konuşmasından belli olan bir eşcinselim. Sanki ben çok iş bulmuşum da çalışmamışım gibi. Siz hiç eşcinsel oldunuz mu? Nereden bileceksiniz ki? Başınıza bir eşcinsel gelse, sizin bile ayrımcılık yapmayacağınızın garantisi yok. Eşcinsellere hep söylüyorum ya, isteseniz iş bulursunuz, çalışırsınız diye... Aslında sadece amacım onları hayata karşı cesaretlendirmek; ben bilmiyor muyum gerçekleri? Ben de o yaşları yaşadım. Ben başladığım bir işte emekli oluncaya kadar sabrettim ve başka iş yeri, başka işveren görmedim gibi bir şey. İki işim daha oldu ama onlardan da kovuldum. Sebebi malum; yanında 5 yıl çalıştığım işverenlerden birinin, işten çıkarma sebebinin mahkemedeki resmi ifadesi, eşcinsel olmam. Bir pansiyorundaki 2-3 aylık çalışmamı işten bile saymıyorum. O yüzden emekli oluncaya kadar yanında çalıştığım işverenime minnettarım. Neden çalışmıyorsun diyenlere cevabımı açıkça söylemiş olayım böylece; eşcinsel olduğum için. Eşcinsel olduğum için iş vermezler desem, hiç kimse kulağına takmaz ki bunu; boşvermişlik, tembellik olarak algılar. Sanki bana iş tavsiyesinde bulunanlar kedileri işveren olsa, iş vereceklermiş gibi...

O yüzden ailere tavsiyem, lütfen çocuklarınızın eşcinsel olduğunu öğrendikten sonra onları dışlamak yerine sahip çıkın. Dışarıda onlar için hayat çok zor zaten, bir de siz vurmayın. Çünkü eşcinseller narin insanlardır, kırılgandırlar, içine kapanıktırlar, utangaçtırlar. Kendimden biliyorum; ben utangaçlığımdan kimseye selam bile veremez, acıkınca açım bile diyemezdim yabancılara karşı. Ayrımcılığa maruz kalan, özellikle ailesi tarafından dışlanan eşcinseller hayata küsebilir ve eğer dirençli bir psikolojileri yoksa hayattan vazgeçebilir. Bir çok LGBTİ eğer intiharı seçiyorsa, bunu sadece psikoloji ile açıklamak yanlış olur, haksızlık olur. Eğer eşcinselsen, dışlanmak ve hayat koşullarının zorluğu, sağlam bir psikolojiyi bile bozabilir. Yaşamdan vazgeçmek istemeyenler direnebilir ama direbilecek gücü olmayanların yaşama haklarını ellerinden almaya kimsenin hakkı yok. Yaşam koşullarının zorluğundan dolayı Boğaz Köprüsü'nden atlayan Eylül Cansın isimli transseksüeli unutmadık, en son da Didem isimli bir transseksüel intihar etti. Yazılarımı okuyanlar seks işçiliğine karşı olduğumu bilirler. Çünkü ahlakçı bir toplumda bu, homofobiyi daha da arttıracağı gibi beden üzerinde iplerin heteroseksizme geçmesine de sebep oluyor. Ben zorda kalınca beden üzerinden bizlere tahakküm kurulmasını kabul edemiyorum, edemem; bu beni öldürür gerçekten. Daha açık ve net söyleyeyim; ben aç kalmamak için, istemediğim insanlarla yatamam! Akşama kadar kendi rızamla bin kişiyle yatarım ama aksi çok ağır gelir ruhuma!

O yüzden kısaca ne toplum, ne de devlet; ibne, dönme diye bizlere ahlakçılık yapmadan önce iki kere düşünsün. Yandaş medyaları her gün sayfalarından sapıklar diye bizleri nefrete hedef gösteriyor ve resmi hiçbir kurum, "hoop, siz ne diyorsunuz?" demiyor, sanki işlerine geliyormuş gibi. Devlete homofobik medyayı şikayet edince de bizim bu konuda bir çalışmamız yok cavabını alıyoruz.

Ben hayatta istediğim kadar başarılı olamadım; çünkü homofobik toplum eşcinsellerin kendilerini başarı alanında göstermelerine izin vermez. Eşcinsel olduğunuzu öğrenince çalıştığınız işten veya iş anlamında başarılı olduğunuz alandan atarlar sizi. Eşcinsel futbol hakemini mesela, federasyon işten atmadı mı? Dün daha yabancı bir kulübün bile, eşcinsel bir futbolcunun cinsel yönelimini açıklamaması konusunda baskı yaptığına dair haberler okuduk. Eşcinseller ya sanat alanında kendilerini gösterebiliyorlar, ya da moda gibi yaratıcılık gerektiren alanlarda. Bütün eşcinseller de aynı yeteneğe sahip olamayacaklarına göre... Karın tokluğuna çalışıyoruz, emekli olablirsek de ne ala. Eşcinsel olarak ne memur olabiliyoruz, ne de mevkii sahibi. Gerekçe, sadece toplumun ahlakı. Doğuştan getirdiğimiz bir cinsel yönelim olan eşcinsellik mi ahlaksızlık, yoksa bir insanı sırf cinsel yönelminden dolayı işsiz ve aç bırakmak mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder