13 Aralık 2018 Perşembe

Poşetler 25 kuruş olunca caydırıcı etkinin oluşacağı çevreye duyarlı bir zemin olsaydı..!

Amaç çevre duyarlılığıysa, o zaman poşetleri paralı hale getireceğinize, hepten kaldırsaydınız daha etkili bir çevrecilik olmaz mıydı?


Sosyal medyada yukarıdaki paylaşımla karşılaşınca, bir iki laf etme ihtiyacı hissttim poşet yayasıyla ilgili. Bilindiği üzere artık market poşetlerinde 25 kuruş alınacak yılbaşından sonra. Gerekçe? Bilmiyorum tam olarak. Çevreyi korumak falan diyorlar ama çevre poşetler paralı olunca korunmuş mu olacak; farkı ne? Ücretli olması caydırıcılık mı yaratacak? Yani insanlar çevreye duyarlılık gereği markete çantayla, sepetle, fileyle falan mı gidecek? Hiç sanmıyorum. Nerde o bilinç? O bilinç olsa, parasızken de gösterilir çevre duyarlılığı.Hem amaç gerçekten çevre duyarlılığıysa, o zaman poşetleri paralı hale getireceğinize, hepten kaldırsaydınız daha etkili bir çevrecilik olmaz mıydı?


Amaç ne o zaman? Bana şirketlere, yani marketlere para kazandırmak gibime geliyor. Marketleri kim, neden, niçin, nasıl düşünüyor konularına hiç giremem; çünkü ben bu tür uygulamalarla beynimi kirletemem; bu tür bana ters gelen politikalarla da mücade etmem söz konusu bile olamaz. Çünkü yalnız kalırım, tefe tutulurum, deli yerine koyulurum. Çümkü çıkar söz konusu olunca akan sular durur, hak-hukuk-adalet rafa kalkar, en duyarlısı bile saf değiştirebilir.

Çıkarcı dünyadaki çıkarcı politikalardan herkes nemalandığı için, hatta herkes ayını yapıdan-aynı kafadan olduğu için, hiç kimse sesini çıkarmıyor gibi bir durum söz konusu. Veya lafa gelince herkes eleştiriyor, tepki gösteriyor ama icraat yok. Çünkü hiç kimse uygulayıcıların hedefi olmak istemiyor. Oysa haklıysan ve inandığın doğruları savunuyorsan kim ne diyebilir, nereye kadar diyebilir. 

Şimdi çoğu insan ne olacak 25 kuruştan diyebilir? Evden sepet, file getirmektense, 25 kuruşa poşet çok daha pratik diyebilir. Ama buradaki eleştirinin amacı bireysel kayıplarımız mı sadece? Ama insanların çoğuna, 25 kuruşluk artı bir masraf dokunmuyorsa eğer, ondan ötesini düşünmek lüzumsuz ve zahmetlice bir şey gelebilir onlara. Bu tür uygulamaların benzerlerinin faaliyette olup, sosyo ekonomik hayatımızın kötü yaşamamıza sebep olduğunu falan düşünemez. 

Bu bir sömürüdür ve insanlardaki duyarsızlığı pekiştiren, tepki göstermelerine lüzum duydurmayan ucuz ama etkili uygulamalardır. Azar azardan büyüğe doğru bir alıştırma politikası. Devletin şirketlere uygulasın diye çıkardığı yasa, halkın duyarsızlğından istifade bir soygundur bence. Devlet ha bire yasa çıkarıyor ama vatandaşın çıkarına değil kendinin ve yandaşlarının çıkarına. 

Deli Dumrul'un hikayesini bilir misiniz? Devletin çıkardığı yasalar bana onu hatırlatıyor. Hani Deli Dumrul kuru bir çayın üzerine köprü kurar, geçenden bilmem kaç akçe, geçmeyenden döve döve iki katı akçe alır ya; işte öyle bir şey. Açlık sınırının altında yaşıyoruz, bir de üstüne üstlük günlük asgari kalori ihtiyacımızdan bile tırtıklanıyoruz. İnanın 25 kuruştan daha fazla alınacak bir tarafımız kalmış olsaydı, daha fazla alırlardı poşet başına.

Ben tabiki de pazar çantası kullanacağım markete giderken. Bunun adına ister yoksulluk diyin, ister protesto. Eğer halkımızda da biraz bilinç ve duyarlılık varsa, o poşetlere para ödemez ve o çıkarcı yasa çıkaranların elinde patlar, bu sayede de çevremizi gerçktrn korumuş oluruz. Gerçekten yasa uygulandığı gün hiç kimse parayla poşet almasa, evinden sepet, file, çanta götürse ne olur? Devletin diyeceği şudur; amacımıza ulaştık; oysa amaçlarına ulaşamamışlardır poşet satamadıkları için! Ama uygulayıcılar gene bir yolunu bulur ve o 25 kuruş aldığımız ürünlere bindirilir, gene de çıkarcı amca ulaşılır. N'oldu döviz yükseldi gerekçesiyle; % 300 zam yemedik mi? Ama gene doymadılar, cebimizdeki 25 kuruşa bile gözleirni diktiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder