18 Kasım 2018 Pazar

Transseksüel-lik, mücadelesini doğduğu bedenle barışıp eşcinsel-lik olarak kazanabilir ancak!


Siz hiç mutlu transseksüellik gördünüz mü?
Lütfen kimse kendini kandırmasın.
Kişi kendini neden transseksüel olarak tanımlar?
(Erkek eşcinselliği üzerinden ele alalım ki konuyu, daha anlaşılır olsun.)
Erkek bedenindeki kadın ruhundan dolayı?!
Bunun adına da kadın ruhu denir mi tartışılır; çünkü heteroseksist bir dünyada yaşayan bireyin, toplumsal cinsiyet kimliklerini içselleştirmesi ve buna göre göre kendini tanımlaması-cinsiyetleştirmesi kaçınılmaz olabilir. Cinsiyet rollerinin olmadığı bir dünyada yaşasak, belki kişi kendini biyolojisi dışında erkek veya kadın olarak tanımlamayacak, yani toplumun kendilerine biçtiği rolleri oynamayacak.
Hadi cinisyet kimliği olsun diyelim-kendini kadın veya erkek olarak hissetmek; niye erkek bedeninde kadın cinisyeti yaşamasın; taşıyamaz mı o beden o ruhu-cinsiyeti; kadın bedeni kadın ruhunu taşıyabiliyorsa, erkek bedeni kadın ruhunu hayli hayli taşır. Benimki taşıyabiliyorsa, seninki de taşıyabilir. Taşıyamayan sadece heteroseksist dünya ve heteroseksist dünyaya koşullanmış beyinlerdir; yani kendini transseksüel olarak tanımlayan, cinsel yönelimiyle barışamayan homofobik eşcinsellerdir. Kısaca kişinin kendini transseksüel olarak tanımlamasının sebebi; yanlış bedende doğmak falan değil, eşcinselliğiyle barışamamasıdır. Bakınız transseksüellere ne kadar homofobikler; heteroseksüellerden bile kat be kat homofobikler. Neden; çünkü toplumun kabul etmediği eşcinsellik kendilerinde mevcuttur ve bunun savunusunu yapabilme "kabiliyet"leri yoktur. Ben transseksüellerin kendilerini kadın olarak gördüklerini falan sanmıyorum; çünkü kendileri de biliyorlar kadın falan olmadıklarını, sadece eşcinseliz diyemiyorlar.
Ortaya ne çıkıyor; UCUBE..!
Toplumun komedi unsurları!


Neden dizilerde veya filmlede dalga geçiliyorlar, hiç mi gerçek payı yok bunda; çünkü hayatın içinde de bu şekilde duruyorlar.
O kadar "kitch"ler ki, tiyatro doğal kalıyor yanlarında.
Aslında hepsi birer dragqueen! Gerçeklerden-eşcinsellikten kaçan maskeli ucubeler!
Onur Yürüyüşlerindeki travestiler nasılsa, hayatın içindeki transvestilerin de ne görsel, ne de oluşturdukları algı olarak hiçbir farkları yok.
Bir akrabam bir keresinde dedi ki, "Önümden kadınımsı biri gidiyordu.Yanındaki ile konuşunca "dank" oldum. Çünkü boru gibi sesi vardı!"
Bu aşağılamak değil, gerçekten komedi unsuru gibi transvestilik denilen şey. Sanki tiyatroya kadın oyuncu çıkması yasaklanmış da, onların yerine rol yapacak erkekler gibi.
Bu süreç ne kadar devam eder, sonuç ne diye soracak olursanız; dünyanın bütünü ne ve nereye giderse, birimleri de odur ve ona paralel gider. Toplum cahilse, ayrımcılığa maruz kalan kesimleri de cahil ve bilinçsiz, ayrımcı, cinsiyetçi vesaire oluyor. Zemin müsait olmadıkça, o zemini de dönüştürebilecek bir hareket zihniyeti olmayınca, gelinebilecek nokta bellidir. Türkiye'de eşcinsel hareketin gelebileceği nokta da Zeki Müren'likten Bülent Ersoy'luk, ondan kerisi de kamuflaj ve muammadır! Bilinçli eşcinselliğe dair çatlak sesler de kendini eşcinsel aktivisti sanan  örgütler tarafından susturulacaktır cinsiyetçi çıkarlarına ters düştüğü için .

Transseksüel tanımlılar kendileri de biliyorlar kendileirnin hiçbir şekilde kadın olmadıklaırnı, olamayacaklarını, kendilerini kandırdıklarını, eşcinsellikleriyle barışamadıkalrını....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder