21 Eylül 2018 Cuma

Gay İmparatorluğu erkek modasına sıçradı!


Farkındaysanız son yıllarda erkek görselliği klasik duruşunun sınırlarını, zorlamaktan öte aştı. Daha düne kadar erkeklerin "tayt giyiyorlar" diye bale yapmasına karşı çıkılırken, tayt darlığında pantolonlarla sokaklarda arz-ı endam ediyor erkekler; üstelik yakışsa da yakışmasa da ki, artık bunun feminenliği düşünülmüyor bile artık. Alınan pantolonun modeli dar olmasa bile, artık her pantolon düdük gibi daraltılıyor, paçası da kısaltılıyor; eskiden boyumuz uzayınca dikişleri açılıp uzatılırdı pantolonların hatırladığım kadarıyla. Çünkü pantolonun kısalığı bir imkansızlığın işaretiydi.

Tabi sadece pantolondaki bir değişim değil feminenliğe dair erkek modası; tişörtlerin yakaları meme başları görünecek şekilde derin, asimetrik kesim dizlere kadar sarkan tunikler, el üstüne dökümlü üst kıyafetler, ayakkabılar cicili-bicili ve rengarenk, saçlar arkadan veya tebeden bağlı, kulaklardaki küpeler halka olmaktan çıkıp salkım-salkım, bileklikler ve kolyeler abartılı, e bu kadar feminenliği absorbe edecek entel-dantel sakallar da olsun artık. Pantolonların yırtık-pırtıklığı normalleşmiş durumda ki, pantolonun olmayan bölgeleri, olan bölgelerinden daha fazla; pantolon sadece bir çizgi, kalan bölümü çıplak bacak. Ben inanıyorum ki, özel eğlencelerde tayt giyen erkekler, bunu çok kısa zamanda sokağa da taşır.

Kaşlar mutlaka alınıyor artık, göğüsler ve bacaklar tıraş ediliyor, hatta epilasyon erkekte olağan hale geldi. Ve dövmeler... Dövme yaptırmayana eksik insan gözüyle bakılıyor; renk-renk, desen-desen... Suratında problem olmayan bile cilt bakımı yaptıryor, manikür-pedikür de es geçilmiyor.

Erkek modasındaki diğer önemli bir noktada, eskiden kadınların en büyük fantezi modası olan iç çamaşırındaki çeitlilik ve buna verilen önem, şimdi erkeklerinkine veriliyor. Artık erkekler için de bir iç çamaşırı pazarı mevcut günümüzde; bunun üzerinden ekstra kar sağlanan. Hatta erkeğin bir etiketi iç çamaşırı. Cebinde parası olmayan erkek bile, dötündeki iç çamaşırıyla fors atıyor.

Peki bu değişimi nasıl açıklayabiliriz; sebebi ne? Erkeğin özgüven kazanması mı gelişen çağa ayak uydurmak amacıyla, yoksa eşcinseller erkek moda piyasasını da mı ele geçirdi? Peki eşcinsellerin hegemonyası, insanın içinde olmasa, bunun talep görmesi için yeterli midir? Kimse sonradan eşcinsel olmaz; varolan duygularını ortamdaki özgürlük ortaya çıkartır. Tıpkı bunun gibi, erkeğin içindeki bu özgür yaşam isteğini de, modernleşen çağ ortaya çıkartıyor. Eşcinseller bu çağa şekil veriyorlar mıdır; sanat ve moda onların işiyse, elbette. Dünyanın en önemli markaları feminenleştiyse, ve bu markaların arkasında eşcinsel modacılar var ise, elbette modaya da eşcinsellerin yön vermesi kaçınılmaz. Şu anki erkek modasının mimarları, eşcinsel modacılar ve modernleşen çağa ayak uydurmak için bastırılmış kimliklerin pörtlemesi de diyebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder