22 Eylül 2018 Cumartesi

İntiharların tek suçlusu Dolar mı?


İsmail Devrim isimli bir baba, lisede okuyan çocuğunun istediği pantolonu alamadığı için intihat etmiş. Fenerbahçeli olan bu aileye, Fenerbahçe kulübü sahip çıkmış.

Bu, hayat pahalılığının sadece medyaya yansıyan yüzü. Oysa hayat gerçekten son aylarda tüm zamanlarda gördüğüm en pahalılığı yaşıyor. Bunu sadece ihtiyacım olan maddelerde görüyorum vehayatın her biriminde mevcut bu pahalılık. dayanak ise dolatın yükselmesi. Yükseldi, durtdu işte. Peki daha niye pahalanıyor her şey durmadan.

Örnek vereyim. Geçenlerde pil ihtiyacım oldu ve 4'lü kalem pil markette 12 lira diye almamıştım. Sonta 17 liraya, dün gördüğümde de 20 liraya yükselmiş. Ucuz bir marka salça 3.25'ten 4.75'ti en son, oradan 7.25'e yükselmiş 850 gramı; salça da haklı; domates kilosu mevsiminde 5 lira olursa, salçanın bu fiyatı normal... Bunlar birkaç hafta içersinde oluyor. Nedir bu ya?

Demem, olay sadece bir vatandaşın oğlunun ihtiyacını karşılayamaması kadar bireysel bir durum değil. Kimbilir kaç kişi akşam sofrası kuramıyordur imkansızlıktan. Bunun sebebini dolara bağlamaksa, işin kolayına kaçmaktır. Bunun sebebi toplumun kendisi, toplumun seçimleri ve yönetimlerin iktidarlığını iyi yönetememesindendir. Hatayı bir noktada değil, bütünde aramalıyız. Eğitime önem verip cahillikten kurtulup, doğru seçimler yapmalıyız. Geleceğimiz eğitim, ilim ve bilimdir. Bunu kabullenmediğimiz sürece ekonomi veeşitlik diye bir şey olmaz.

Kedilerim büyüdü; 8 taneler. Ve kedi maması pahalandı dolar yükseldiği için. Yetiştiremiyorum ve çaresizim. Bilinçsiz ve duyarsız dünyada, TIRNAĞIN VARSA BAŞINI KAŞI veya öldükten sonra göstermelik duyarlılıklar! Engelli mülteci bir arkadaşımın elektirkli tekerlekli sandalyeye ihtiyacı var dedim, kimse tınlamadı; BEN BU ÜLKEDE DUYARLILIK OLDUĞUNA İNANMIYORUM; İŞ İŞTEN GEÇTİKTEN SONRA, GEÇMİŞ OLSUN!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder